11. Bölüm- Kader

218 37 33
                                    


Yukarıya tanıtım filmimizi bırakıyorum. İzleyin, beğenin, yorum yapın sjgdkshsjs.
******************

Eve doğru yol alırken aklıma gelen şeyle aniden Asaf'a döndüm.

"Asaf, biliyor musun ben hiç içki içmedim."

Gözünü iki saniyeliğine yoldan ayırıp bana baktı.

"İçme de zaten, hiç güzel bir şey değil. Üstelik daha küçüksün."

Ağzım şaşkınlıktan kocaman bir 'o' şeklini aldı.

"Neredeyse 19 yaşındayım ve bilgin olsun, bazıları lisede başlıyor."

"Bazıları kendini camdan atsa sende mi atacaksın?"

Şimdi de annem gibi davranmaya başlamıştı ki bu biraz hoşuma gidiyordu.

"Bazılarının kim olduğuna göre değişir." diye mırıldandım. "Atlayan sensen, peşinden gelme ihtimalim var."

Gülümsememek için kendini kastığını buradan dahi görebiliyordum.

"Eee, bir bakkal bulup sana bir şeyler mi alayım yani?"

Başımı iki yana salladım.

"İlk defa içeceğim ve bu büyük bir şey. Tören gibi bir şey yapmalıyız."

"Şaka yapıyorsun değil mi?" sesi şaka yapmamı umar gibi çıkmıştı ve biraz titremişti.

"Hayır, yapmıyorum. Anka, bana kullanmam için limitsiz bir kredi kartı vermişti ama bu zamana kadar hiç kullanmadım. Ama neyi fark ettim biliyor musun? Salaklık ediyor ediyormuşum."

"Konuşmanın başından beri salaklık ettiğini düşünüyorum zaten."

Gözlerimi devirdim.

"Hadi ama, Kaptan ailesinin parasını güzel bir şeyler için harcayalım! Bildiğin en pahalı mekân neresi?"

"İki mahalle ötedeki köfteci." dedi umursamaz bir sesle.

Omuz silktim. "Tamam, internetten bakarım ben de."

Derin bir of çekti.

"Hiç arama, babamın arkadaşının bir yeri vardı. Meyhane. Oraya gideriz. Ama bana söz vermelisin, bir bardaktan fazla içmek yok. Aksi takdirde ağabeyini ararım."

Hışımla ona döndüm.

"Ağabeyimi mi ararsın? Mehmet ile ne zaman tanıştınız be?"

"Kolay oldu aslında. Şey sevgilin olduğumu bilmiyor tabii."

Gözlerimi kocaman açarak ona baktım. Anında toparladı.

"Sevgili rolü yaptığımızı bilmiyor yani. Aynı okulda ve arkadaş olduğumuzu sanıyor."

"Gerçekten..." diye soludum ona bakarken "Ailemde, kendini sevdiremediğin biri var mı?"

Omuz silkti. Tebessüm etmişti.

"Sanırım yok. Neyse, bir bardaktan fazla yok, tamam mı?"

Hızla kafamı salladım. Memnuniyetle güldü ama benim kafamın nasıl çalıştığından haberi yoktu. Planımı gördüğünde yüzünün alacağı ifadeyi merak ediyordum.

*********
Evin kapısından girdiğimde ağabeyim, kollarını bağlamış bir şekilde karşımda duruyor, sağ ayağıyla da ritim tutuyordu.

"Dur..." dedim abarta abarta. "Bu sahne bana bir yerden tanıdık geldi. Deja vu yaşıyorum şu an."

Ayın Karanlık YüzüWhere stories live. Discover now