Bu Yolculuk Benim Karanlığımadır

53 bolum

Cok uzun sayılacak bir aradan sonra geri döndüm biliyorum.Sizleri ihmal ettim,ama geçerli sebebim var canlarim.Hikayeler okuyordum dogru ama yazamadım. Önemli bir ameliyat gecirdim ve bir süre yazamadım.Bilmiyorum takip edenler varmı hala ama bir final yazmayi düşündüm..

53 bölüm.

Genç kadın yüzündeki hafif dokunuşlarla gözlerini açtı. Oğlunun minik elleri yine rahat durmamiş annesinin yüzünde vezintiye çıkmışdı. Yağmur o minik elleri dudaklarına getirerek öpücüklere boğmaya başladı, anne oğlun bu güzel anıların Serkan biraz ileriden sevgiyle, yüzünde tebessümle izliyordu. Minik oğlu sabah çok erken kalkıyor ve hemen karnını doyurma derdine girerek çığlığı basıyordu. Serkan gece çok yorulan karısının biraz daha uyumasi için oğluyla bir süre ilgilenmiş sonunda oğlunun itirazlarına dayanamamış annesine getirmişdi. Genç adam bu güzel tabloyu izlemek yerine o tabloya dahil olmayi seçti.

"Anne oğul beni unuttunuz ha. " diyerek yataga atti kendini.

"Aa hiç olurmu kocacığım, seni unutmak ne mümkün." Dedi genç kadın imalı sesiyle.

"Evet evet aynen öyle. Sabah sabah çok kırdın beni karıcığım."

Kocasının suratındakı imalı sırıtışı gören kadın. "Bana bak Serkan beni sinirlendirme çok fena olur." Dedi sahte kızgınlıkla.

"Ne olurmuş sevgili karıcığım. "Diye sordu adam alayla.

"Sen çok iyi biliyorsun ne olucağını. Şimdi beni konuşturma. "Diyerek kocasını en zayıf yerinden vurdu.

"Tamam tamam sustum,sinirlenme hayatım. "Diyerek hemen konuyu kapattı.

" Ha şöyle." Diyerek güldü Yağmur. Sonra aklına gelenle ciddileşdi. "Bir haber yokmu hala Serkan."

" Var canım. Onur dün Türkiyeye dönüş yapmış."

Yağmur hemen." Lale'in haberi var?" Diye sordu.
" Bilmiyorum canim."

*****

Lale sabah yine karninda sancıyla uyandı. Rutin hal almışdı sancıları, kasılmalar. Doğuma henüz bir ay kalsada bu ağrılar kendisini ciddi anlamda korkutuyordu. Bebeğine bir şey olmasından çok korkuyordu.'Şu bir ayıda atlatsam da bebeğimi sag salim doğursam.' Diye her gün dua ediyordu. Doğuma yaklaştıkca korkularıda artıyordu, yalnız başına olmak parasız olmak üstüne birde oğlunun olmaması genç kadını çok etkiliyordu.

Onur'un aylardır ortalardan kaybolması oğlunuda yanında götürmesi, sağlık durumu. Bunları düşündükce delirmemek elde değildi. Lale yavaş adımlarla yatağından kalktı. İştahının olmamasına rağmen bebeği için bir şeyler yemek için küçük mutfağına gitti. Bu eve taşındığında bir süre zorlansada zamanla alışmışdı. Küçük evini benimsemişdi.

Kirası durumuna göre iyiydi, hemde çalıştığı yere yakındı. Ama bebek doğduğunda bebekle kalmaya müsait değildi, o zaman ne yapacagını düşünüyordu . Lale küçük mutfağında bir şeyler yemeğe çalışırken telefonu çaldı. Hemen eline alarak cevap tuşuna bastı. Arıyanın kim ve ya kimler olduğu belliydi zaten, ya Yağmur , yada Serkan'dı.

" Efendim Yağmur."

"Nasılsın Lale."diye sordu. Sonra devam etti. "Lale'cim yeni gelişme var."diye  hemen lafa  girdi Yağmur.

"Oğlumla ilgili olduğunu söyle lütfen." Yalvarırcasına sordu kadın.

"Evet Lale , Onur geri dönmüş."

Lale geri kalan konuşmayı duyamadı. Algıladığı tek şey Onur'un döndüğe ve evinde olduğuydu. Hemen hazırlanıb hafif ağrılarını umursamadan evden Onur'un evine doğru çıktı. Yaklaşık bir saat sonra büyük evin karşısında eli zilde durmuşdu.

Tereddüt etmeden zile basdi. Kapının açılmasını bekledi, 2,3 dakika sonra kapı açıldı. Lale tanımadığı kadına baktı.

"Buyurun kime bakmıştınız."diye sordu kadın.

Lale " Oğlumu görmeğe geldim." diyerek içeri girdi  Lale.

Kapıdaki hizmetli kadın hemen kenara çekildi. Lale salona doğru adımlarken içeriden gelen sesle durdu. Duduklarıyla durmak zorunda kaldı desek daha doğru olur.
Gelen ses oğluna aiddi. Oğlu " Anne. "Birine sesleniyordu. Genç kadın duyduklarıyla ayakta durmakda zorlandı. Bu ne demek oluyordu. "Ne demek anne. Benim oğlum kime anne diyor Onur." Diye ağlamaklı sesiyle kendi kendine konuşmaya devam etti. "Bunu bana yapmış olamazsın Onur, Allah senin belanı versin. Benden böylemi intikam alıcaksın. " Genç kadın durduğu yerde sallanırken deminki kapıyı açan kadın Lale'in kolundan tutarak ayakta durmasına yardımcı oldu.

Lale kendisine yardımcı olan kadına hüzünle gülümsedi.

"Onur evdemi? " diye sordu.

"Evet efendim. Onur bey odasında, küçük oğlanda salonda ...."devam etmesine izin vermedi Lale. Duyacaklarını kaldıra bileceğini sanmıyordu.

Lale hizmetli kadının getirdiği suyu içtikden sonra biraz kendine gelerek ayağa kalkdı oturduğu koltukdan.
Adımlarını salonu es geçerek merdivenlere yönlendirdi.  Odanın önüne geldiğinde ayakta durmakda zorluk çekiyordu. Kapıyı çalmadan odaya daldı. Karşılaştığı manzarayı hiç akıl edememişdi. Etse alsa böyle dalmazdı odaya..

******

Onur dün duyduklarından sonra bir an bile aklından çıkaramıyordu Lale'ni. Gerçi gittiğinden çıkmıyordu ya aklından. Ama şimdi durum farklıydı, Lale'nin yalnız,ve evsiz, parasız ne yaptığını merak ediyordu. Burda ki işleriyle ilgilenen adamına onu bulmadını söylemişdi ,ama pek umudu yoktu. Lale'nin istediğinde bulunamayacağını çok iyi biliyordi. Eğer bulunmak istemiyorsa onu bulamazdı.

Genç adam aklına gelenle eli telefona gitti ama saniyeler sonra durdu. O adamı ararsa kesin bulacağını biliyordu ama o adama olan siniri, nefreti, öfkesi aramasına mani oluyordu. Bu işi kendi kendine çözecekdi, başkasının yardımı olmadan hele o Serkan'nın yardımı hiç olmadan. Adam verdiği kararla kendini banyoya attı. Güzel ve uzun sayılacak bir duşun ardından beline yavluyu sararak elinde küçük havluyla saçının suyunu ala ala banyodan çıktı. Ve saniyeler sonra odasının kapısı paldur küldür açıldı. İlk oğlu sandı ama hemen sonra başını kapıya çevirdiğinde karşısında en çok görmek istediği kişiyi ,ama en son göreceği kişiyi gördü. Ne kadar çok bulmak istesede bunun bir hayal olduğu kesindi. Adam kendi düşünceleriyle boğuşurken duyduğu sinirli sesle bunun gerçek olduğunu anladı..

"Seni aşağlık herif bunu bana nasıl yaparsın. Benim oğlum o benim."diyerek hıçkırıklara boğuldu.

Onur odaya dalan Lale'mi şaşırsın yoksa duyduklarınamı bilemedi. Adam bir kaç saniye şoktan sonra kendine gelerek karşısındaki kadını süzmeye başladı. Gördükleriyle şaşkınlığı bir hayli artan adam tek kelime edemedi.

Gördüklerini neye yoracağını bilemedi. Adam susdu. Karşısında karnı burnunda bir Lale beklemiyordu..