0.4

623 92 55
                                    

"Asahi, hadi yemek yemeye gidelim." Masadaki defterlerimi toplayıp çantama koymuştum. Evet, sonunda öğretmeni ikna edip Asahi'nin yanına oturmayı başarmıştım. Her ne kadar inkar edip beni istemediğini söylese de, ben örnek öğrenciydim, öğretmen beni kıracak değildi ya. Öğlen arası girdiğinde birçok kişi, yemek yemek için sınıftan çıkmıştı. Yan dönüp yanımda oturan suratsız çocuğa baktım. "Kalksana."

"Yemek istemiyorum."

"Ahh, olmaz ama öyle!" Elinden tutup çekiştirerek yerinden kaldırmıştım. Nefret dolu bakışları beni bulduğunda ufaktan korksam da umursamayıp onu çekiştirmeye devam ettim. Elini kurtarmaya çalışıyordu fakat oldukça sıkı turuyordum. Sonunda kurtulamayacağını anlayıp pes etmiş, peşimden isteksizce gelmişti. Benim zorumla, zafeteryadan birkaç poğaça, sandiviç ve içecek alıp sınıfa geri dönmüştük. Asahi'ye kalsam aç kalacağımı biliyordum.

"Afiyet olsun~" Gülümseyerek açtığım meyve suyundan birkaç yudum içtim.

"Sana da." Vay be! İşte bunu beklemiyordum. Her an üzerime atlayıp beni dövecek gibi bakan çocuk, az önce bana afiyet olsun demişti. Yani, bi' nevi söylemiş sayılıyordu. Ufaktan bir zafer gülüşü ile karnımı güzelce doyurmuştum. Ardından son ders işlediğimiz konuların üzerinde bi' göz gezdirmiştim. Gözüme, yazmayı atladığım kısım çarpıştı. Tabii ya! Bir ara derste herkes konuşmaya başlamıştı ve öğretmenin anlattığı konuda geri kalmıştım.

Gözümü sınıfta gezdirdim. Notlarını isteyebileceğim kimse yoktu. Somurtarak önüme döndüm. Umarım Jeongwoo'nun notları tamdır. Ondan başka isteyebileceğim kimse yok.

"Somurtmayı bırak, sana bir şey yaptığımı düşünecekler."

"Ne?" Kafamı kaldırıp, bana bakmadan sessizce konuşan Asahi'ye baktım. Sanırım bana karşı en uzun cümlesini kurmuştu. Ardı ardına sevindirici hareketler! Sanırım Asahi hiçte düşündüğüm kadar asosyal değildi. Sadece bir arkadaşa ihtiyacı vardı.

"Somurtma diyordum. Sana bir şey yaptığımı sanacaklar."

"Şey, peki." Yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirip, tam da istediği gibi somurtmayı bıraktım. Şimdi öylece önümdeki defter ile bakışıyordum. Taa ki önüme başka bir defter konulana kadar. Bu Asahi'nin defteriydi. Ve yaşamadığım notlar onda yazıyordu. Yüzümdeki sahte gülümseme silindi ve içten bir gülümseme yer edindi. Şimdi onunla notlarını paylaşacak kadar yakınlaşmıştım.

"Notlarımı kimse ile paylaşmam. Kıymetini bil."

Seviliyorsunuz ♡

naughty boy. jaesahi ✔Where stories live. Discover now