"O ne biçim bir aşağılamaydı öyle? Benim de Onur'um o. "

Bars  gözlerini ona dikerken sırıtarak devam etti:

"Kardeşim Onur'um hayırlı olsun. "

"Teşekkür ederim...korkuyorum biraz."

"Hiç korkma. Çalışacağın birimde iyi karşılanacaksındır."

Kafamı sallarken koridorun başından gelen iki çalışan ile elimi Bars'ın elinden çektim. Eli boşluğa düşerken, gözlerini bana çevirdi. Ben ise yutkunarak kaşlarımı kaldırdım. Göz devirip ellerini cebine soktu.

Yanımızdan kafa selamı ile geçen iki kişinin ardından kastığım bedenimi gevşettim. Daha ilk günden patronunu ayartan çalışan olmak istemezdim. Üstüne üstün eşcinsel bir çalışan olmak. Bu konuyu da fazlasıyla düşünüyordum. Bars adını duyurmuş biriydi değil mi? Ya eşcinsel olduğu bilinirse, zarara uğramaz mıydı? Türkiye gibi bir yerde bunun olmamasını dilemek oldukça ütopik olurdu. Zor olacaktı.

Düşünceli bir hâl ile ona bakarken o da bana sakin gözlerle baktı. Konuşacaktı ki Hakan farklı bir konu ile odağını değiştirdi.

"Bu sıralar röportaj gibi bir şey düşünür müsün?"

Bars'ın kaşları çatılırken bende meraklanmıştım.

"O nereden çıktı? "

Hakan ensesini kaşırken gülerek konuştu:

"Başıma bir bela aldım da.."

Ne tür bir belaydı bilmiyordum ama onu oldukça mutlu ettiği kesindi. Gözleri parlıyordu. Bars'da fark etmiş olacak ki dalga geçerek konuştu:

"Bela olduğuna emin misin? "

"Değilim."

"Nasıl bir kız? "

Benim sorum ile utanırken ,güldü.

"Fazlasıyla dobra

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Fazlasıyla dobra. Her neyse işte yapar mısın? "

"Sevmediğimi biliyorsun-"

"Bencede güzel olabilir. "

Fikrimi bodoslama sunarken Hakan'a göz kırptım. Sözlerime devam ederken, Bars'ın 'ben kimlerin içine düştüm' bakışlarını görmezden geldim.

"Bence bir röportaj yaparsan kendini daha açık ifade edersin. Yaşananlar, gelişmeler senin ağzından basına duyurulursa daha tatmin edici cevaplar alırlar. "

Bars dudağını yalayarak gözlerimin içine baktı. Kaşlarımı beklenti ile kaldırırken, işaret parmağını başına doğru kaldırıp konuştu:

"Düşüneceğim."

Hakan köşede  sevinç yumruğu atarken, Bars'ın ilerleyişini izledim.

"Sen olmasan üç saat yalvarıp, iki saat ayaklarına kapanmam gerekiyordu. Cansın. "

Yaşıyoruz İnadına | GAYWhere stories live. Discover now