8. Bölüm: "Kıyamet."

11.7K 1K 368
                                    

Multimedya;

Bilal Sonses- Sol Yanım

Bu arada Aren ve Ecren'in boy farkını merak edenler medyadaki fotoğrafı inceleyebilir. ^^

*
Herkes için normal olan nefes alıp vermek hayatımın en zor şeyi haline gelmişti şu bir kaç saat içerisinde. Koskoca dünyada nefes almam için hiç bir yer kalmamış gibi hissediyordum. Sanki oksijen bitmiş, ciğerlerim iflas etmiş.

Zor zoruna derin bir nefes çektim. Dakikalardır Emine'nin kolları arasında oturuyordum. O ise sessizce saçlarımı okşuyordu.

"Harap ettin kendini." Deyişini işittim. Nasıl etmezdim ki? Gözlerine ayrı, kendisine ayrı vurulduğum adamın nişanlanacağını duymuştum.

"Emine." Derken nefesim tıkanmıştı. Zorlukla nefes aldım. "Emin olmam gerek. Sorabileceğin kimse yok mu?" diye umutla sordum.

Onu kazanmadan kaybetmek istemiyorum.

"Bekle." Deyip cebinden telefonundan bir şeyler yapıp kulağına götürdü. Merakla onu izledim. Kimi arıyordu? Yoksa Aren'i mi? Hayır onu aramazdı.

"Kimi arıyorsun?" dediğimde işaret parmağını dudağına bastırarak susmamı işaret etti.

"Selamun aleyküm Büşra."

Karşı tarafın ne dediğini duymuyordum. Büşra kimdi acaba?

"Ben sana bir şey soracaktım." Derken benim gözlerime baktı. Telefondaki kişi cevap vermiş olmalı ki tekrar konuştu.

"Aren abim nişanlanacakmış doğru mu?"

Bunu demesiyle gözlerim tekrar doldu. Buna dayanamıyordum. Ben onun ismine bile bir başka kızın ismini yakıştırmıyordum ki, yanında görmeye nasıl dayanabilirdim?

"Anladım canım. Yok duyunca şaşırdım, gerçek mi diye sorayım dedim."

Yüzünde anladığım kadarıyla doğruydu. Kalbimi çalan adam gidiyordu ama izi bende kalacaktı, öyle mi?

Gözlerimi denize çevirerek derin, titrek bir soluk çektim içime.

Aren yapma. Saha fazla uzaklaşma benden. Dayanamam ki ben. Hayatımda ilk kez aşk basamaklarını tırmanan bana yapma bu kötülüğü.

Emine'nin korkulu sesini işittim. "Ecren."

Gözlerimi sımsıkı kapatarak her şeye kör olmaya çalıştım. Ellerimi de kulaklarıma bastırdım. Sağır da olmalıydım. Gerçeği anlamamak için gerekirse dilsiz olmalıydım.

"Yapma n'olur." Deyip kollarını bana tekrar sardı. O da benim gibi ağlıyordu. Farkında bile değildim ki ağladığımın. İlk defa ruhsal bir acıdan dolayı ağlıyordum. İlk defa kalbimde böyle şiddetli bir acı hissediyordum.

Kulaklarımı kapattığım ellerimi, kulaklarımdan uzaklaştırarak ona sardım.

"Daha kesin bir şey yokmuş." Diye fısıldadı kulaklarıma doğru. "Enise abla, yani annesi, bir kız var demiş. Aren abim de görüşmeyi kabul etmiş."

Yüzümü acıyla buruşturdum. Aren ve bir kız. Onunla görüşecek öyle mi? Benim gözlerime bakmayan adam belki de onu kendine eş yapacak.

"Kız da onun istediği gibi birisidir değil mi?" diye sordum. Buna bir cevap bekliyordum. Emine ağzında bir şeyler geveledi. Beni üzmek istemiyordu besbelli.

"Emine, öyledir değil mi?" diye ısrarla sordum. "Enise ablanın görüştürmek istediği kız, Aren abinin istediği gibi birisidir." Demesiyle hıçkırığımı tutamadım. Ne bekliyordum gerçekten? Daha Müslüman bile olmayan bana aşık olmasını mı?

AFİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin