19/

936 93 24
  • Đã dành riêng cho nzlgzm
                                    

Yep! Dershanem bitti. Şimdi yeni bölümleri daha sık yayınlayabilirim. Bu bölümde Len'in yazdığı şarkı "VIXX - Love Letter” dı. Multimedyada videosu mevcut. Bir de geçen bölümlerde yorumları bana ilham veren bir arkadaşa, bölümü ona ithaf edeceğimi söyledim. Ama geçen bölüm unutmuşum. O yüzden bu bölüm sana gelsin :D (Şşşt! Kim olduğunu kendisi biliyor.)

 

Kagamine Len

"Aşk, aşk ve aşk-"

"Ah! Gerçekten olmuyor!"

Sözleri karaladığım kağıdı bir yere attım ve kucağımdaki gitarı bir köşeye bıraktım. Neden gerçekten ihtiyacım olduğu zaman ilham gelmiyordu? Gakupo-sensei ödev olarak aşk hakkında bir şarkı yazmamı istemişti. Ciddi mi bu adam!? Yazmak o kadar kolay değildi. Notaları bitirmiştim ama söz yazmaya gelince resmen hayat benle dalga geçiyordu. Sinirle yerden aldığım taşı kapıya doğru attım. Çatı katında taşın ne aradığını da merak etmemiş değildim. Hızla yerimden kalkıp gitara bir tekme attım ve gitarın yere çarpıp yuvarlanmasını sağladım. Neden basit bir şarkı bile yazamıyordum?

"Ş-Şey buranın boş olduğunu sanmıştım özür dilerim."

Tanıdık bir sesi duymamla kafamı çevirip kapıdan başını hafifçe uzatan Lenka'ya baktım.

"Sorun değil gelebilirsin ben de tam gidiyordum." diye mırıldandım aceleyle. Lenka bir bana bir yerdeki dağılmış gitarıma baktıktan sonra utanırcasına başını eğdi. Direk gitarıma yönelip kırılmış parçalarıyla kılıfının içine tıktım. Açıkçası gitarımın kırılmasını önemsemiyordum. Büyükbabam enstrüman yapan büyük bir dükkanı işletiyordu ve ne zaman istersem bana enstrüman yapabiliyordu. Öyle har vurup harman savuran biri de değildim. Bu kırdığım 2. gitardı. 

"Sanırım şarkı yazıyordun. Tanrım! Harika yazmışsın."

"Notaları yazdım ama sözleri olmadan o bir şarkı olmaz." dedim elinde tutuğu ve biraz önce benim bir köşeye attığım kâğıda bakarak. Kâğıda baktığımı fark eden Lenka hemen özür dileyip kağıdı bana uzattı.

"Şarkı sözü yazmaktaki başarısızlığım yüzünden dersten kalacağım." dedim gülerek.

"Şarkı sözü yazmak zor değil. Tek gereken…” Lenka işaret parmağını kalbimin üzerine koyarak sözüne devam etti.

"…yazacağın şarkıyı burada hissetmen. Yazacağın duyguyu hisset veya bu duyguyu sana hissettirecek kişiyi düşün." dedi gülümseyerek.

"O kadar kolay değil işte." dedim gökyüzüne bakarak. Bulutlar bile Rin'e benziyordu. Tanrım! Düşüncelerime bile sıçramıştı. Silmek için uğraşsam da aklımı daha çok ele geçiriyordu.

Lenka olduğumuz yerde yere çöktü ve elimi çekip beni tam karşısına oturmaya zorladı. Bir kızın etekle bağdaş kurduğunu ilk defa görüyordum. Tam önüne oturunca yanında taşıdığı kutunun fermuarını açtı ve içinden çıkardığı gitarı bana uzattı. "Şimdilik bu gitarı kullanalım ve neler yapabileceğini görelim." dedi gülümseyerek. Gülümsemesi aynı Rin'inkine benziyordu. Aslında Rin daha tatlı gülümse-.AH! VAZGEÇ ONDAN LEN! O çoktan Rinto ile bir randevuya çıktı ve muhtemelen çıkıyorlardır.

