5.BÖLÜM: ZİHİNDEKİ GÖLGELER

78 32 6
                                    

Merhaba!

Nasıl hissediyorsun? Takvim yapraklarını hızla çevirerek akreplerin ve yelkovanların içine gönüllü olarak daldığımız o, insafsız rutin çarkında sürükleniyor musun, yine? O halde, durup bir nefes al. Kendini dinle. Ve hatırla, sen çok değerlisin! xoxo

<Jestlerin taklit edilmesi dilden daha eskidir...
Taklit edilen jest, taklit eden kişiyi, taklit ettiği kişinin yüzünde ya da bedeninde anlatılan duyguya yönlendirmiştir. Böylece birbirini anlamak öğrenilmiştir. Çocuklar, annelerini anlamayı hâlâ böyle öğreniyorlar. -İnsanca, Pek İnsanca 1/Friedrich Nietzsche->

(Bölüm Şarkısı/1: Rafet El Roman - Şu Hayatta*)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Bölüm Şarkısı/1: Rafet El Roman - Şu Hayatta*)

Cumartesi sabahı, yağmurlu bir güne gözlerimi açtım. Üzerimde belli belirsiz bir halsizlikle yataktan çıkıp üstümü değiştikten sonra, aceleyle evden çıktım. Burada bulunduğum zamanlar da en sevdiğim şeylerden biri de, her sabah evden erken çıkıp kulağımda hoş bir melodi eşliğinde yokuş aşağı ağaçların arasında bir süre yürüdükten sonra, caddeden karşıya geçerek parkın içindeki küçük caminin yanındaki, yıllarından ödün vermeyen Bebek Kahve'den sıcak bir kahve alıp yoluma devam etmekti.

Uykulu olduğum sabahlar aç karnına sert bir kahve içmek genelde, uykumu açardı. Aslında kahve, işin bahanesiydi. Ağaçlık yol ve insanlardı, güzel olan. O koca koca yalnız ve soğuk duran yalıların içinden çıkıp küçük topluluklara karıştığımdaki o sıcaklık hissi paha biçilemezdi. Bazen, küçük ve değersiz görülen anlar, benim için paha biçilmez olan anlardı.

Bu kadar zenginliğin içinde bazı gerçeklere tanıklık ederek yaşayan ben, yaşadıklarımdan sonra, şunu öğrenmiştim. Sosyal medya ve televizyonlarda yansıtılan yaşantıların bir yalandan ibaret olduğu, paranın kısmen mutluluk getirdiği aslında, küçük şeylerle de mutlu olunabileceği... Bu sahte gerçeklik ilişkisi; kullanılan filtreler, süregelen birbirinin benzeri, insanları aptal yerine koyan diziler, saçma sapan şeylerle gündeme gelen insanlar ve diğer farkındalıklarla da anlaşılabilirdi, aslında...

Bu hayattaki en önemli şeyler aile, sağlık, mutluluk ve huzurdu. İnsanın ailesi yoksa, sağlığı ve huzuru yerinde değilse; geriye hiçbir şeyin değeri kalmıyordu... Belki bunu şükürsüzlük olarak görürlerdi. Belki de yanlış olan benim düşüncelerimdi. Bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey vardı. O da, ufak mutlulukların hayatı daha yaşanılabilir kıldığı gerçeğiydi...

Arabada her şey çok sakindi. Kısık seste bir müzik çalıyordu. Nostaljikti. Bu tür müzikleri genelde Elva ya da Talha dinlerdi. Dolayısıyla arabayı en son Elva ya da Talha'nın kullandığı izlenimine kapılmıştım. Alçak seste çalan şarkıyı dinlerken gözlerimi kapatıp şarkıya içimden eşlik ettim. Hafif aralık olan camdan içeri sızarak burnuma dolan denizin tuzlu suyu ve temiz havanın o ruhumu dinlendiren kokusunu içime çektim.

MEVHUMWhere stories live. Discover now