Jungkook:
Kafanı klozete sokmazsam benim de adım Jungkook değil
Jimin:
Arkadaşlar bir dakika çöp konuşuyor
Konuş çöp
-Texting+düz yazı-
Top:Jungkook
Bottom:Jimin
-Kurguda küfür,argo ve rahatsız edici bölümler bulunabilir.-
-Bazı bölümlerde yan s...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Chapter Five
Düz bir vadiye gelmişlerdi. Okulda fotoğrafçılık kulübünde olan Jungkook'un, küçük bir albüm hazırlaması gerekiyordu. Bu albümde yer alabilecek ve konseptine fazlasıyla uyan Jimin'i model olarak kulllanmak istemişti.
Jimin ilk başta kabul etmesede sonrasında çikolatalı pasta karşılığında kabul etmişti. Jungkook ilk başta, Jimin şartı olduğunu söylediğinde fazlasıyla tırsmıştı. Bu albüm için kesinlikle Jimin en doğru kişiydi ve onu kaybetmek istemiyordu. Jimin istediği şeyi söyleyince hem şaşırmış hemde sevinmişti. Hadi ama Jungkook'u rezil edecek bir şey yapabilirdi sonuçta.
Jungkook elindeki kameranın lensini ayarladı ve Jimin'e duracağı yeri gösterdi. Jimin, Jungkook'un söylediği yere ilerledi ve doğal bir poz verdi. Albümün konsepti fazlasıyla doğal ve sadeydi.
Jungkook, Jimin'in görünüşü karşısında kalbinin sıkıştığını hissetti. Jimin tam anlamıyla bir peri gibi duruyordu. Neden böyle hissettiğine anlam veremedi Jungkook fakat bunu takmamaya karar verdi. Arabada da söylediği gibi Jimin gerçekten mükemmeldi, hem Jungkook biseksüeldi. Ondan etkilenmesi çok normaldi, orada kim olsa o da etkilenirdi.
Jungkook yetenekli bir fotoğrafçıydı ve Jimin gibi bir modelinin olması ise paha biçilmez bir albümün oluşması için yeterliydi.
2 saatlerini fotoğraflar için harcadıktan sonra şimdi arabanın kaportasına oturmuş, fotoğrafları inceliyorlardı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Jimin fotografları gördükten sonra memnunca gülümsemiş ardından Jungkook'a dönmüştü. "Ben acıktım."
"Tamam o zaman, yakınlarda kafe falan vardı oraya gidelim."
"Yok, market falan varsa gidip bir kaç şey alalım, piknik yapalım. Bir daha ne zaman böyle bir yere geleceğiz ki. Tadını çıkaralım." Jungkook Jimin'in sunduğu fikri beğenmiş ve beraber market bulmaya gitmişlerdi.
Bulundukları yerden sadece 5 dakika uzaklıkta bir market bulmuş ve içeri girmişlerdi. Onları doyuracak kadar atıştırmalık almış ve geri arabanın oraya dönmüşlerdi.
Jungkook babasının her daim arabada bulundurduğu ince örtüyü almış yere sermişti. (Eşi üşür veya arabada uyuyakalır diye her zaman arabada bir adet örtü bulndururdu.) Üstüne aldıkları şeyleri yerleştirip kendileri de oturmuştu. Sessizce paketleri açmış ve yemeye koyulmuşlardı.
İlk kez bu kadar sessizlerdi. Normalde birbirlerine her an sataşır, laf atmadan duramazlardı. Jimin bu kadar sessiz kalmalarına dayanamamış ve bir konuşma başlatmıştı.
"Ne o bana tekrar aşık oldun da ondan mı konuşmuyorsun?"
"Aynen, güzelliğin karşısında donup kaldım."
Jimin ilk önce şaşırmış ve Jungkook'u dikkatlice süzmüştü. Gülümsediğini görünce büyük bir kahkaha atmıştı. Jungkook'ta onunla birlikte gülüyordu, bir yandan da Jimin'in gülmesiyle birlikte kalbinin neden bu kadar hızlandığını anlamaya çalışıyordu.
