Ölürse Ölürsün.

41.3K 1.4K 145
                                    

Multimediada bölüm parçası var arkadaşlar.   ~James Vincent McMorrow-Look Out.~

Hepinize iyi dinlemeler ve iyi okumalar:)

 ----------CENKER----------

Konuşurken geriye doğru her adım atışında başıma bir zonklama vuruyordu.Dediği şeyleri tam algılayamıyordum çünkü merdivenlere sadece bir adımı kalmıştı.''Defne adım atma!''diye bağırdım.Ağzımdan zorlukla çıkarabilmiştim kelimeleri çünkü dilim kitlenmişti sanki.

Beni duymamış gibiydi.Algılayamamış gibi.Konuşmaya devam ederken gözyaşları seri bir şekilde akıyor ve hıçkırarak konuşuyordu.''Bu zamana kadar yaptığın hiçbir şey,söylediğin hiçbir söz;bana söylemediğin gerçek ailem kadar yaralamamıştı kalbimi.Gerçek ailemi benden gi-'' cümlesi, farketmediği merdivene adım atıp,tutunmak için destek alamadığı demirliklerden elinin kaymasıyla yarım kalmıştı.

''Defne!''diye bağırdım.Yuvarlanırken başı merdivene her çarpışında ses çıkıyor bu da merdivenden çıkan her seste kalbime bir ağrı girmesini sağlıyordu.Korkuyla Defne'ye bakarken kesinlikle hareket edemiyordum.Bunun bir kabus olmasını diledim.Merdivenlerden salona düştüğünde saçları yanaklarına gelmiş,gözleri kapalıydı.Kasılmış vücudumu hareket ettirerek hızla merdivenlerden inip yanına çöküp başını dizime yasladım.

''Defne...Defne aç gözlerini.Lütfen cevap ver''derken yanağına gelmiş saçlarını kulağının arkasına iliştiriyordum.Sağa doğru düşmüş başını titreyen ellerimle hafif sola doğru çevirince başından akan kanla beynime tekrardan zonklama vururken onu koltukaltlarından tutup göğsüme doğru çekip,bacaklarını kavrayarak kucağıma aldım ve yerden kalktım.

''Bu ne gürü...''diyen Gamze'nin gülümseyen dudaklarından gülümseme silinirken yanımıza koşup,''Defne!'' diye bağırdı titrek bir sesle.Dolan gözlerini bana çevirdiğinde,''Abi?'' dedi,çatallaşmış sesiyle.Gamze'ye bir cevap vermeyip kapıya doğru hızlı adımlar attığımda diğerleri de odadan çıkıp yanımıza koşturmuştu.Şaşkınlık ve korkuyla bana bir şeyler söylerlerken nefeslerini boşa harcıyorlardı çünkü dedikleri tek kelimeyi bile anlayamıyordum.

''Hastaneye gidiyorum!''dediğimde kapıdan çıkıyordum.

Arabaya giderken,''Lütfen Defne...Lütfen beni sensiz bırakma.''diye fısıldıyordum kulağına.Arabaya geldiğimde Gamze de arkamdan yetişmişti ve diğerleri de.Gamze arabama binerken;diğerleri de Emre'nin arabasına biniyordu.

Gamze,''Arkaya kucağıma yatıralım.''dediğinde çoktan arkaya oturmuştu.Gamze'ye uyarak arkaya,kucağına doğru yatırdım.Gamze'nin gözlerinden yaşlar seri bir şekilde akıyordu.Dolan gözlerimden yaşların akmasını engellemek için hemen geçip öne oturdum ve direkt arabayı çalıştırıp otoparktan çıktığım gibi gaza yüklendim.

''Başı çok kanıyor.''dedi Gamze hıçkırıkları arasından.Bir elimle korkudan direksiyonu sıkarken diğer elimle cebimdeki telefonu çıkarıp rehberden Can'ın numarasını bulmaya çalıştım.Titreyen ellerimle 'ara'tuşuna bastıktan sonra saniyesinde karşıdan ses gelmişti.

''Abi?''Dedi,Can.

''Defne merdivenlerden yuvarlandı,başından çok kan akıyor.Bu konuda yardımı dokunabilecek ne kadar doktor varsa hepsini hazırda istiyorum.On dakikayı bulmaz hastanedeyiz.Bizim hastanede.''diyerek telefonu kapattım ve direksiyona bir yumruk geçirdim.Böyle olmamalıydı! Bu şekilde olmamalıydı! Ailesini böyle öğrenmemeli ve sonu böyle sonuçlanmamalıydı! Biz'i bırakıp gitmesinden korkuyordum,kokusu olmadan nefes almaktan korkuyordum,gülüşünü özlemekten korkuyordum,onsuzluktan korkuyordum.

Ona daha yeni kavuşmuşken böylece gitmesine izin veremezdim.Gitmezdi ki zaten.Güçlüydü o.Daha yolumuzun başında pes etmezdi.Beni kıskandığında Ahu'ya karşı ve başka olaylara karşı da kafa tutmuşken,ölüm onu içine çekemezdi.Ölüme de kafa tutabilirdi.

PAPATYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin