Geçmişin külleri

104 10 92
                                    

Burn - Ellie Goulding

******************

Fiona ve Dean yola çıktıktan sonra Sam ve Castiel yapacak bir şey bulamayıp tekrar bara döndüler. Sam her ne kadar kendilerinin de gelmesi gerektiğini söylese de -mezar kazma işinin ne kadar zor olduğunu biliyordu- Dean istememişti. Apaçık bir şekilde Cas'i istemediğini belirtmiş ve nedendir bilinmez, kardeşine de onunla kalmasını söylemişti. Şimdi, Sam ve Castiel bar taburesinde yan yana oturuyor ve bira içiyorlardı. Castiel sarhoş olmasa da Sam'e eşlik etmek istemişti, ama o kadar hızlı içiyordu ki bu Kev'in dikkatini çekmiş ve sorgulayan bakışlarla ona bakmasını sağlamıştı. Boş bira bardağını doldurması için hafifçe masaya vurdu. Kev bardağı doldurmadan önce onay almak istermiş gibi Sam'e bakınca ''Doldur.'' dedi kendinden emin bir şekilde. Sam de onaylarcasına başını sallayınca Kev bardağı tekrar doldurup biraz ileriye, eşi V'nin yanına geçti. Şimdi ikisi aralarında bir şeyler konuşuyor ve öylece biralarını içen ikiliye bakıyorlardı.

''Sarhoş olmadığın halde neden bu kadar içiyorsun dostum?'' dedi Sam gülerek.

''Belki olurum diye.'' Cas'in donuk sesi barın açılan kapısı ile karıştı. Dışarı çıkan bir grup insanı izleyen gözleri tekrar birbirleri ile buluşunca Sam meleğin yüzündeki anlam veremediği bir ifadeye daha fazla dayanamadı.

''Cas.'' dedi iyice ona doğru dönerek. ''Dean ile aranızda neler geçiyor?''

''Hiçbir şey. Klasik Dean işte, yanınıza erken gelmeyişime sinirlendi falan.'' Sam başını salladı, sonra günlerdir içini kemiren o soruyu sordu.

''Cas, anlıyorum. Ve tabii ki dönmene çok ama çok sevindim. Biliyorsun. Ama neden bize yaşadığını haber vermedin? Dean'in tepksinin fazla olduğunu farkındayım ama... Bunu ben de sorguluyorum.'' Castiel, sanki çok büyük bir günah işlemiş gibi bakışlarını önündeki bardağa çevirdi. Birasını deminki içtiği hızla içmiyordu artık, durdu.

''Sanırım utandım.'' dedi aniden. Sam anlamayan gözlerle ona bakarken Cas bakışlarını tuttuğu bardaktan ayırmadan konuştu. ''Boşluk beni almadan önce, Dean'e bir şeyler söylemiştim. Son anım olduğunu düşünmesem, asla söyleyemeyeceğim türden şeyler.''

''Evet.'' dedi Sam devam etmesi için. Castiel  bardağı daha sıkı kavrıyor devam edip etmeme konusunda içinde bir savaş veriyordu. Sonunda bardağı ellerinden kurtardı, Sam'e döndü.

''Sam, ben Dean'e onu sevdiğimi söyledim.'' Korkuyla bakan gözlerine yanındaki adamın kısa süren şaşkın bakışları vurdu. Sonra  umursamazca omzunu silktiğini gördü.

''Niye bu kadar bekledin ki zaten?'' Sam'in alayla söylediği cümleyle birlikte Castiel'ın göz bebekleri büyüyüp ağzı 'o' şeklini aldı. Sam meleğin bu halini görünce büyük bir kakaha patlattı. '

'Hadi ama Cas!'' dedi. ''Seni tanıyan herkes Dean'i sevdiğini biliyor zaten. Bunu anlamayacak kadar kalın kafalı olan tek kişi var, o da benim aptal ağabeyim.''

Castiel sanki alınmış gibi gözlerini devirerek başka yöne baktı. Düşününce, yıllardır önüne gelen herkes ona Dean'e aşık olduğunu ima eden şeyler söylemişti. Melekler, şeytanlar, herkes, daha kendisi bile bu duyguları farkında değilken karşısına geçip şakayla karışık bazı imalarda bulunmuşlardı. Kendisi de kısa süre sonra anlamıştı zaten bu söylemler karşısında neden paniklediğini, sahi bir tek anlamayan gerçekten de Dean miydi? Castiel'ın çevirdiği bakışları Kev ile V'nin tam oynaşmaya başladığı sırada tekrar Sam'e dönmek zorunda kaldı. ''Her neyse.'' dedi biraz soğuk bir şekilde. Olayları tamamen anlatmanın iyi olacağına karar vermiş olacak ki devam etti. ''Sizin yanınıza gelmeden bir kaç gün önce Dean'in bana dua ettiğini duydum. Benim son anım olduğunu düşünmesem söyleyemeceğim türden şeyleri söylemem gibi, Dean'in duası da pek onun tarzı olmayan bir duaydı.'' Sanki kafası karışmış gibi kaşlarını çatarak duayı duyduğu anı anımsadı. İlk cümlesini sesli olarak dile getirdiği andan beri odanın içinde görünmez bir şekilde onu izleyişini... Öyle zordu ki Dean'in o hallerini görüp karşısına çıkamamak, buna cesaret edememek. ''Dean büyük ihtimalle bu duayı duyduğum halde yanınıza gelmediğim için bu kadar kızgın.''

Güney Yakası'ndaki HayaletWhere stories live. Discover now