*35

13.9K 733 262
                                    

Uçsuz bucaksız bir yolda sonu gelmeyen olaylar dizisi.

Defne, telefonunu kapattıktan sonra cama doğru yaklaşır ve ışıklarla süslenmiş havuzu izlemeye başlar. Yapabileceği başka hiçbir şey yoktur. Kendini tükenmiş hissettiği tüm anlara lanet etmektedir şimdi; esasen tükenmek budur çünkü. Annesi, Defne'yi nasıl bırakabilmiştir? Keza kendisi, Rüzgar'ı senelerdir görmüyormuşcasına özlemiştir şimdiden.

Hayatı boyunca ailesinin mutlu olması için uğraşan bir evlattır, kardeştir, abladır, torundur, haladır, annedir Defne. Acil durumlarda aranan kişidir mesela. Her zaman birileri için hayatının muhakkak bir anından vazgeçmiştir. Peki karşılığında elinde ne kalmıştır?

"Sonunda kapımızı kapatınca yine iki kişi kalacağız."

Defne, o evde yaşamaktan hiç vazgeçmemiştir. Ömer'le iki kişi kalmayı beceremedikleri o evde, oğlunu büyütürken hep bir rüzgarın çıkacağını ve Ömer'in yeniden döneceğini hayal etmiştir.

"Belki de üç..."

Kapılarını kapattıktan sonra üç kişi yaşayabilecekleri mutlu günlerin hayaliyle, saniyeleri dakikalara, dakikaları saatlere bağlarken beş koca sene arkalarında kalmıştır işte. Günün birinde, bir mucize olmuş ve Ömer dönmüştür; peki her şey tam da hayal ettiği gibi midir?

---

Gidenin mi yoksa kalanın mı daha çok sevdiğini düşünmektedir Ömer. Gidenin mi yoksa kalanın mı daha cesur olduğunu sorgulamaktadır. Gidenin mi yoksa kalanın mı terk ettiği sorusuna bir cevap aramaktadır. Bunca terk edişlerin ortasında, Defne ve Ömer birbirlerini hiç terk etmemişlerdir aslında. Ne tuhaftır, en çok ayrı kalmışlardır. Bu sevdadan paylarına en çok hasret düşmüştür ikisinin de. Ömer'in içi ikiye ayrılmıştır sanki.

"Kabul et Ömer İplikçi. Defne'nin herhangi bir şey olduğunda, seni kaybedeceğini ima etmen tam bir beyinsizlikti!"

"Gitmemesi için öyle söylemek zorundaydın Ömer, öyle söylersen gitmez sanmıştın."

"Hay sikeyim Ömer, saçmalama! İnsan beş sene kendisini bekleyen karısına, böyle bir şeyi GİTMESİN PARİS'E diye söyler mi?"

"O herifin Defne'yi öpmeye kalkacağını hissediyordun Ömer. Engellemek istedin mecburdun."

"Saçmalama Ömer! KIZIN TERK EDİLME ACILARINI GAYET İYİ BİLİYORDUN! Sen onu resmen tehdit ettin! Boyundan büyük laflar ettin!"

"Sakinleş Ömer... Defne seni terk edemez. Dönecektir. Seni terk etse, oğlunu terk edemez."

"Defne sen değil Ömer, o senin aksine dediğini yapar. O çok gururludur!"

"Aşkta gurur olmaz Ömer. Bunu en iyi sen bilirsin."

"Bin defa gururu kırılmış bir kadının nasıl gurur yapacağını sen bile tahmin edemezsin Ömer, Defne gitti ve dönmeyecek. Bunu sok o kafana!"

Ömer'in içindeki düşünceleri, göğsüne başını yaslamış Rüzgar'ın kıpırdanmaları böler. Sahi ne zaman sabah olmuştur ki?

"Anneğğğğ." diye fısıldar Rüzgar. Ömer, gözlerini kapatır ve sakinleşmeye çalışır. Ne diyecektir şimdi oğluna? "Ben ailemizi dağıttım oğlum, özür dilerim." mi? Hiç bu kadar güçsüz hissetmemiştir Ömer, hiç bu kadar yalnız kalmamıştır sanki. Gözlerine, minik koyu gözlerini dikmiş Rüzgar'a gülümsemeye çalışır. Neyse ki toparlamıştır ve iyileşmiştir o.

Ömer: Günaydın oğlum.

Rüzgar: Annem nerede?

Ömer: Gelecek.

Kiralık Aşk -Rüzgarlı GünlerWhere stories live. Discover now