33. Bölüm: "Nefes."

13.3K 963 575
                                    

Multimedya;

Buray - Sen Sevda Mısın?

Rica ediyorum yorum yapar mısınız? Bir wattpad yazarının dopingi yorumlardır.

Rica ediyorum yorum yapar mısınız? Bir wattpad yazarının dopingi yorumlardır

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

*

Yaşanılan şeylerin gerçek olup olmadığı düşüncesi insanı gerçekten yıpratıyordu. Düşünmek yerine cevaba direkt ulaşmak istiyordu insan. Ama yaşanılan hayatlar bunu mümkün kılmıyordu.

Hâlâ kapının önünde durmuş birbirimize bakıyorduk. Güvenmeli miydim? Babaanneme güvenirdim elbet ama ya dedemin başka planları varsa? O kadar şey yaşamıştık öyle birdenbire güvenemezdim ki. Hem Aren de güvenmezdi. İstemezdi gitmemi.

"Size nasıl güveneceğiz?" Beklediğim soru Araf beyin dilinden döküldü. Babaannem gözlerini Araf Bey'e çevirdi. "Eğer güvenilmeyecek bir durum olsa buraya kadar gelmezdim. Sizi temin ediyorum altında başka bir şey yok. Hem yarın siz de geleceksiniz. Ne olabilir ki?" Babaannem güveniyorsa ben de güvenmeliydim sanırım. Babaannem benim kötülüğümü istemezdi.

"Ecren gitmek istiyor musun?" diye bu kez bana sorusunu yöneltti. Araf Bey'in gözlerine kararsızca baktım. Aren ile gerçek bir evlilik serüveni geçirmek isterdim fakat içim rahat değildi.

İnsanın ailesine güvenememesi ne kötü şeydi...

"Baba ben istemiyorum." dedi Aren sertçe. Güzel kaşları yine çatılmış, alnı kırışmıştı. Sinirli halleri bile öyle güzel geliyordu ki gözlerime. "Senden önce ona sordum Aren." Araf Bey'in sesi de Aren kadar sert çıkmıştı. "Ben... Bilmiyorum." dedim soluklanarak.

Herkes gerilmiş bir haldeydi. Hem istiyor hem isteyemiyordum. Gerçekten kötü ve içinden çıkılamaz bir durumdu. "İçeriye geçelim." dedi Enise Hanım. Herkes içeriye yönelirken ben de yöneldim. Herkesin arkasındaydım. Onla kapıdan girdiğinde ben durdum. "Ben biraz Aren'le konuşabilir miyim?" diye sordum. Duraksayarak bana döndüler. Önümde Aren vardı. Masmavi gözleri gözlerime bakıyordu. Kimseden ses çıkmazken Aren ile birlikte oradan uzaklaşıp odamıza girdik.

Yatağın üzerine oturmuştum. Aren ise ayaktaydı. Kafamı kaldırarak yüzüne baktım. O da düşünceliydi. "Dedene güvenmiyorum."

"Karar veremiyorum." Aynı anda konuşmuştuk. Gözlerimi kapatarak derin bir soluk aldım. "Aren ben seninle bunları yaşamak istiyorum." dedim iç çekerek. "Sana tuzlu kahve içirmek, topluluk içinde gizli gizli bakışmak, sonra düğün alış verişine çıkmak..." İç çektim tekrar. Gözleri yere diktim. "Bunları yaşamak istiyorum, gerçekten." Aren dizlerimin dibine oturarak bakış açıma girdi.

Ellerimi tutarak yüzüme baktı. "Bunları yaşamayı inan ben de istiyorum. Senin yaşanmamışlıklarla üzülmeni istemiyorum. Ama dedene asla güvenmiyorum Ecren." Kafamı salladım. Haklıydı. Ben de güvenemiyordum ki. "Ama bir şansımız var." dedim umutla. Kafasını usul usul salladı. "Elbette var Ecren ama ne bileyim işte... Sanki bile isteye seni ateşe atmak gibi bir şey bu."

AFİTAPDonde viven las historias. Descúbrelo ahora