Ⓨ︎Ⓔ︎Ⓝ︎Ⓘ︎ Ⓗ︎Ⓐ︎Ⓨ︎Ⓐ︎Ⓣ︎

Final

Sevgili Durum ;

Bu mektubu yazarken çok düşündüm.. Okur musun okumaz mısın bilemedim ama sana bu mektupla veda etmek istedim . Ben sana ilk günkü gibi aşığım bunu bilmeni isterim ilk başta . Geceleri hep seni düşünüyorum . Hatta her an her saniyemde aklımda sen varsın ama geceleri ayrı bir düşlüyorum seni . O yemyeşil gözlerinde olan parıltıları çok özledim . Bir gün onları bana karşı yine ,yeniden gösterir misin bilmiyorum ama bunun hayalini çok kuruyorum . Sizi o gün Barın ile sahilde sarmaş dolaş gördüğümde içimde bir yerde çok büyük bir hissettim . Kalbimdeki boşluğun nedeni de oymuş sanırım . O günden önce hiç bu duyguyu tatmamıştım ben.  Kalpte kemik yok ama en çok kırılan yer orası . Ben o zaman anladım seni . Kalbini o kadar çok kırmışım ki sevsem de geri toparlayamazmışım .  Kalbinden öperim demiştim ya ben o öptüğüm kalbi yerle bir etmişim . Anın tadını çıkarmak yerine ne haltlara düştüm şimdi ise o anıları mumla arar oldum . Zamanı geri alabilme şansım olsaydı eğer senin kalbini ilk kırdığım güne dönüp af dilerdim hatta o hatayı yapmazdım . Üzerimde yarım kalmış hikayenin hüznü var. Şimdi hayatında biri var belki de ama  . Sem hiç birinin fotoğraflarını açıp yüzünün en ince ayrıntısına kadar incelediğin biri oldu mu bilmem ama benim oldu ki tahmin etmişsindir zaten . Sen... Senin resimlerine bakarken her zerreni ezberledim. Kirpiklerinin sayısına kadar biliyorum.  Sen aklıma gelince boş duvara bile gülümseyecek kadar delicesine , bir çocuğa şeker verdiğindeki o sevinci , heyecanı yaşıyorum masumca . 

Son olarak ; sevildiğimi gördüm şimdi de unutulduğumu izliyorum.... Nasıl oluyor bilmiyorum ama her gün yeniden sana aşık oluyorum ama bunu da sana son kez söylüyorum . Ben seveyim sen sevmiyor bil . 

Doruk ....

Bu dallama kimdi lan? Benim olana aşk mektubu yazmış . Benim kadınıma yıllarca sürecek aşkın tohumlarını bırakmış meyve olmayacağını bildiği halde . 

Camı açtım ve derin nefesler alıp sakin olmaya çalıştım . 

Aldığım her nefes içime işliyordu sanki . Aldığım nefes bana yaramak yerine nefesimi kesiyordu .

Kravatımı çekiştirip çıkardım ve gömleğimin ilk üç düğmesini açtım . Kol kısımdakileri de açıp ellerimi pencere pervazına koyup başımı yere eğdim . 

Bağırmak istiyordum... Delicesine bağırıp o mektuptaki okuduğum her bir satırı unutmak istiyordum . Bu satırların hepsinin yalan olmasını istiyordum . O satırları iyi ki okumuşum mu demeliydim yoksa lanet olsun mu demeliydim bilmiyorum tek bildiğim şeyse benim sevdiğim kadına biri sırılsıklam aşık ve bu aşkı gizlemek yerine ona anlatıyor. Durumm.. İlk çarpıntım olan kadın... Sen bu aşktan haberdar mıydın ? Sen benim yerime yoksa o dallamayı mı seviyorsun ?

Aklıma takılan sorular benim ölümüm olacaktı bu kesindi . Mektubu aldım ve aşağı indim . Herkes odalarına dağılmıştı ki lambalar kapalıydı . Mutfaktan koca bir bardak su doldurup dışarı çıktım ve havuzun kenarında duran şezlonga oturup mektuba göz gezdirdim . 

Bu kaçıncı okuyuşum bilmiyorum ama omzuma biri dokununca irkildim ve elin sahibine baktığımda bana tatlı tatlı bakan duru duruyordu . 

Duru : neden uyumadın sevgilim ? Yarın bizim için yorucu bir gün olacak .

Konuşmadan elimdeki mektubu duruya verdim ve okumaya başladı. Mektubu okudukça yüzündeki o masum gülüş şaşkınlığa çevrilmişti . 

Duru : sen sen bunu nerden buldun ?

- abin ile ondana giderken cebinden düştü kimse almadan ben alıp sana vereyim dedim . Aldım bir baktım üzerinde Doruk yazıyordu . Dedim bu doruk kim bir baktım ki sevdiğim  kadının eski aşığıymış ona not gönderen . O satırları ben ne halde okudum biliyor musun sen ? Nefessiz kaldım .