hiçbir şey olmadı, sakuatsu

olmadı.

Yanıma endişeyle gelip adımı seslendiğinde elimdeki sigarayı görmüştün. Sinirle elime vurup sigarayı yandaki su birikintisine atmamı sağladın. Hafif bir cıs sesiyle sönen sigaraya baktım.

O zamanlar kalbimde olan yangının sönmesi için bunun gibi bir su birikintisi yeter miydi acaba?

Sanmıyorum.

Ben yerdeki sigaraya bakarken sen çoktan benden uzaklaşmıştın. Derin bir nefes alıp yeniden yürümeye başladım.

Haklıydın, sigara bana yaramıyordu.

Sonra aniden arkamı döndüm. Ne bekliyordum ki? Dönüp bana bakacağını mı? Arkamdan gidişimi izleyeceğini mi?

Hah, ne kadar safmışım.

Cebimden telefonumu çıkarıp ona baktım. Haberi bile yokken çektiğim fotoğrafa. O kadar güzeldi ki, aklım gitti onu öpmek için. Gözlerinden, yanaklarından...

Başımı kaldırıp yeniden sana baktım. Görmeyeceğini biliyordum ama son kez el salladım.

Ardından telefonumdaki başka bir fotoğrafa baktım. Sadece ikimiz vardık, gülümsüyorduk. Söylediklerin aklıma geldi.

"Gülümse, Omi Omi. Gülümseyince çok güzel oluyorsun!"

Gülümsedim.

Görmedin.