Bölüm 51 : Biyoloji Sınavı

21.9K 425 29
                                    

1 Hafta Sonra...

Heyecandan kudurmak üzereydim. Mezun olmama tamı tamına bir hafta kalmıştı. Koca bir hafta! Tamam o kadar heyecanlanmamam gerekir ama mutluyum işte. Kerem'le aynı üniversiteye seçildik. Bu hayatımın en iyi yılı olacak inanıyorum. Neyse biz asıl bugüne bakalım. Mezuniyet telaşı. Herkesin dilinde şu an bu var.

Bu seneye bir dönüp baktığımda çok şey atlattığımı görüyorum. Kerem, Aksel, Gölyazı, Melis, Barış falan. Ama bu senenin bende bir ayrıcalığı var Kerem ile tanışmış olmam.

Ah, iyi insanda lafın üstüne gelirmiş. Kerem'in kapıdan içeri girmesiyle yerimde doğruldum ve saçımı düzelttim.

''Ne yapıyorsun Gölyazı Elması?''

''Gördüğün gibi ders çalışıyorum.'' dedim bilmiş bir ifadeyle. Onun yüzünden Biyoloji sınavından 50 almıştım. Pislik kas hayvanı!

''Zeynep mezun olmamıza bir hafta kaldı ve sen ders mi çalışıyorsun?''

''Evet, Kerem biyoloji çalışıyorum. Hani senin yüzünden 50 aldığım sınav için.''

''Bir dakika nereden benim yüzümden oluyor? Biscolata erkekleri yüzünden olmasın o?''

''Kerem başlama yine ya! Tabi senin yüzünden!''

''Bu sefer ne yaptım gerçekten çok merak ediyorum.''

''Sen duştan çıkıp evde havluyla dolaşıyorsun sonra benim dikkatim dağılıyor. Sonra ders çalışamıyorum falan filan.''

''Zeynep dikkatini topla o zaman.''

''Kolaydı tabi salonunda yarı çıplak bir kas hayvanı geziniyorken.''

O sırada Çağatay'ın sınıfa girmesiyle Kerem yumruklarını sıktı. Niye bu kadar sinirleniyor hala anlamıyorum.

''Ne yapıyorsun Zeynep?''

Kerem bir anda ortaya atladı ve yutkundu. ''Gördüğün gibi sevgilimle konuşuyorum.''

''Ben Zeynep'e sormuştum.''

''Umm...şey...ben biyoloji çalışıyordum.'' dedim burnumu buruşturarak.

''Biyoloji! En iyi olduğum ders istersen ben seni çalıştırayım.''

''Sana ne oluyor ben çalıştırırım sevgilimi.'' Klasik Kerem işte. Yoksa kıskanç Kerem mi demeliyim?

''Zeynep sınavdan kaç aldığını ikimizde biliyoruz o yüzden eğer istersen-'' Çağatay bu konuda sonuna kadar haklıydı. Eğer telafi sınavıyla toparlayamazsam kurtuluşum yok demektir.

''Bak b-'' Kerem'in sözünü keserek lafa girdim. Yoksa daha fazla konuşması hepimiz için zararlı olabilirdi.

''Kerem hadi senin dersin başlamadı mı? Hadi sınıfına!''

''Zey-''

''Kereeeem hadi diyorum.''

''Öyle olsun güzelim.''

Kerem'in sınıftan çıkmasıyla Çağatay arka masama oturdu.

''Sevgilin biraz gergin bir tip ha?''

''Öyledir biraz.''

''Bir de fazla kıskanç''

''Yaa ne demessin!''

''Neyse ya söylediğim gibi eğer Biyoloji çalışmak istersen ben seni çalıştırırım. Ama sevgilin izin vermez galiba.''

''Evet.'' dedim ve dudaklarımı büzdüm.

...

Çağatay sınıftan çıkarken onu kolundan yakalayıp kendime çevirdim.

''Yaa aslında ben düşündüm de birinin beni çalıştırmasına gerçekten ihtiyacım var.''

''Sevgilin?''

''Sen boşver onu ben hallederim. Bu akşam çalışalım mı?''

''Bu akşam?''

''Evet ben sizin eve gelirim. Yani tabi senin için uygunsa.''

''Uygun tabiki ben adresi mesaj atarım.''

''Telefon numaran yok.'' dedim sıkıntıyla.

''Ah! Tabi ki de. Vermeyi unutmuşum. 05372170912''

''Tamam ararım ben seni istersen.''

''Aslında...şey...istersen birlikte bizim eve gidebiliriz.''

Bu arada şu HanOk konusunda yorum yaparsanız çok sevinirim. Kafam gerçekten çok karışık ama Hande'ye atılan tweetler bence gerçekten saygısızlıktı.  Neyse ben daha fazla konuşmuyorum ama yorumlarınızı mutlaka bekliyorum. 

Sen Benimsin! (ZeyKer)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin