- 2. BÖLÜM -

11.7K 607 195
                                    

**********———————Velayet———————

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

**********
———————
Velayet
———————

Avukat bu kadar hızlı kabul etmesine şaşırmıştı. Yanına almaz diye düşünürken, adam velayetini almak istemişti.

İyi bir abiydi. Yada olacaktı.

" Pekala. O zaman yarın saat iki gibi kartvitin üzerinde yazan yere gelebilir misiniz?" Derin bir nefes alıp devam etti avukat. " Tabii sizin içinde uygunsa."

Alperen elindeki kartvizite baktı. Büyük ihtimalle bürosuydu.

" Uygundur." Diyerek kısa ve net bir şekilde konuştu Alperen.

" O zaman yarın görüşürüz." Dedi avukat.

Alperen cevap verme gereksinimi bulmadan 'evet' anlamında mırıltılar çıkarmıştı.

Telefonu kapattıktan sonra derin bir nefes almıştı Alperen.

Ne olacaktı hiç bir fikri yoktu. Ne yapacağı konusunda bir bok bilmiyordu.

Üvey kardeşi vardı ve daha komiği bundan şimdi haberi oluyordu.

O kadından nefret ediyordu Alperen. Annesi, o kadın ve baba demeye bin şayet isteyen adam yüzünden intihar etmişti.

Ve bunları bir hiçe sayıp, vicdan azabı bile çekmeden çocuk mu yapmışlardı?

Aptal insanlar.

Bir metres yüzünden ailesi yıkılmıştı. O mutlu çocuğu, yüzünden gülümsemesi eksik olmayan çocuğu öldürmüşlerdi. Alperen'i öldürmüşlerdi.

Vicdansızlardı. Duygusuzlardı. Bir çocuğun duygularını katledebilecek kadar duygusuzlardı.

Alperen, düşüncelerinden kendini arındırarak masasında duran sudan büyük bir yudum aldı.

Tabii ki sırf o kadının çocuğu olduğu için ona kin beslemeyecekti. Geri kafalı bir insan değildi. Küçük bir kızın ne suçu olabilirdi.

Sadece şansızdı, anne ve babasının o insanlar olması yüzünden.

Hayat acımasızlığını konuşturuyordu. Hayat hep acımasızdı.

Ama hayata tutunuyorlardı bir şekilde. Dalında kopmamak için direnen bir meyve gibi direniyorlardı. Ve kazanacaklardı.

Belki Alperen'i 14 yaşındaki bir kız güldürecek, hayata tekrar bağlayacaktı. Kim bilir?

Alperen yine sert ve dik duruşu ile koridora çıktı.

Biraz izin alması gerekiyordu.

Üstünü düzeltip albayın kapısını çaldı.

İçeriden gelen sert ve gür ses ile içeri girdi.

Tekmil verdi.

" Kıdemli yüzbaşı Alperen Kaya!" Yine kendinden emin bir şekilde konuşmuştu.

𝙰𝙳𝙴𝙽 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin