18. Bölüm || En güçsüz hissettiğim zaman..

17.4K 467 87
                                    

Merhabaalar :) Öncelikle votes ve yorumlarınız için hepinize çok teşekkür ederim. Bölüm biraz gecikti farkındayım ama geçen perşembe Beyaz Show için İstanbul'a gittim. Döndüğümde o kadar yorgundum ki iki gün boyunca uyudum desem yeridir.

Sonrasında zaten program izlenimlerimi tumblr'da uzun bir yazı halinde paylaştım, fotoğraflar videolar derken hikayenin yeni bölümünü yazmaya fırsat kalmadı.

Bölümü Ayka'ma ithaf ediyorum. İthaf isteyenler yorumlarda belirtebilir :)

Umarım beğenirsiniz..

Edit: Multimedia'da Kerem'in telefonunun ekranındaki fotoğraf var :)

* * *

Geldiğinden beri biraz gergin biraz da tereddütlü bir ifadeyle tam karşısındaki koltukta oturan annesine baktı Kerem. Değişmiş miydi? Sanki yüzünde birkaç çizgi daha oluşmuştu.
Duruşu? Ne zamandan beri kambur oturuyordu? Kendine güvensiz biriymiş gibi sürekli parmaklarıyla oynuyordu. Bunu her zaman tenkit etmişti. Şimdi kendisinin yapıyor olması Kerem'i epey şaşırtmıştı.

Derin sessizliği bozan ses tonu kulaklarında yankılandı "İyi görünüyorsun" dedi gülümseyerek.

Gözleri buluştuğunda Kerem, onun takınmaya çalıştığı haline dikkat çekercesine bir ses tonuyla "Kötü görünsem ne fark eder ki?" dedi

Sevim anlayışla başını sallarken gözlerini yine parmaklarına indirdi "Seni aramak istedim aslında şimdiye kadar, nasıl olduğ-"

"Ama aramadın" dedi Kerem suçlayıcı bakışlarını onun üzerine dikerek "Aramadın çünkü, aramak istemedin. Yalan söyleme artık" dedi kırgın ama bunu gizlemeye çalışan bir ses tonuyla.

"Kendimde değildim Kerem" dedi Sevim, o günleri hatırlayınca dolan gözleriyle ve titrek ses tonuyla.

"Ben farklı mıydım sanıyorsun?" dedi Kerem dizine koyduğu tek dirseğinden kuvvet alıp elini göğsüne bastırırken "Kaç gece rüyalarımda abimin peşinden koştum haberin var mı? Kaç gece sıçrayarak uyandım?" kendi sesinin de titremesine engel olamadan "Bir hayalet gibi beni takip ettiğini düşündüm hep. Ölmeyi bile düşündüm"

Son cümlesiyle Sevim'in etrafta gezdirdiği bakışları kendi üzerine kenetlenince görüşünün bulanıklaştığını fark etti. Gözleri dolmuştu.

Oturduğu yerden hızlıca kalkıp Kerem'in yanına oturdu. Eliyle omzuna dokunmak istedi ama o yüzünü sıvazlarken geri çekti "Sakın Kerem. Bunu aklından bile-"

"Geçirdim ama! En zoru ne biliyor musun anne" dedi yanında oturan ağlamaklı kadına savunmasız bir çocuğun baktığı gözlerle bakarken "Ölümünün benim suçum olduğunu bilirken vicdanımın sesini susturmaya çalışmak"

Sevim gözlerinden birkaç damla yaş akıtırken "Değilsin" dedi. Kerem aniden ona dönerken tekrar hıçkırıklara boğulmadan önce "Ölümünün suçlusu sen değilsin"

* * *

Ceylin, sinemadan çıktıklarından beri bütün alışveriş mağazasını gezen Tuna'nın peşinden adeta sürüklenircesine elini tutarak ilerliyordu. Yorgun gözlerle ona bakarken girmek üzere olduğu spor mağazasının önünde durdurdu

"Tuna yeter artık şimdi şakkadanak bayılacağım şurada" dedi tiz bir sesle

"Bak tamam bu son" dedi Tuna ona yalvaran gözlerle bakarken "Sonra kahve içmeye gideceğiz"

Gözlerini KapatmakWhere stories live. Discover now