Darling!!! [Vocaloid]

3/

Rin tamam. Rinto tamam. Sıra Len'de! Bu sefer o anlatacak biz dinleyeceğiz. Malum  enişteniz olur kendisi :D. Vote ve yorumları unutmayın. Hikaye hakkındaki fikirlerinize açığım. İyi okumalar!

Len Kagamine

Okulun kapısında bekliyordum. Malum hanımefendiyi evine bırakacaktım. Uf! Neden söylediklerine bir kere bile karşı çıkamıyordum. En sonunda söylene söylene okula yürümeye başladım. Koridorda yürürken Rinto zırtapozunun sesini duymamla durdum.

"Len'in böyle olması senin suçun değil. Sen harika bir insansın!"

Hem benimle ilgili konuşuyordu hem de Rin ile flörtleşiyordu. Rin hala gülümserken onları izledim.

"Teşekkür ederim! Sende öylesin!"

Saf! Boşuna aptal demiyorum ben bu kıza! Dayanamayıp sinirle konuştum.

"Hey siz! Flörtleşmeyi bırakın!"

Rinto’nun bana dönmesiyle öfkeyle bakması bir oldu. Çok da umurumda! Rin ise mutlulukla bana koştu ve tam sarılacağı sırada elindeki kağıtları hatırladı. Bak daha sık yapmalıyız bunu! Böylece her dakika sevgi gösterisine gerek kalmaz!

"Beni mi bekliyordun?" dedi mutlulukla.

Gülümsemesi beni bayıyordu ve canımı sıkıyordu.

"Neden seni bekleyeyim ki?".

"Şey… Ben sanmıştım ki…”

"Sanma!"

Rin'in yüzündeki gülümsemesinin hızla solmasını izledim. Nadiren somurturdu ve genellikle sebebi ben olurdum. Ama somurtması beni gülümsemesinden daha fazla sıkıyordu .Hem gülmemesini hem de somurtmamasını istiyordum. Bu kız beni şizofrene çevirdi! Rinto, Rin'in yüzünü inceledikten sonra sinirle bana baktı.

"Ona bağırma!" diye bağırdı. Haha! Derdi ne bunun.

Rin'in geri gülümsemesiyle 20 saniyenin dolduğunu anladım. Genellikle somurttuğundan 20 saniye sonra tekrar gülümsüyor olurdu. Ne kız ama! Rin, Rinto’nun yanına koştu ve “Görüşürüz!” deyip öğretmenler odasına doğru yöneldi. Bu sefer onu kırdığımı hissetmiştim. Rinto, Rin'in peşinden gitmeden önce bana döndü ve konuşmaya başladı.