Elime gökyüzü mavisi renkteki gitarı aldım ve yüzümü buruşturarak kucağıma koydum.' Ben bir kız gitarıyım!' diye bağırıyordu resmen. Lenka umursamadan eliyle bana yazmış olduğum notaları tuttu. Notalara bakarak yavaşça çalmaya başladım. Bir süre çaldıktan sonra eliyle çalan elimi durdurdu ve "Piyano çalabiliyor musun?" dedi gülümseyerek. Merakla ona bakarken kafamı evet anlamında salladım. Büyükbabam sayesinde birçok enstrümanı çalabiliyordum. Lenka aceleyle gitarını topladı ve benim gitarımı da alıp kolumdan çekiştirerek beni kapıya doğru sürükledi. Lenka heyecanla zıplarken ona gülerek beni çekiştirmesine izin verdim. Müzik odasının kapısına gelince beni içeri itekledi. İçeri girerken koridorda bize bakıp fısıldayan meraklı insanlara bakarak iç çektim. Meraklı insanlardan nefret ediyordum.

Lenka sırtımdan iterek beni piyanonun sandalyesine oturtturduktan sonra piyanonun üzerine oturarak notalarımı önüme koyup, "Birde şimdi dene." dedi. Yüzüne şaşkınlıkla bakarken başlamam için işaret etti. Ona uyup piyanoya baktıktan sonra notaları uyum içinde çalmaya başladım. Ara sıra yan gözle Lenka'ya bakıyordum. Gayet sıcak bir şekilde bana gülümsüyordu. Çalma işlemi bitince hemen elime kağıt ve kalemi tutuşturup, "Hisleri görelim Senpai!" diye cıvıldadı. Aşk için bir şarkı yazacaksam bunu Rin'i düşünerek yapmalıydım. Gözlerimin önüne sözlerin gelmesiyle hemen kâğıda sözleri yazmaya başladım. Ben gerçektende umutsuz bir âşıktım.

***

"Kelimelerle aram iyi olmasa da, anla beni."

"İçimde tuttuğum tüm gerçekleri sana anlatacağım."

"İlk tanıştığımız günü hatırlıyor musun?"

"O güzel dudaklarından dökülen gülümsemeyi..."

"O gün karar verdim. Asla kollarımdan ayrılmana izin vermeyeceğim."

"Sonsuza kadar..."

"Sadece seni sevdiğimi söylemem yeterli olmasa bile,"

"Yine de bugün sana itiraf edeceğim."

"Senin olmak istiyorum, bunu asla unutma."

"Her zaman bir adım gerinde olup seni koruyacağım."

...

(Len, multimedyadaki  şarkının hepsini söyledi. Sadece buraya kısaltma olarak başını koydum.)

Gakupo-sensei gururlu bir gülümsemeyle omzuma elini koydu. Sonra sınıfa dönüp, "Bir şarkıyı yazmak için o duyguyu yaşaman gerekir." Dedi.

"Bu şarkı gerçekten duygu yüklü. Bir şarkıda önemli olan hissettiğin duyguyu dinleyen kişiye anlatmaktır. Hepiniz Len'in aşkını hissetiniz değil mi?" Hahaha! Ciddi mi bu!? Sınıftan onaylayan sesler çıktı. Sınıfın ortasında olan piyanonun sandalyesinden nota kâğıtlarımı alarak ayağa kalktım. Gakupo-sensei ben sırama geçerken eğlenir gibi bir sesle,

 "Anladıysanız bir dahaki dersimize her biriniz bir şarkı besteleyin. Konu serbest." dedi. Sınıftan homurdanma sesleri geldi. Rin ise her zamanki saf gülümsemesiyle öğretmene bakıyordu. Göz ucuyla Rinto'ya baktım. Bana büyük bir şüpheyle bakıyordu. Ona alayla gülümseyerek göz kırptım. Evet, düşündüğü şey muhtemelen doğruydu. Bugün Rin'e duygularımı açacaktım. Ve bu konuda Rinto bile bana engel olamazdı.

Darling!!! [Vocaloid]Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