"Yani bilmem yüzün birden soldu" dedi. Allah kahretsin anlamış.

"Hee yok birşey yaa" dedim geçiştirmeye çalışarak.

"Emin misin" dedi. Lütfen Demir zorlama lütfen emin değilim dersem peşine takılırsın bu olayın. Seni az çok biliyorum.

"Hıhı eminim" dedim.

"Peki" diyerek kahvesine geri döndü.  Hızlı bir şekilde kahvesini içti. Soğumuştu zaten kahvesi yarım saat birşey düşündüğü için.

"Kalkalım mı?" Dedi Demir. 

Ben hâlâ o kişinin Almina olup olmadığını düşünüyordum.

"Kalkalım" dedim. Demir ödemeyi yapıp arabaya doğru ilerledik. Demir kapımı açıp tebessüm etti. Bende ona tebessüm edip arabanın içine girdim.

Demir hızlıca şoför koltuğa geçip kemerini bağladı. Ben bağlamayı unutmuştum hemen yan taraftaki kemeri cekiştirdim.

Eee bu gelmiyor. Hay allahım sana geliyorum.

Dakikalarca kemeri sıkıştığı yerden çıkartmaya çalıştım.  Demir ise beni izliyordu.

"İstersen ben yapayım" dedi. Utanmıştım. Neden utandım onu da bilmiyorum ama utandım.

Kafamı olur dercesine salladım.

Demir kemerini çıkartıp bana yaklaştı. Kalbim birden hızlı atmaya başladı.  Demirin yüzü bana çok yakındı. Demir kemer ile uğraşırken onu ilk defa daha yakından izlemeye başladım.

Bir kaç dakika onu izleme fırsatı yakaladım. Demir kemeri yuvasına taktı. Saniyeler içinde birbirimize baktık. Gözlerinin ela olduğunu şimdi daha yeni öğrendim.  Demir bu anı bozdu.

Şoför koltuğuna geri döndü. Kemerini bağladı. Ben ise öylece kaldım.

Demir arabayı çalıştırıp kafenin önünden ayrıldık.

"Teşekkür ederim" dedim. Ama ona bakamıyordum.

"Rica ederim" dedi. Saatlerce sustuk yolu izledim.

"Kumru  birşey söylemek istiyorum" dedi yola bakarak.

"Tabii söyle" dedim.

"Hani bildirim gelmişti telefonuna" Dediği an kaldım öylece ne diyecekti acaba.

"Evet" dedim kısık bir ses ile.

"Sana iyi misin dediğimde evet demiştin" dedi daha çok tedirgin olmaya başladım.

"Evet" dedim titreyen sesim ile.

"İyi değildin neden yalan söyledin" dedi.

"Hayır iyidim" dedim yalan söylemiştim. Sevdiğim adama yalan söyledim.

"Kumru yalan söyleme bildirimi de gördüm" Dediği an öylece kaldım. Nasıl görmüştü.

"Nasıl gördün?" Dedim yine tedirgin sesim ile.

"İlk kahvemi içtim. Senin o yüz ifadeni görünce korktum. Ne oldu da bir bildirim için bu kadar yüzü düştü diyerek iç sesim ile konuştum" dedi. Uzun bir nefes aldı.

"Merak ettim. Baktım işte bildirime" dedi.

"Lütfen yanlış anlama ama korktum o yüz ifadenden. O yüzü  gülen kızın birden yüzünü nasıl düşürdü sadece basit bir bildirim dedim" dedi.

Ben hâlâ onu dinliyordum.

" mesajı da gördüm" dedi. Yutkunamıyorum.

"Nasıl  gördün?" Dedim.

GİZLİ NUMARA [YARI TEXTİNG] Where stories live. Discover now