6|❄

337 228 404
                                    

Navigasyon ölü bedenini kafeye sürüklerken, ıssız yollardan geçer gibi hissetti. Renkli şehir hayatı bir anda ak ve kara olmuştu Jonghyun için.

Sonunda varacağı noktaya gelmişti, bu ikinci noktaydı.

Birincisi ölmek ve ikincisi eğer yaşasaydı karısı olacak kadına kavuşmak.

Telefonu aniden instagram uygulamasından mesaj kısmını açtı, yazan mesaj Duhaya'ydı.

Evet, bu mesajla Tanrı Jonghyun'a yol göstermişti. Mesaj sabah saatlerinde atılmıştı, ancak şuan görmüştü Duha...

Navigasyon yeniden açıldı, sadece iki dakikalık yolu kalmıştı.

Kapalı yazısına rağmen kafenin giriş kapısını açtığında küçük ziller çaldı, ve artık içerideydi.

"esenlikler, kimse var mı?" dedi, çaresiz hissetti ilk kez o an.

Kafeye girdiğinde ses yoktu, etrafa bakınınca küçük bir bedeni telefon ışığı sayesinde fark etti genç adam.

Karanlık köşede kısa saçlı bir kızı gördü.

Kalbi deli gibi atarken yeniden seslendi o küçük bedene.

"esenlikler, ben ölü bir tin değilim lütfen bana cevap verir misin, hey!"

Duyduğu çaresiz sesle kalbi melodilerini hızlandırmıştı genç kızın. Duha Titriyordu, ürkekçe kafasını kaldırıp baktı.

Gerçekten o gelmişti.

Hayatında ilk kez kandırılmadığını düşündü genç kız.

Titreyen elleri telefonu tutmakta zorluk çekti, az önce ki mesaja ve şimdi de karşısındaki mesajı atan kişiye baktı.

Dünyaca ünlü Kim Jonghyun'a baktı...

Kuruyan dudaklarını yaladı, karşısındaki adam yakından çok... Güzeldi.

Onun çok farklı bir güzelliği vardı, üzerindeki beyaz gömlekle bir meleği anımsatıyordu.

Utanmıştı onu süzerken, ellerini yüzüne kapattı hızla.

Yanakları kızarmıştı, ve Jonghyun gözlerinin içine bakıyordu, nasıl utanmasın ki?

"Bu-burayı nasıl buldun? Tanrım, şuan çok şaşkınım. Sen gerçek olamayacak bir hayalsin."

Jonghyun, Duha'yı dikkatli bir şekilde izliyordu. Bu onu ilk görüşüydü ve son olacaktı. Kızın utanması onu gülümsetti.

Yeni doğmuş bir bebek gibiydi içindeki hisler.

Kulaklarındaki bir söz içini eritti.

Hep yanımda kal, hep yaşamda kal...

Hayatı yok olsa da şuan yaşanan bir anının içinde, yaşadığını düşündü adam, ciğerlerine çektiği nefesi sükunetle verdi.

"Ben artık yaşamayan bir hayal kadar gerçeğim, senin için buradayım! Tanrı bizim kaderimizi bir yazdı. O yüzden buradayım. Günün nasıl geçiyor?"

Hafifçe gülümsedi eğer yaşasaydı karısı olacak kadına...

Duydukları Duha'yı şoka sokmuştu.

Heyecanlandırmıştı, sahte sevgili mesajı ve şuan ki cümlelerine karşı ne diyeceğini şaşırmıştı.

Sanki birisi onun yerine bi tiyatro oyununda rolünün zorlu kısmını oynamış, ve şuanki perdeyi ona bırakmış gibiydi.

kalbinin ritmi Jonghyun'u tanıdığı ilk andan beri değişip, güzel bir şarkı ortaya çıkarmıştı.

Ellerini yüzünden çekti, gözlerini Jonghyun'un güzel bakışlarından kaçırarak konuştu.

" B-benim için buradasın... Kaderindeki kişinin ben olduğunu nasıl bilebilirsin ki?" meraklı ve fısıltılı ses tonu sonlara doğru çatlamıştı.

Göz ucuyla Jonghyun'a baktı, "günüm yorucuydu. Ama yinede buna değer çünkü, hayatım nasıl yaşadığıma bağlı." Dedi.

♣♣♣

|DORA🌺|

|DORA🌺|

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Angel Of The Star| JonghyunWhere stories live. Discover now