10. Bölüm: "Nefret."

11.4K 1K 264
                                    

Multimedya;

İkiye On Kala- Bakkala Diye Çıkıp Sana Gelesim Var

Merhaba! Merhaba! Merhaba! Geri döndüm! Hepinizi o kadar çok özledim kiii.

Çok konuşmadan sizi bölüme alıyorum.

Çok konuşmadan sizi bölüme alıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*

Renksiz bir gün. Aldığım nefesi hissetmediğim hatta belki de alamadığım bir gün. Gülemediğim bir gün. Fazla uzatmaya gerek yok, onsuz bir gün daha işte.

Kendisiyle birlikte beni de götürdü. Hiç kendimmiş gibi hissetmiyorum. Ben ki insanlar mutlu olsun diye gülümseyen kız, gülümsemek nasıldı unuttum. Gülemiyorum. Zaten o yokken gülmek de istemiyorum. Onun acısı içimdeyken dudaklarımı kıvıramam. Bu ona olan sevgime de ona olan özlemime de ihanetten başka bir şey olmaz.

Göz kapağımı oldukça yavaş bir şekilde kaldırdım. Her gün olduğu gibi yine tavanla bakışıyordum. Yani son bir aydır olduğu gibi.

Aren gideli tam olarak bir ay oldu. Beni bırakıp gitmesinin üzerinden koskoca bir ay geçti. Biliyorum o zaten benimle değildi bu yüzden beni bırakıp gitmiş sayılmaz ama onu seven kalbime bunu anlatamıyorum. Gitmiş olması onun canını çok yakıyor, dinlemiyor beni.

Derin bir soluk çekerek telefonuma uzandım. Saat başı onun fotoğrafına bakıyordum. İyi ki fotoğrafının ekran görüntüsünü almıştım çünkü artık profilinde bir fotoğraf yoktu. Bu da demek oluyordu ki beni rehberinden silmişti. Ben tek bir mesajını silmeye kıyamıyorken o benim numaramı silmişti.

"Bugün yine seni özlüyorum." Diye mırıldandım açtığım fotoğrafına bakarken. Onu en son okulda görmüştüm. Gittiği gün. O günden beri onu görmemek içimde bir yeri kavuruyordu. Gözlerime bakmamasına bile razıydım ama onu görmek istiyordum.

Onun nefesini bıraktığı ortamdan içime nefes çekmek istiyordum.

"Keşke evden çıkıp sana gelebilsem."

Dinlediğim bir şarkının sözleri çınladı kulağımda. 'Bakkala diye çıkıp sana gelesim var.' Şuan tam da böyle bir şeye ihtiyacım vardı. Bakkala diye çıkıp ona gitmeye ihtiyacım vardı. O güzel deniz gözlerinin gözlerime bakmasına ihtiyacım vardı.

Bir hafta sonra okullar kapanacaktı. Gelir miydi Bursa'ya? Gelirdi tabi. Ailesi buradaydı. Ailesi buradayken boş yere başka bir şehirde duracak hâli yoktu ya.

Belki de dururdu. Durmasın. Lütfen durmasın. Yine evinin önüne giderdim belki onu görürdüm.

Telefonumdaki fotoğrafının üzerinde parmaklarımı gezdirirken telefonu kendime yaklaştırdım ve öptüm. Sanki oymuş gibi soğuk bir ekranı öptüm. Kokusunu alacakmış gibi derince soludum.

Telefonumu kenara attıktan sonra sağa döndüm. Bacaklarımı karnıma doğru çekerek cenin pozisyon aldım. Biraz daha uyuyabilirdim. Belki rüyama gelirdi de yüzümü güldürürdü. Bir aydır onu rüyamda görmek için umut etsem de hiç görmemiştim.

AFİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin