6

1K 104 46
                                    

Hyunjin'in anlatımıyla

Hah okulun ilk gününden sevgilimle kavga etmek ne kadar eğlenceli olabilir ki

Yani sürekli yanıma gelip numaramı isteyen kişiler olmasa çok güzel bi ilişkim var ama işte sevgilim bu tarz şeyleri fazla kafaya takıyo.

Neler olduğunu anlatıyım...

Hep birlikte jisung ben felix ve minho hyung bahçede otururken okulun kapısında heycanlı bi şekilde bekleyip okulu süzen çocukla dikkatim o yöne toplandı.

Çocuk çok tatlı duruyodu ufak heyecanı ve endişesi bu uzaklıktan belli oluyodu o sırada felix'in sesiyle irkildim ve ona baktım. "Sevgilim iyi misin nereye daldın öyle?"

Baktığım yöne baktı ama kafamı tekrar çevirdiğimde çocuğun orda olmadığını farkettim ve"hiç öyle etrafa bakınıyordum" dediğim sırada hiç sevmediğim şey olan o numara isteme muhabbeti.

Çok can sıkıcı...

Bir kaç kız toplanıp benden numaramı istedi o sırada kızlara olumsuz bi şekilde kafamı salladım ama çok ısrar edince onları kırmadan sevgilimin olduğunu hatırlattım ama kızlardan biri fazla inatçı olacak ki gitmek yerine bana dokunmayı tercih etti ve salak bi aegyo ile"oppa lütfen numaranı ver~"dedi.

Bana dokunduğunda ben hiç tepki vermedim ama kıskanç sevgilim biraz abartarak kızın kolundan tutup kızı itti ve biraz sert olacak ki kız sarsılıp yere düştü.

Ben ona "felix böyle yapmamalısın"diyerek kızı yerden kaldırdım. Ama felix sinirli bi şekilde"ne yapmalıyım hwang hyunjin tanımadığım bi kızın sevgilime dokunmasına izin mi vereyim"dedi.
Ben de "hayır ama itmemelisin"dedim ve kızı gönderdim.

O sırada felix gözlerinden alev çıkaracak kadar sinirlendi ve boğuk sesiyle "o zaman herkesin sana dokunmasına izin verebilirsin hwang hyunjin artık bi sevgilin yok ne de olsa"dedi ve okula doğru ilerlemeye başladı.

Birden neden böyle yaptığına anlam veremeden şaşkınca arkasından bakarken tam gidicektim ki minho hyung "şuan yanlız kalması daha iyi hyunjin"dedi ve beni alıp oturttu tabi bizim sincap durur mu kimse durduramaz en yakın arkadaşının peşinden koşar adım sınıfa gitti.

Ne kadar 1 yıldır süren bi ilişkimiz olsa da sürekli ufak tartışmalar yaşardık ve hep sonunda üzülürdük ama yine barışırdık.

Ama bu sefer ayrılma gibi bir şey söz konusu oldu ve ne yalan söyleyim soyadımı da kullanarak hitap etmesi kalbimi kırdı.

Benden soğuduğunu düşünmeye başladım ama ne yalan söyleyim ben de eskisi gibi hissetmiyorum ona karşı.

Zilin çalmasıyla birlikte sınafa doğru giderken minho hyung da kendi sınıfına doğru ilerledi evet hyung o bizden bir yaş büyük

Geçen sene jisung'un peşinde koşturmaktan sınıfta kaldı ve bu sene akıllanıp ders çalışacağını söyledi.

Zaten istediğini de aldı...

Bizim kadar kötü değil ama çok güzel bi ilişkileri var felix ve ben sayesinde tanıştılar.

Jisung ben ve felix aynı sınıftaydık ve aynı zamanda ben ve minho hyung komşuyuz ve jisung ve felix de komşu işte ben ve felix yakınlaşınca onlar da yakınlaştılar ama jisung birazcık peşinden koşturmuş olabilir;)

Ama ne kadar istesek de dördümüz aynı sınıfa denk gelemedik.

Sınıfa giderken felix i nasıl ikna ediceğimi düşündüğüm sırada gözüme Min gyu öğretmenimiz ve sabah kapıda gördüğüm çocuk takıldı beraber koridorda konuşuyolardı.

İstemsizce çocuğa baktım okul formasını giymiş ve kalktığı gibi geldiği dağınık saçlarından belli oluyodu.

O sırada aklıma Min gyu öğretmenin bizim sınıf öğretmenimiz olduğu geldi ve sanırım çoçuk bizim sınıfa gelen yeni bi öğrenciydi.

Omuz silkerek sınıfa girdiğim sırada felix'i görmem ile yüzüme salakça bi gülümseme koydum ve okula gelir gelmez oturacağımızı karar verdiğimiz yerde oturduğunu fark ettim sanırım kırgınlığı gitmişti diye düşündüm ki " başka sıraya geç hwang hyunjin"diyerek kafasını bile kaldırmadan çantasını yanındaki boş sıraya koydu.

"Yaa lee felix neden bu kadar resmisin?" Evet soy ismimi kullanması sinirlendirmişti.

"Saygı çerçevesinde konuşuyorum hwang hyunjin zorlama"dedi ve "git oraya otur"diyerek duvar kenarındaki en arka sırayı gösterdi ve kenarda asılı çantamı alarak "peki lee yong bok" dedim ve sırama geçtim bana ölümcül bi bakış attığı sırada "ne saygı çerçevesi içinde konuşuyorum"dedim ve sırama doğru yürüdüm o sırada kalbim acıdı gerçekten çok acıdı.

Ne kadar eskisi gibi hissetmesem de...

Sınıfa hocamız girdiği zaman arkasından giren çocukla tahminlerim doğru çıktı o tatlı çocuk bizim sınıfımıza gelen yeni bi öğrenciydi.

Öğretmenimizin ve çocuğun dediği şeyleri pek umursamadım sadece adının seungmin olduğumu söylediğinde içimden 'seungmin' diye geçirdim.

Ama seungmin'in gözünün sürekli felix de olması biraz sinirlendirmişti.

Bir daha söyleyim ne kadar eskisi gibi hissetmesem de o benim sevgilim.

O sırada yanına doğru yürüdüğünü görünce cidden sinirlendim ve gözlerimin dolmasına engel olamadım.

Min gyu öğretmen dersin boş olduğunu söyleyince hiçbir şey'e kafa takmamaya çalışarak kafamı sırma koydum ki felix in adını yanlışlıkla 'pelik' olarak söyleyen seungminle sinirlerim cidden daha da bozulmuştu felix in adını bitek ben yanlış söyleyebilirim diyerek düşündüm.

İlk tanıştığımız gün ben de yanlışlıkla felix e pelik demiştim kafaya takmamaya çalışırken gülüşmeleri gerçekten sinirlerimi bozdu ve tüm gücümle sıraya vuramamla irkilen seungmin umrumda olmadan konuştum"eğer sesinizi kesmeyecekseniz çıkın gidin sınıftan"dememle bana şaşkın bi şekilde bakan çocuktan gözlerimi çekip felix e baktım hızlıca sırasından kalkarak yürümeye başladı.

Ve kapının önünde durup bana baktı biz birbirimize kenetlenmiş bi şekilde bakarken bize bakan seungmin'in "aa sanırım üçünüz yakın arkadaş-"demesini umursamadan koşar adımla yanına gidip felixi öpmeye başladım.

Gerçekten kendimi anlamıyorum neden öptüm ki şimdi.

Onu öperken aklıma çocuğun bizi arkadaş sandığı ve kavga ettiğimizi düşünmüş olabileceği geldi ve hahif kıkırdadım ve felix benden ayrılarak belime sarıldı ben de onun boynundan sarılırken yumuşak sarı saçlarına küçük bir öpücük kondurdum ve "özür dilerim bebeğim"dedim.

O da bana "ben de özür dilerim sevgilim fazla abarttım "dedi.

Bize şaşkınlıkla bakan seungmin'e bakarak"felix in ismini bitek ben yanlış söyleyebilirim" diyerek kızgın ama olmayan bi şekilde bakış attım.

O da bana elini saçına atıp hafif gülerek"özür dilerim"dedi.

Çocuğun gülümsemesi neden bu kadar tatlıydı.

Ve neden içimi ısıtıyordu!?

Kendimi çok garip hissettim kollarımın arasında sevgilim olmasına rağmen...

Uuuuuu baya iyi oldu yalnız ben beğendim pek içime sinmiyo ama hoşuma gitti şimdi gidip ne yapmam gerektiğini düşündüneyim kdnekdneksneknsksnodns

Oy ve yorumlarnızı bekliyorum.

İyi okumalar.......

School Background/ hyunmin Where stories live. Discover now