1. KİTAP 1.Özel Bölüm- Satırlarda Buluşmuşuz

38.2K 2.6K 729
                                    

1.Özel Bölüm- Satırlarda Buluşmuşuz
Bölüm Şarkısı- Sibel Alas- Adam

Özel Bölüm- Satırlarda BuluşmuşuzBölüm Şarkısı- Sibel Alas- Adam

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Merhabalar...

Onları özledim. Onları çok özledim. Birkaç satır karalayayım dedim.

Bölümü okumadan önce şu satıra nasıl bir özel bölüm beklediğinizi not alır mısınız?

Hesim kitap olsa ve psikoloji hocanız onu size okutup kitap analizi istese sizden nasıl yorumlar yapardınız?

Kitaptan ne gibi dersler, ne gibi mesajlar çıkardınız? Nasıl hissettiniz.

Bu özel bölümde bunu okuyacağız. ♥

/İlham olan şarkı- Sibel Alas: Adam/

Beyazlık. Bembeyazlık.
Sıcaklık. Çok sıcaklık.

Tamamlanmış hikayeler var hayatlarda.
Kalplerin tamamladığı.
Yarım kalmış aşklar, kalplerde. Boyutlar arasında tamamlanan.
Bırakılmamış eller var beyazlarda... Beyazlarda birbirini bırakmayan avuç içleri.
Zihine daldırılan parmaklar simsiyah evrende. Zihne yırtık atmak istercesine zifirde.
Can yakan gülüşler hislerde. Duyguları kavuran gülüşler.
Acı çektiren insanlar. Ruhlarını acı için satan insanoğlu...
Kabullenilmiş gerçekler, sineye çekilmiş hakikatler...
Üzülmüş kadınlar, üzen adamlar.

Kaybolan Derin düşler...
Kaybeden Hayali Sesler.

Bir Efran var düşümde.
Uyandığımda yalnızca sesini hatırladığım. Tam dokunacakken uyandırıldığım...

Ben o ikisini bulmak istiyorum.
Ben Derin'i, Efran'ı bulmak istiyorum.

Mürekkebi Bilge Sena'nın zihninden sıçramış Efran'ı duymak istiyorum.
Gülüşü Bilge Sena'nın gülüşününden peydah olmuş Derin'i izlemek istiyorum.

"Ben onları bulmak istiyorum." diye fısıldadım.

Sinemden yükselen hafif bir aşk sızdı gün yüzüne.

Egemen'i merak ettim. Hala seviyor, bekliyor mudur Derin'i?

Beklemiyor ise silkelemeli...
Beklesindi.
Beklemeliydi.

Onlar ölmedi.
Onlar ölmemeli.

"Bu mümkün değil."

Boğazım acıdı.

"Mümkün."

Canımı yakan zihnime saplanan düşünceleri sıyırmaya çalıştım beynimden.

"Onlar gerçek değiller, Gerçek."
İronimize gülümsedim.
"Unutmayın bu benim ismim. İsmime sadakat göstermek zorundayım. Düşünsenize bir insan ne kadar iyi yazabilirse, ne kadar mükemmel bir hayal gücüne dahi sahip olsa böyle bir şey gerçek olmadığı sürece yazabilir mi? Bir düşünün."

Tüm sınıf hayretle bana baktı.

"İsmine fazla sadakat gösteriyorsun sende yahu!" diye bir ses duydum arkalardan gelen.

"Onlar gerçek ve ben onları bulmak istiyorum."

İsmimin boyunuruğu altında olduğumu söylerdi annem hep.
Ama hayır, ismim Gerçek olmasa bile ben onların gerçek olduklarına inanacaktım.

"Elindeki sadece bir kitap Gerçek. Biraz daha devam edersen bu düşüncelerine üşüttüğünü düşünebilirim." diyen psikoloji hocamız ciddiydi.

"Bu sadece bir kitap değil hocam. Baksanıza. Mürekkep değil ten kokuyor bu kitap. Bu kitap Efran ve Derin kokuyor. Bu kokuyu sadece ben mi duyuyorum? Onlar çok gerçekler görmüyor musunuz?"

Hepsi bana deliymişim gibi bakıyordu.
"Bir kitaptan şu kadar etkilenebilmek isterdim." dedi hayretler içerisinde en yakın arkadaşım...

"Ya bu sadece bir kitap değil! Bu bir zihinden çıkabilen kurgudan daha üstün. Bu bir kitap olamayacak kadar gerçek!"

Ayağa kalktım.

"Gerçek, gerçekliğinden bahsettiğin kitabın bir fantastik hatta azıcık daha zorlanır ise paranormal bir kitap olduğunu biliyor musun? Gerçek olamayacak kadar fantastik bir kitaptan bahsediyoruz burada. Lütfen saçma davranmayı bırakıp kitap hakkındaki izlenimlere dönebilir miyiz?"

Hakan hocanın tahammülünü zorlamış olmalıyım ki biraz sert konuşmuştu.
Arka taraftan söz hakkı isteyen bir kız ile ona döndük.

"Bence verilmek istenen mesaj çok güçlüydü."
Bu yoruma gülümsedim. Sonunda olumlu bir yorum duyabilmiştik.

"Ne mesajı ya. Ergen saçması bir kitap işte. Bir kız saçma bir şey yazmış bizim hocamız da kitap bulamayıp bize okutmuş."

Kaşlarım çatıldı.
Buna kıskançlık deniyordu sanırım.

Hakan hoca bu son yorumu takmayıp arkadaki kıza tekrar döndü.

"Verilen mesaj neydi peki?"

Kız hiç düşünmeden cevapladı.
"Korkuları yenmenin ne kadar büyük olduğundan bahsediliyor mesela. Yalnızlığın çare olmadığından, sevilmenin güzelliğinden... Ve farklılıklara rağmen bir arada nasıl bulunabileceğinden. Acılara nasıl direnileceğinden... Çarenin intihar olmaması gerektiğinden. İntiharın doğurduklarından... İntihardan sonrası okurların zihninine bırakılmış ama bence buradaki sonsuzluk kavramı çok özel. Aslında kitabın sonunda soyut intihar da yok. Somuta dökülmüş bu. Bence kitaptan çıkarılabilecek dersler çok farklı. İnsandan insana değişir. Mesela Gerçek çok farklı bir anlam çıkarmış. Bunun gerçek olduğuna dair... İnanılabilir hocam. Çünkü kitaptan çıkarılacak derslerden biri de gerçekliğidir bence."

Bu upuzun ve güzel yorum içimi ısıttı.

"Teşekkürler Mevra." diyebildi Hakan hoca sadece.
Mevra ile göz göze geldim.
Kalbim kalbine aktı o an.

Ve zihnini okudum.

"Onlar gerçek ve biz onları zihnimizin derinliklerinde hep yaşatacağız hep zihnimizin köşelerinde onları arayıp bulacağız."

Zihnimizde gerçekleştirdiğimiz hayallerimize tutunduk. Onlar gibi sonsuz olduk ve sonsuzluğu ikisinin isminde zihnimizde, kalbimizde yaşattık.

"Hesim, bizi bilen birisi mürekkebe dönüştürmüş. Satırlarda da buluşmuşuz bak."

Sonsuzluğun içinde yankılanan ses...

Bana ulaşmak isteyenler için instagram hesabım- bilgesenabulut

Hesim'in instagram hesabı- hayaletsesim

HESİM "Hayalet Sesim"Where stories live. Discover now