bölüm 9

755 33 2
                                    

Gözlerimi açtım. Karşımda meleğim duruyordu... belki... belki hepsi sadece kötü bir rüyaydı..."küçük meleğim" diye mırıldandım... Elsa gülümsedi... şimdi bana "sadece kötü bir rüyaydı" demesi gerekiyordu... ama Kara ' nın Elsa'yı kolundan tutup çekmesiyle bunun gerçek olduğunu anladım. "Pekala Elsa... bu kadar yeter 'küçük şeytanım...'" kendime hakim olamıyordum bit meleğe hangi aptal şeytan derdi hemde -ım demişti... o benim sadece benim... kimseyle de paylaşmam " seni geberteceğim kara... duy beni bir gün seni geberteceğim..." diye tısladım... "eğer ona birşey yapacak olursan..." diye devam ettim ama lafımı böldü : " ben ona bir şey yapmayacağım Jack... o kendine ve sana yapacak" dedi sonra Elsa'nın etrafını kara kumlar sarmaya başladı... Bağırıyordu... Acı ile... Nefret, öfke ile... Ama acı hepsini bastırıyordu... Kara'nın ne yaptığını anladım... Ama biraz geç oluyordu... Bilincim yeni yerine gelmişti ve ben kaybetmek üzereydim... Ama en kötüsü bilincimi değil, Elsa'mı kaybetmekti...

Bütün bilinçler feda olsun ona... Gerçi, benimki zaten oldu...

"Elsa..." Diye mırıldandım... Sonra haykırmaya başladım Kara'ya küfürler savuruyordum... Hakaretler, tehditler ediyordum... Ama bu Elsa'yı bırakmasına yaramadı simsiyah bir Elsa omuştu siyah bir elbisesi... Muhteşem beyaza çalan, sarı, platin saçları... Simsiyah olmuştu... Ve en çok canımı yakanda... Gözleri... Masmavi... içine dalıpta her seferinde yüzdüğüm... Ama asla içinde boğulmama izin verecek kadar bakamadığım gözleri... Zaten içine baksanda asla doyamayayacağını bildiğin gözler...Siyahtı... İçine atıp, zorla boğuyordu seni... Canım yanıyordu çok... Yakıyordu... Kalbime saplanan acılar zaten onu ilk gördüğüm anda başlamıştı ama onlar tatlı acılardı... En güzeli ise kendisinin bizzat tedavi etmesiydi... Eğer Elsa doktor olsaydı kendimi sakatlayıp hastaneye giderdim muhtemelen... Ama bu acı... Tarif edilemez... bir yere çarptığında, yada elini kestiğinde... Oluşan acı, bununla boy ölçüşemez bile... Hayatımda ilk defa kemdimi böyle hissettim...

Soğuk...

İçimde bir şeyler donuyordu... Muhtemelen Elsa'nın ısıttığı bir şeyler...

"Elsa... "Diye mırıldandım "seni..." Başını kaldırdı "ne var Frost? Seviyorum mu diyecektin?" Başımı salladım... Bir kahkaha attı "Eğer beni sevseydin, bu hale gelmeme izin vermezsin Frost." Gözleri siyahtan yaşile döndü... Saçları ilk dümdüzdü şimdi dalgalı oldu... Ve üzerindeki t-shirt ve kot pantolon siyah uzun bir elbiseye döndü... Kara'da bunu beklemiyordu... "Elsa, ben..." Elini kaldırıp susmamı işaret etti "Git buradan Jackson... Senden..." Benden nefret ettiğini söyleyecekti... Ama söylemedi durdu sonra cümleyi baştan kurdu, "Git buradan Jack... Senden nefret ediyorum..." Dedi flashback gibi bir şey yaşadım...
"Lütfen...Bana sakın bir daha 'Jackson' deme..."
"Niye, adın değilmi?"
"Evet... Kim derse desin umurumda değil ama senin demeni istemiyorum... Sanki benden nefret ediyormuşsun gibi geliyor ve bu canımı çok acıtıyor..."

Hatırlamıştı... Demekki hala umut vardı... Gülümsedim.

'Hala umut vardı...'

FROZEN GUARDİANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin