18.Bölüm: Yeni Umutlar ve Özgürlük

1K 247 151
                                    

"Yeni Umutlar ve Özgürlük"

Like every king
Who lost the crown
And all those years
Are history now

⚔️

  İri kuş-Violet'ın talihsiz Şekil Değiştiren amcası- katlanmış siyah haritaya gagasını eğmiş bakarken, Cise Lyla masanın karşısından Annarithel'ı izliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


İri kuş-Violet'ın talihsiz Şekil Değiştiren amcası- katlanmış siyah haritaya gagasını eğmiş bakarken, Cise Lyla masanın karşısından Annarithel'ı izliyordu. Kız, kadından hoşlanıyordu. Yalnızca bir Kan Avcısı olduğu için değildi elbette, daha... Güvenilir geliyordu, daha dürüst. Niyetini gizlemeyen, açık sözlü bir kadındı. Mireva ve diğerleri de öyleyse bile bunu hissedemiyordu, aralarında henüz kalkmaması gereken kalın duvarlar vardı. Ama Cise bir Kan Avcısı'ydı kanları onları birbirlerine çekiyordu. Kan uyumu, Kan Avcıları için kadim bir gerçekti.

Rhyvar, elini Cise Lyla'nın omzuna koymuştu. Aralarında farklı bir bağ vardı, neredeyse Mireva ve Kael gibi bir bağ. Eskiden, Mamba ve Annarithel arasında da bir çeşit bağ vardı. Birbirlerine her zaman yakın dururlardı; korumak, sahip çıkmak, arkalarını kollamak için ama hiçbir zaman gerçek bir sevgi için olmamıştı. İkisinin arasındaki bağı tanımlayacak tek kelime: Çıkar, olurdu. Karşısındakiler ise, sevgiye fazlasıyla sahipti. -Annarithel Mamba'dan hiç sevgi istememişti elbette. Ya da başka birinden. Gerçek annesini, Cassia'yı bulduğunda yüreğine kilitlediği ne kadar sevgi varsa dışa vuracaktı-

Mireva ve Kael'in yüzü asıktı. Rhyvar ve Annarithel odaya girdiklerinde koyu bir tartışmanın içindeydiler. Annarithel tartışmanın bir kısmına kulak misafiri olmuştu ama odaya girdiği an susmuşlardı. Kael, Birlik'in amaçlarını tazelemenin vakti geldiğinden bahsediyordu. "Pasif değil gerçek bir direniş bize gereken," demişti Kael.

Devamını duymasa da Annarithel adamın ne istediğini anlamıştı. Birlik'in önceliği, Zalaxvir mahkûmlarını Kızıl Topraklar görevinden kurtarmaktı ama bu öncelik gerçekleştiğinde, savaş kapılarına dayanacaktı. Er ya da geç. Kael, hazırlanmak istiyordu. Belli ki Mireva olabildiğince gerçek bir direnişle yüz yüze gelmemenin yollarını arıyordu.

Annarithel gerçek anlamda bir savaşçı değildi; birçok mücadelenin içinde bulunmuş ancak üzerine dalga dalga gelen bir orduyla daha önce çatışmaya girmemişti. O, yüreği ve durmak bilmeyen cesareti sayesinde bir savaşçıydı. Bir savaşçının tüm niteliklerine sahipti ve kendine savaşçı diyebilmeyi seçiyordu. Kaldı ki, karşısına bir ordu çıksa bile asla kaygıya veya tereddüde düşmezdi, afallamazdı.

Eğer Birlik ile çalışacaksa, -ki artık başka bir yol yoktu- karşısındakileri tanımalıydı onlarla ilgili bilgi toplamalıydı. Düşüncelerinin çatıştığı belliydi. Birbirlerini seviyor ve güveniyorlardı ama bu yeterli değildi. Birlik sağlam değildi, aralarındaki boşluklar çok açıktı ve o boşluklara gelebilecek bir darbe Birlik'i yerle bir ederdi. Düşüncelerin çatıştığı yerde, zayıflıklar devreye girerdi. Bu Annarithel'ın işini zorlaştırırdı. Ellyro artık Birlik'in bir üyesiyse, Annarithel hepsinin zihinlerini bir bir açığa çıkarmalıydı. Mireva, Rhyvar, Cise, Kael, Rigel, Vaoryn, ikizler ve Violet...

Kanın Şarkısı (Kanın Şarkısı Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin