Gözlerini benden kaçırdı. Tavandaki omleti bir başka tabağa koymaya koyuldu.

"Hasta kraliçemiz kahvaltınız hazır" dedi Demir. Ben dakikalarca kapının yanında durdum.

"Kumru sana diyorum" dedi Demir.

"Ha" dedim.

"Kahvaltınız hazır diyorum" dedi.

"Sende beni baya mal sandın düştüm düşeli ha" dedim yine cırlayarak. Benim suçum var iken demire yükledim.

"Sende kendini mal duruma düşürme" dedi. Ben bu çocuğu öldürdüm. Gıcık şey.

"Kes be" dedim masaya doğru ilerleyerek.

"İyilikte yaramıyor buna" dedi öykü doğru. Öykü güldü. Bizi kapının köşesinde izliyordu.

Omleti ağzıma aldığım an utandım. Benden bile güzel yapmıştı. Demir bana öyle bir bakıyordu ki kalbimi hızlandırdı. Gözlerimi hemen omlete çevirdim.

"Sevdiniz galiba kraliçemiz" dedi Demir gülerek.

"Yaya çok güzel olmuş eline sağlık" dedim alaycı bir şekilde. Yalan söylemiştim. Allahım sen beni affet.

"Ben bunu olumlu anlamda anlıyorum kraliçemiz" dedi gülümseyerek.

"Nasıl anlıyorsan anla" dedim. Neden demire böyle davranıyorum. Telefonda yazışır iken çok değişik idim şimdi birden gelince neden bu kadar egoist oldum. Demirin gözüne belki daha kötü gözüküyorum şuan tavırlarım ile.

Omleti tadını çıkararak yemiştim. Demir kendisine ve öyküye de yapmıştı. Peki Almina nerde ona neden yapmadı.

"Öykü Almina nerde?" Dedim.

"Almina kim?" Dedi Demir. Sinirlenmiştim. Neden Alminayı soruyor. Ya öykünün dediği gibi Almina Demirden hoşlanıyor ise Demir de onu görür görmez aşık olursa.

Allah korusun.

"Bende bilmiyorum ki odasında idi en son " Dediği an kapıda biri dikildi.

"Burdayım" dedi Almina sahte gülümsemesi ile. Öykü ile ona iğrenirmiş gibi baktık. Almina nin gözleri hâlâ demire bakıyordu. Sinirlenmedim değil. Yani bilmiyorum. Demiri seviyorum ama o beni sevmiyor. Şuan sadece buraya gelme amacı hasta olduğum için.

"Merhaba ben Almina" dedi elini demire uzatarak.

Demir tebessüm ederek elini Alminayı uzatıp sıktı.

Dakikalarca o ellere baktım. Öykü ise bana.

"Merhaba bende demir" dedi.

Demir anında elini çekti. Ama hâlâ kalbim acıyordu. Her saniye başı ellerini sıktığı an geliyor.

"Ben yedim, dışarıya çıkmam gerekiyor. Omlet için teşekkür ederim demir" dedim tebessüm ederek. Ama bu tebessüm gerçek değildi. Kalbim hâlâ acıyordu.

"Nereye gidiyorsun?" Dedi demirin sesi endişeli idi ve meraklı.

"İşim var" dedim. İşim sadece bu kafamdaki sargı bezini ve durumumu sormak için hastane gideceğim.

"Ne işi Kumru hemde bu halin ile" dedi elini kafamı gosterek.

Neden beni bu kadar merak ediyor?

Neden bu kadar endişeli?

"Ne var halimde? Ben iyiyim" dedim. Öykü bir bana bir demire bakıyordu. Almina da ise bir kızgınlık.

"Benim işim var dışarıya çıkacağım. Seninle zaman geçirmek isterdim ama dışarıda işim var" dedi Almina.

GİZLİ NUMARA [YARI TEXTİNG] Onde histórias criam vida. Descubra agora