Sen Benim Şarkılarımsın|yarı texting

2.6

"Kanka kına yapmamakta kararlı mısın?" Kararlı olmasaydı şuan gelinliğinin arkasını bağlıyor olmazdın zaten, ne salak salak sorular bunlar?

"Yok emin değilim, şuan gelinliği çıkarıp bindallı almaya gidebilirim. Beni deli etme, biz o parayla balayına gideceğiz." Düğün ve nişandan olabildikçe kısıp balayı için para biriktirmişlerdi, yaklaşık dünyayı gezebilecek kadar büyük bir para.

"Aman iyi be, kız kıza eğlenirdik diye düşünmüştüm." Aslında o eveti dememen için her türlü yola başvurmak istiyordum sonuçta o benim arkadaşımdı ve senelerdir paylaşmaktan hiç mutlu değildim. Şimdi ise tamamen alacaktı arkadaşımı benden.

"Aaa niye ağlıyorsun sen?" Omuzlarımı silkip makyajım akmasın diye gözlerimi kuruladığımda daha çok ağlamak istiyordum.

"Bilmem, bugün çok duygusalım." Gerçekten öyleydim, az önce Yağız bana kutup yıldızı demek yerine Mina dediği için ağlamak istemiştim.

"Hamile misin kız?" Yok daha neler?!

"Çüüüş." Gece verdiğim tepkiye şaşırmış ve bağırmamdan korkmuştu.

"Bir şey demedim ki ne bu tepkiler? Hayırdır?" Sorgularcasına tek kaşını kaldırdığında onu iyice şüphelendirmiş gibi duruyordum.

"Gececiğim, canım arkadaşım öyle bir şey olması im-kan-sız." Selin'le ikisi sinsi sinsi gülmeye başlayınca iyice sinirim bozulmuştu.

"Korunma yollarına çokta güvenmemek lazım." Ya milleti inandırmaya çalıştığım konulara bakar mısınız? Tam sinir krizi geçirmelik. Söyledikleriyle yüzüm iyice kızarırken;

"Lan ne korunma yolu, aramızda öyle bir şey geçmedi." diye çıkıştım. Yalan söylemiyordum, Yağız ben istemediğim sürece bana dokunmazdı. Aman ya sizinle neler konuşuyorum ben?!

"Hı hı tamam tamam." Benimle dalga geçmeye başladıklarında onlara atabildiğim en kötü bakışı attım ve haliyle susmak zorunda kaldılar.

"Ben bir Yağız'a bakayım." Gece'nin hazır olduğunu hissettiğimde odadan kaçarcasına çıktım. Karşıda Denizlerin bulunduğu odanın kapısını tıklattım.

"Gelebilirsin." Deniz seslendiğinde kapıyı er ihtimale karşı temkinlice açtım ama herkes hazırdı ve oturuyorlardı.

"Aman aman birileri ne güzel olmuş öyle." Ateş, bana takıldığında hafifçe reverans yaptım ve gülümsedim.

"Neye gelmiştin yenge?" Hay senin yengene de sana da...

"E kovsaydın enişte, neyse nişanlımı almaya geldim." Yağız'ın yanında oturan Tuna, Yağız'ı ittirince domino taşı gibi yıkıldılar.

"Nişanlısı git." Toparlanıp kalktıklarında Yağız'ı çekiştire çekiştire bahçeye çıkardım.

"Damla gelecekmiymiş?" Tek amacım sadece bunu sormaktı ve Tuna'nın yanında soramayacağım içinde dışarı çekmek zorunda kalmıştım.

"Gelecekmiş Kutup yıldızım ama gerilme çok kalamaz." Oh iyi iyi gelmese daha iyiydi ama olsun buna da şükür.

"Woah yeni fark ediyorum, ne yakışlı bir beyefendi olmuşsunuz siz öyle." Yağız, üslubuma gülüp beni kendine çekmişti.

"Siz de az değilsiniz Mina hanım." Dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktığında keyfim yerine gelmişti. Alnımı alnına yaslayıp fısıldadım. "Seni seviyorum." Cevap vermek yerine beni öpmeye başladığında ben cevabımı almıştım.

"Hanım koş bizim kızı götürüyorlar." Arkadan babamın sesini duyunca birbirimizden ayrılıp farklı yönlere yürümeye başladık. "Kız gelin buraya, nereye gidiyorsunuz?" Yağız koşarak binaya girdiğinde ben mecburen babamın yanına gitmek zorunda kalmıştım.