*2

28.6K 1.2K 157
                                    

Ömer önde, Rüzgar arka koltukta sahile doğru hiç konuşmadan geçen kısa araba yolculuğunun ardından, sahilde bir çay bahçesine otururlar. Yüzleri denize dönüktür. Rüzgar, denizi izlemektedir; Ömer ise hiç durmadan Rüzgar'ı inceliyordur. Garsonun dondurma ve kahve getirmesiyle Ömer çekinerek lafa girer;

Ömer: Demek çilekli dondurma seviyorsun...

Rüzgar: Hı hı.

Ömer: Ben dondurma sevmem.

Rüzgar: Hmmm.

Ömer: Sen neleri sevmezsin?

Rüzgar: Çok konuşanları.

Ömer gülümser. Rüzgar ise, Ömer'in kendisine gülmesine epey bir bozularak dondurmasını yemeye devam eder. Bir süre sessizlik olur ve bu sessizliği sonunda Rüzgar bozar;

Rüzgar: Ama ben de çok konuşuyorum.

Ömer bu sefer daha çok gülümser ve Rüzgar buna aldırış etmeden lafına devem eder;

Rüzgar: Annem diyor ki, "Oğlum bi sus, motorun soğusun."

Ömer: Annen de çok konuşur mu?

Rüzgar: Evet. Ama o çok güzel konuşur, böyle ne anlatsa masal gibidir.

Ömer: Masalları sever misin?

Rüzgar: Çok severim.

Ömer: En çok hangi masalı seversin?

Rüzgar: Annemle babamın aşk masalını.

Ömer'in gözleri dolar, bunu gizlemek istercesine ensesini kaşıyarak yüzünü denize doğru çevirir. Rüzgar, aldırış etmeden devam eder...

Rüzgar: Sen?

Ömer: Ben ne?

Rüzgar: Sever misin masalları?

Ömer: Bilmem. Masal dinlemeyeli çok uzun zaman oluyor.

Rüzgar: Ben anlatırım sana bir gün, istersen.

Ömer: İsterim. Annenle babanın aşk masalını mı anlatacaksın?

Rüzgar: Onu anlatamam. Annemle benim sırrım o. Ondan izin almadan kimseye anlatamam.

Ömer: Annen nerede?

Rüzgar: İşte.

Ömer: Nerede çalışıyor?

Rüzgar: Babamın şirketinde. Passionis. Bir ayakkabı şirketi. Annem ayakkabıları tasarlıyor, Sinan Amca'm da bunların insanlara satılması için yardımcı oluyor.

Ömer: Peki baban nerede?

Rüzgar'ın gülümseyen yüzü, yerini derin bir iç çekişe bırakır;

Rüzgar: Uzaklarda...

Ömer: Neden? Yani özel değilse...

Kiralık Aşk -Rüzgarlı GünlerWhere stories live. Discover now