29. Bölüm || Karanlığın en dibi..

9.2K 512 139
                                    

Yine uzun sayılabilecek bir aradan sonra merhabalar :) Öncelikle vote ve yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Son bölümlerde yorumların çoğuna cevap veremedim. Finallerim daha yeni bitti ama onlar mı bitti ben mi bittim ne siz sorun ne ben söyleyeyim.

Son zamanlarda baya gergin bir ortamda olduğum için bir türlü fırsat bulup yorumlara cevap vermek için wattpad'e giremedim ama hepinizin yorumlarını teker teker okuyorum. Çok teşekkür ederim tekrardan emeğimi karşılıksız bırakmadığınız için.

Finallerim bitti ve ben 1 haftalık tatile çıkıyorum. Döndüğümde bu arayı kapatıp bol bol bölüm eklemek ve her birinizin yorumunu cevaplamak için elimden geleni yapacağım. Beni anlayışla karşıladığınız için çok teşekkür ederim.

Bur arada ithaf listemi kaybettim :( Daha önce bölüm ithaf etmediğim, listedeki okuyucularım yorumlarda kendinizi hatırlatırsanız çok sevinirim. Listeyi baştan hazırlamak zorundayım çünkü..

Yorumlarınızı ve vote'larınızı benden esirgemeyin sakınn *.*

Multimedia'ya baktığınızda 'ne alaka?' diyeceğiniz bir şarkı var. Son sahnede dinlediğinizde o şarkıyı eklememin sebebini anlayacaksınız. Bu yüzden yarışta dinlerseniz daha uyumlu olur diye düşünüyorum :)

Umarım beğenirsiniz.

* * *

Hayatta çok az şeyden yanlış anlaşılmak kadar nefret ediyordu. Kendini birilerine anlatmak zorunda olmak, davranışlarının açıklamasını yapmak alışkın olduğu bir şeydi. İnsanları ikna etmeden rahatlayamazdı. Şimdi ise düştüğü durum, duygusal anlamda kendini tek bağlı hissettiği adamın gözünde ucuz bir fahişeye dönüşmekti. Onun gözlerinin önünde başka bir adamla öpüşmek ve kendini savunacak hiçbir şey bulamamak..

Bunu kendisi istememiş miydi? Onun gözünde böyle bir konuma düşmeyi.. Onun canını yakmayı her şeyden çok istememiş miydi? Bunu planlamamıştı.. Kendi canının da onun kadar yanacağını aklından bile geçirmemişti. Yanındaki kızın soyadının Sayer olduğunu bilse böyle bir şeye kalkışır mıydı?

Pamir'in siyah bmw'sinin ön koltuğuna sinmiş, şehrin ışıklarını izlerken bunları düşünüyordu. Nasıl bu hale gelebilmişti? Bakışlarını yavaşça sürücü koltuğunda oturan Pamir'e çevirdi. Onu nasıl öpebilmişti? Yüzündeki memnun gülümsemenin sebebinin kendisi olduğunu düşündükçe midesine kramplar giriyordu. Onun yüzünü incelemenin iyi hissettirmediğini anladığında bakışlarını tekrar camdan dışarı çevirdi. Kendini bu hale getirdiğine inanamıyordu.

Araba bir frenle hafifçe sarsılıp apartmanın önünde durduğunda Zeynep, omzunun üzerinden geriye kısa bir bakış atarak kapı kulbuna yöneldi "Teşekkür ederim getirdiğin için" dedi kendisinin bile zor duyabileceği bir ses tonuyla.

Kapıyı yavaşça araladığında kulbu tutan kolunun üzerinde hissettiği zorlayıcı parmaklar yüzünden kısa bir anlığına gözlerini kapatıp burnundan derin bir nefes alarak dağılmış ifadesini toplamaya çalışarak ona döndü. Bakışlarında gördüğü şeyler hiç hoşuna gitmemiş, yerinde huzursuzca kıpırdanmasını sağlamıştı.

Pamir'in gözleri Zeynep'in tuttuğu koluna kısa bir anlığına kayıp tekrar onu bulduğunda "Zeynep bence biraz konuşsak iyi olur" dedi umut dolu bir sesle.

"Anlamadım konuşacak ne var?" dedi Zeynep kolunu ondan nazik bir hareketle kurtarıp ellerini kucağında birleştirirken.

Pamir ona içinde biraz hayret barındıran anlamamış bir ifadeyle bakarken sesi daha sakin çıkıyordu. "Bugün olanlar" yarım bir nefes alıp başını eğerek vites koluna doğru baktı. "Yani benim uzun zamandır hiss-"

Gözlerini KapatmakWhere stories live. Discover now