0.7

1K 79 71
                                    


"Pardon, belki biraz erken ama,

Senle ben biz olalım mı?"

Bir hafta boyunca gelerek karşımdaki sandalyeye oturmuştun, bana sorular sorarak beni tanımaya çalışmıştın. Artık yaşımı, burcumu, kahveyi içme şeklimi, favori içkimi ve en sevdiğim hayvanı biliyordun. Ben de seninkileri biliyordum.

O gün ruh halin daha enerjikti. Oturduğun yerde durmuyordun, sürekli kıpırdıyor ve hareket ediyordun. Sürekli espriler yapıyordun, mutluydun. İlk kez seni bu kadar mutlu görmüştüm.

Barda az müşteri vardı, ben de cam bardakları bezle parlatırken seninle konuşuyordum.

Bu mutlu halinin nedenini sormuştum. İçkinin kalan yarısını kafana diktikten sonra cevaplamıştın. "Rüyamda seninle birlikte olduğumu gördüm, harikaydın."

Şaşkınlıktan yüzüm kızarmıştı, parlattığım bardakta kendi yansımamı görebiliyordum. Beni rüyanda mı görmüştün? Hemde... O şekilde?

Kızarmış halimi görünce kıkırdamıştın, yüksek sesli müzikten zor duymuştum.

Pörtlek gözlerimle sana bakıyordum. En sonunda kendimi zorlukla toparladım. "Anca rüyanda görürsün." Dedim alaylı bir şekilde ama hedefim aşağılamak değildi.

Elindeki bardağı çevirmiştin, bana bakmamıştın ve bundan memnundum. "Sadece rüya olarak kalmasa daha iyi olmaz mı?"

Bardağını tezgaha koyup bana bakmıştın. "Ne dersin? Senle ben... Biz olalım mı?"

Bardağı yerine koydum ve bezi bar tezgahına attım. "Bunu neden kabul edeyim?"

Bana bakarak sırıtmıştın. "Zevk?"

Sana doğru eğilip omuzunu parmağımla dürtmüştüm. "Geçerli neden, kabul edildi. Yarım saat sonra 07 numaralı oda."

Sırıtarak yanından uzaklaşmış ve diğer müşterilerle ilgilenmeye başlamıştım.

Pardon, Tanışalım Mı? /DrarryDonde viven las historias. Descúbrelo ahora