10/

1.2K 104 42
                                    

 Kagamine Len

Sabah odamın kapısını şiddetli bir şekilde tıklatılmasıyla uyandım. İçeri aniden dalan annemle yataktan fırladım.

”Hadi Len! Rin seni bekliyor!”diye sinirle bağırdı.  

Rin. Rin? Bir dakika. Dün olan şey! Rin'i öpmüştüm. Ahh! Ben bunu nasıl yaptım ya. Olay birden gerçekleşti ve göz açıp kapayıncaya kadar bitmişti. Hemen pencerenin önüne koştum.

Annem odadan çıkarken bana bir bakış attı.

“Onu bekletme! Her gün onu bekletmek zorunda değilsin. Ahh! Bu dönemlerde kızlar bekliyor. Eskiden erkekler…”

Annemin sesi giderek uzaklaşırken gözlerimi hemen evimizin kapısının önündeki Rin’e çevirdim. Boş boş kapının önündeki ağaca bakıyordu. Kafasını benim tarafıma çevirince tereddütsüzce gülümsedi. Tereddütsüzce? Dün olanlar? Onu hiç etkilememiş miydi?

Hemen üzerimi giyinip evden çıktım. Bahçenin kapısını arkamdan kapatırken göz ucuyla Rin’e baktım. Bana hiçbir şey olmamış gibi gülümseyerek bakıyordu.

Yine o sinir gülümsemesiyle sevinçle, “Sonunda!” diye bağırdı.

Hiçbir şey olmamış gibi mi davranıyordu? Tamam, nasıl oynamak istiyorsan öyle olsun.

Sinirle, “Kapının önünde kalabalık yapıyorsun.” diye mırıldandım. Nasıl umursamazdı? Ona bakmadan yürürken minik adımlarının sesi peşimden duyuldu.

Okula girdiğimizde bana dönüp, “Benim Miku ile konuşmam gereken bir şey var.” dedikten sonra gülümseyerek uzaklaştı. Arkasından boş boş bakarken omzuma atılan bir el beni kendime getirdi.

Kaito benim baktığım yere baktıktan sonra kulağıma alayla,  “Ah! Dostum sen çok âşıksın” diye fısıldadı. Ona sert bir bakış attıktan sonra omzumdaki kolunu ittim.

Sınıfa doğru yürürken peşimden koştu.

”Sence Miku’ya nasıl çıkma teklifi etmeliyim?” dedi heyecanla. Yüzüme büyük bir merakla bakarken gözlerimi devirip adımlarımı hızlandırdım. Ama o benim gibi hızını arttırdı ve “Kime soruyorum tabi? 6 yıllık âşık olduğu insana çıkma teklifi edemeyen birine mi?” diye sinir bir tonda yakındı.

Birden durdum. Etrafı süzdüm, pek kimse yoktu. Hızla arkamı döndüm ve Kaito’yu yakalarından kavrayıp duvara yapıştırdım. Dişlerimin arasından tısladım.

”Ne dedin sen?”

Kaito yakasını kavrayan ellerime baktıktan sonra etrafı süzerek, “Dostum seni bu kadar sinirlendiren şey ne? Bugün acayip asabisin.” dedi.

Yüzüme alaylı bir gülümseme takındım ve yakasını sert bir şekilde bıraktım. Arkamı dönüp sınıfa yönelirken Kaito’ya bakmadan konuştum.

”Git ve teklif et. Hepsi aynı zaten. Gideceksin ve “Beni bir kafese koyup özgürlüğümü elimden alır mısın?” diyeceksin.”

Kaito’nun arkamdan sabır dilercesine iç çekmesini duyduktan sonra gözlerimi devirerek sınıfa girdim. Henüz zil çalmamıştı. Yerime geçip oturdum. Tahtaya boş boş bakarken yanımdaki sandalyenin çekiliş sesiyle irkildim.

Kaito bana alayla bakıyordu. Bu çocuk ne zaman adam akıllı bakacaktı. Kafasıyla önümde oturan Rinto’yu işaret etti ve fısıldadı.

”Sevgili olmanın özgürlüğünü elinden alacağını düşünüyorsun ama bir bakmışsın ki gözlerini alamadığın kişi elinden kaymış. Bence büyük bir rakibin var ve o şuanda vazgeçmeye niyetli değil!”

Gözlerimi bıkkınlıkla Rinto’ya çevirdim. Kapıdan girmek üzere olan Rin’e hayranlıkla bakıyordu. Ayağımla sandalyesini ittim dikkatini bana yönelttikten sonra, “Dikkat et ağazına sinek kaçmasın!”diye tısladım. Kaito ise kıkırdadı. Gözlerimi devirip “Kaito susar mısın,yoksa ben mi susturayım?” dedim sinirle. O ise ciddi bir şekilde ağzının fermuarını çekmiş gibi yaptı. Rinto hala bana bakıyordu.

Gözlerimi kısıp, “Ne oldu bana aşık mı oldun?”diye mırıldandım.

Bana garip garip baktıktan sonra önününe döndü.

 ***

Dersten sonra Kaito beni zorla yanında sürükledi. Neden bir kız gibi davranıyordu? Çıkma teklifini izlemek zorunda mıydım? Miku’nun sınıfına  birkaç adım kala durdu.

”Vaz mı geçsem?” dedi kararsızlıkla. Karnına sert bir yumruk attıktan sonra ifadesizce,  “Bazen arkadaşım olduğuna inanamıyorum” diye homurdandım. Elini vurduğum yere koyduktan sonra acı içinde inledi. Küçük bir kahkaha attıktan sonra doğruldu.

“Ne kadar iyi motive ettin öyle.” diye fısıldadı.

Onu sınıfın önüne doğru iterken “Ben burada bekleyeceğim.” dedim ifadesizce. Bana güven vermemi ister gibi bakarken gülümsedim. Gülümsememe şaşkınlıkla baktıktan sonra o da gülümsedi. Tam sınıfın kapısından çıkmakta olan Miku’yu durdurdu. Uzakta olduğum için onları duyamıyordum ama Kaito’nun son dediğini çok net bir şekilde duymuştum.

”Benimle çıkar mısın?”

Darling!!! [Vocaloid]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin