3.2

858 52 28
                                    

Gökyüzün De Bir Beste...

İyi okumalar, gece attım ama olsun.

Annemin hava alanında olduğunu belirten bir mesaj aldığımda telefonumun ekranını kapatarak Cenk'e döndüm. 

"Annem bekliyor." dediğimde beni başıyla onaylayarak inatla yanımda oturan ikizime kısa bir bakış atmış ardından odadan çıkmıştı. 

"O bizim annemiz değil, hatırlatayım da." diyerek bana dönüp kulağıma fısıldayan kadına göz devirerek dişlerimi sıktım. 

"Sen sesini kes." Yağmur"Ama beni kırma, sesimi duymak istemiyorsan sen de susmalısın hani sesimiz çok benziyor ya." şakaklarımı ovarken gözlerimi kapatmış başımı eğmiştim. 

Allah'ım ben ne yapmıştım da bu çileleri çekiyordum?

Erim"Sence-"  Yağmur sözünü kestiğinde dikkatimi ona verdim. "Sevgilim Kayra'ya benzemiyorsun. Aslında benziyorsunuz ama-" öfkeyle koltuktan kalkarak Yağmur'u işaret ettim. 

"Bu kızı dinlemeyeceğim. Hem de hiç." bana döndüğünde ona kaşlarımı kaldırarak "Eğer seni boğmamı istemiyorsan ki yaparım, susarsın." Melodi havladığında Yağmur yüzünü buruşturarak "Ben senin kardeşinim." "Allah'ım delireceğim, hala kardeşinim diyor. Kızım sen değil misin bizleri bu hallere getiren?!"

Erim ayaklanarak "Tamam, sakin. Yaran var, dikkatli ol." dediğinde beni odadan çıkarmak istemiş Yağmur"Vazgeçtim, Kayra'ya çok benziyorsun. O da fazla merhametli."

"Merhametli? Hangi merhametten bahsediyorsun sen? Mina'yı bıçakladı!" Oğuz öfkeyle ayaklandığında Selim"Tamam, sakinleşin. Sen de sus, bir şey anlatacağın zaman konuş." bana dönerek "Mina sen de hava al. Erim yanında git." Erim'in kolunu öfkeyle iterken "Kimseyi istemiyorum." demiştim.

Özellikle Erim'i, hele bir şey saklıyorken asla.

Selim"Başındaki beladan haberdar mısın?" yeşil gözlerim onun öfkeli harelerinde dolandığında göz devirerek dudaklarımdan alaylı bir 'hah'lama çıkmıştı. 

"Ne yapacak? Kafama mı sıkacak Kayra Aptalı çünkü bir o kaldı! Geç bile kaldı." diyerek göz devirdiğimde Yağmur bacak bacak üstüne atarak "Konuşma dediniz ama Kayra'yı hafife almayın derim. Öfkelendiğinde kuduruyor." "Erim'in ikizi değil de kuduz köpek o zaman." diyerek göz devirmiş odadan çıkmıştım.

Evden ayrıldığımda yürümeye başlamış aniden karşımda biten Kayra ile göz devirmiştim. "Bu sefer ne yapacaksın?" dediğimde yüzüne iğrendiğimi belli ettiğime emin olduğum bakışlarım ile bakıyordum. Bu kişiden korkmam gerektiğini fark etmiştim, korkuyordum da ama bunu ona belli edecek değilim.

"Cesur ile aptallık arasındaki ince çizgidesin. Neden tek başına başındaki belaya rağmen geziniyorsun?" 

"Bu seni ne ilgilendirir?" 

Kayra belinden çıkardığı çakıyla çakıya kısa bir bakış atmış ardından korkuyla yutkunarak tekrar gözlerinin içine bakmıştım. Bana alayla gülümseyerek "Bu seni bıçakladığım çakı."

"Ne kadar hoş, üstüne üstlük seni tam da polise vereceğim sırada." Erim'in sesini duyduğumda ona dönmüş Kayra'nın yüzündeki korkuya şahit olmuştum. 

Erim bize doğru yaklaşarak "Muhtemel kaçmaya çalışacaksın ama ben söyleyeyim buradan gidebileceğin tüm yollar çevrili. Hem polis ekipleri tarafından hem de ailem tarafından, kaçmak istersen deneyebilirsin ama iyileştikten sonra birçok atletik branşa yazıldım ve koşum da iyi ya da direkt polise kendini teslim edersin."

Kayra kaşlarını çatarak "S-sen nasıl? Nasıl biliyordun geleceğimi?" Erim derin bir nefes alarak "Kız arkadaşın evimde, onu yalnız bırakmayacağını biliyordum. En azından tahmin ediyordum, Mina'ya zarar verdin, e biraz öfkelendim. Bu yüzden telefonuna kadar ulaştım, kaldığın evin adresini biliyorum. Orada da polis var, işimi sağlama almak istedim. Hem Mina'yı güçsüz bulduğun için onu rahat bırakmayarak psikolojik şiddet uygulayacağını da tahmin etmiştim. Aynı şu an çakıyı gösterdiğin gibi. Kayra benim ile boy ölçüşemezsin, şu an gerçek ailemizin yanında yaşıyor olabilirsin. Bunları yapanlardan birinin babam olduğunu da biliyorum ama aileme dokunma." 

Yanımıza gelen polis memuru Kayra'yı tutukladığında Erim'e döndüm. Bunları ne ara yapmıştı? Bunları nasıl yapmıştı? Bunu nasıl tahmin etmişti?

Yüzüne şokla bakmaya başladığımda bana gülümseyerek "Eve geç." demişti. "Sen bunları nasıl yaptın?" dediğimde boğazını temizlemişti. 

"Şey... Aslında... Anonimin takip ettiğini biliyordum, bu nedenle işlerimi gizli tutmak zorunda olduğumu biliyordum. Bu yüzden yeni bir sim kartı aldım, işlerimi oradan hallettim. Polise gittim, senin bıçaklandığını söylemem ile bir ekip zaten direkt bana yardımcı oldu. Aslında ben de gitmedim, birinden rica ettim çünkü takip edildiğimi biliyordum. Tek tek numaraya, eve ulaştılar. Ben de Yağmur kapıya geldiğimde tahmin ederek polise haber verdim aslında senin tek çıkmana bu yüzden izin verdim. Evlatlık olduğumu da öğrenmiş bulundum, aslında hatırladım. İkimizde aynı kaderi yaşıyoruz." diyerek omuz silktiğinde omuzlarımı düşürdüm.

Fazla zekiydi.

Erim yüz ifademe gülerek göz devirdi. "Hadi eve git, ben de Kayra ile gitmeliyim. Ses tonu yüzünden çakının üzerindeki parmak izine bakacaklar, bu nedenle benim de parmak izlerime ihtiyaçları var." dediğinde onu başım ile onaylamış yanıma gelen Ege kolunu omzuma atmıştı.

Ege"Diyordum bizim aileye rağmen neden bu adamın zekası bu kadar yüksek, öğrenmiş oldum." dediğinde yürümeye başlamış Ege'ye dikkatimi vermiştim. 

"İyi biri." dediğimde bana kahkaha atarak göz devirdi. "Tekrar mı aşık oldun?" dediğinde ona göz devirerek dirseğimi karnına geçirdim. 

"Kes sesini." 

Saçlarımı karıştırdığında eve girmiş karşımda gördüğüm görüntü ile korkuyla yutkunmuştum. 

Ege"Sıçtık." dediğinde onu onaylayan bir mırıltı çıkarmıştım.

Selam Kadınım! Gökyüzün De Bir Beste /Texting/Where stories live. Discover now