IV - HİSSİYAT

358 178 10
                                    

Sen,hangi kıssadan düştün hisseme... 

 

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

...

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte uyanmış günlük rutin işlerimi bitirmiştim.
Bahçeme gelip baya uzun zamandır yaşayan karadut ağacımı sularken derin düşüncelere kapılıp gitmiştim yine.
Dalından koparıp ağzıma attığım taze karadut nitekim beni mutlu eden ufak şeylerden biri olmayı başarıyordu.

Elbisemin eteğine bakınca karadut lekeleriyle boyandığını gördüm.Karadutun lekesini sadece kendi yaprağı çıkarırmış . Eskiler; "insan da aynı bu ağaç gibidir" derler.
Yarasına ilacı başka yerde arayan yanılırmış,her yaranın merhemi kendi dalındaymış...
Şüphesiz yarasına ilacı başka yerde arayanların hayatlarıda hep meyus geçmezmiydi?

İstemsiz bir şekilde yine Savaş aklıma gelirken bir hafta önce yaşadığım tarifsiz girift macerayı düşündüm .O günden sonra bir daha görmemiştim Savaşı.
Savaş'ın polislere haber vermesinden sonra Ejder ve adamları yakalanmış biz de kurtulmuştuk onlardan.

İşe bu süre içinde gidip geliyordum olayı üstü kapalı bir şekilde anlatıp sıyırmıştım iş yerindekilere .
İş arkadaşım Fundayla iyi anlaşıyoruk buradaki tek arkadaşım olmuştu. Allah'tan Funda çul çürüten biri olduğu için konuya pek hakim kalıp bunaltıcı sorulara maruz bırakmamıştı beni.

Uçsuz bucaksız derin düşüncelere kapılıp gitmiştim yine. Daha kahvaltı bile yapmadın Vera oturumuş düşünüyorsun .Daha fazla oyalanmadan ayaklanıp mutfak kapısından içeri girip güzel bir kahvaltı hazırladım kendime.

Kahvaltı güne dinç başlamada en büyük etken.Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur öyle değil mi?
Kahvaltımı bitirip masayı toparlamıştım .Üzerime geçirdiğim kıyafetlerden sonra saçlarımı gelişi güzel salıp hazır olduğumda en nihayetinde​ işe gidebilecektim .

***

: Hayır görmedim o günden sonra onu. Tempolu geçen günümün yemek molasına gelmiştik . Şimdi ise yemeklerimizi yerken Fundayla sohbet ediyorduk .
Bana Savaşı soruyordu acaba Savaş neredeydi?

: Boşversene iyi ki de görmüyorsun baksana belanın ta kendisi o adam .
Başımı olumlu anlamda sallayıp konuştum.

Kalkalım mı?
Funda olur dedikten sonra ofise doğru yola koyulduk.

Ofise vardığımızda tempolu bir şeklide işe koyulup çalışmaya başladım
En nihayetinde ofisteki işlerimi bitirmiştim.

Kolumdaki ince kemerli saate bakınca saatin geç olduğunu fark ettim gözlerimin önüne düşen bir tutam saçımı alıp kulağımın arkasına doğru bıraktığımda hemen oyalanmadan eve gitmek için toparlanmaya başladım hazır olduğumda
Fundayla vedalaşıp hemen anahtarımı alıp araya atlayıp eve doğru yola koyuldum.

SÜKUT-Û VAVEYLAWhere stories live. Discover now