Bölüm 1 : Okulun İlk Günü

54.3K 810 25
                                    

İlk defa hayatıma lanet ederek güne uyandım. Normalde yani Gölyazı'dayken gayet mutlu bir şekilde kalkıp okuluma giderdim ama sonuçta burası İstanbul. Asla Gölyazı'nın yerini tutamaz. Gözlerimi kırpıştırdım ve aynada ki berbat halime baktım. Bugün okulumun ilk günü olmasa gayet rahat bir şekilde bire kadar yatar ve kalktığımda da yürüyüşe çıkardım. Bu yüzden İstanbul'a lanet ediyordum. Bütün düzenimi alt üst etmişti.

''Kuzucum uyandın mı?'' Annemin sesiyle gözlerimi ovuşturdum ve çıkarabildiğim en yüksek sesle ''Eveeet'' diye bağırdım. Ayak seslerini duyduğumda annemin geldiğini anlamıştım.

''Bu ne hal böyle? Sen daha hazırlanmadın mı? Hadi, hadi çabuk ol. Bak Jale Teyzen de geç kalacak yoksa. Hem bugün okulun ilk günü.''

Söylediği sözler kafamın içinde yankılanmaya devam ederken üstümü giyindim. Sessiz ve mutlu olmayan suratımla aşağı inmeye başladım. Ama bir zaman sonra hayata yeni bir sayfa açmamız gerektiğini hatırlayıp yüzümü düzelttim.

''Herkese günaydın!'' dedim en şen şakrak sesimle.

''Sana da günaydın Zeynepcim.''

''Aaa kuzucum forma sana çok yakışmış. ''

Üzerime baktım ve gözlerimi devirerek anneme odaklandım. Beni neşelendirmek için yaptığını herkes biliyordu.

''Hadi Jale Teyze çıkmıyor muyuz?''

''Daha kahvaltı yapmadın Zeynepcim.''

''Gerek yok ben bir şeyler atıştırırım.''

''Tamam çıkalım o zaman.''

Kapıya yaklaştığımızda anneme gülümseyerek ''görüşürüz'' dedim. Anlımı öpüp o da '' görüşürüz '' diye karşılık verdi.

................................

Okula vardığımızda aslında o kadar kötü olmadığını fark ettim. Belki yeni arkadaşlar ve yeni bir okula bana iyi gelebilirdi. Koşarak okulun kapısından içeri girdim. Jale Teyze'ye el sallarken çat diye bir sesle birine çarptığımı anlamam uzun sürmemişti.

''Sen kendini ne zannediyorsun?!'' diye bana kükreyen bir öküz karşımda duruyordu. Daha özür bile dilememe fırsat vermemişti.

''Efendim?'' dedim sabrımın sınırlarını zorlayarak.

''Diyorum ki sen kendini ne zannediyorsun?''

Sinsi bir gülüşle '' Ben Zeynep Yılmaz, tanıştığımıza memnun oldum.'' dedim.

''Ben de Kerem.ama hala neden bana çarpıpta dizlerinin üzerine çöküp özür dilememenin nedenini anlayamadım. ''

''Pardon ama sen kim oluyorsun? Sana özür dileyecektim ve bana bağırmaya başladın.''

''Ben Kerem Sayer'' dedi sırıtarak. ''Bu okulun sahibi''

Bir an duraksadım ve cevabı yapıştırdım.

''Bana böyle öküzce davrandığın asıl senin özür dilemen gerekiyor''

''Anlamadım?''

''Niye beynin mi yok?'' dedim sırıtarak.

Herkes bize bakıyordu ve bu hiç hoşuma gitmemişti.

''Çabuk benden özür dile!'' dedi sinirle.

''Sen dilersen bende dilerim.''

''Ben hiç kimseden özür dilemem.''

''Neden özürlü müsün?''

''Hayır! Çünkü ben Kerem Sayer'im.''

''Eee yani?'' dedim gözlerimi devirerek.

''Bu okulun sahibi.''

''Eeee tamam da bundan banane'' dedim gözlerimi yukarı dikerek. Onu sinir etmiş olmalıyım ki sinirle bana yumruklarını sıktı ve tam yüzüme geçirecekken arkadan gelen bir el onun yumruklarını tuttu.

(Multimedia: Kerem)

Sen Benimsin! (ZeyKer)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin