17 - Aşk

8.3K 617 57
                                    

"Yani bu şekilde onlarla takılıp Mandy'i koruyabiliriz. Öyle mi?" Kafasını salladı. İkimiz de beraber koridorda yürüyorduk. Dersin sonuydu. En sevdiğim teneffüstü bu. Dustin bu şekilde onlarla takılıp Mandy'i koruyabileceğimizi söylemişti. Ona inanmak istedim. Ama bir yandan bu rolü nasıl yapacağımızı düşündüm. Biz abi kardeş gibiydik. Evet, öpüşmüş ve ben ona her dakika yazarken abi-kardeş gibiydik. Daha doğrusu o abi gibiydi bana ben kardeş gibi değil işte. Halime gülünür mü ağlanır mı bilemedim.

O cümleyi kurduğunda o kadar gerçek hissettim ki bir an 'Sevgilim!' diye bağırarak boynuna atlamak istedim. Ama gerçek değildi. O da gerçek söylememişti. Beni hep küçük kardeşi olarak görecekti. Bugün için bir plan ayarladık, sinema akşam saat sekizde. İki saat sonra da avlanmaya çıkabilirdik. Arabaya bindik. Kemerimi bağladım. Tanrım... Ne yapıyordum? O kadar dalgındım yani. Ben ölümden korkmuyordum ki bunlara ihtiyacım yoktu. Genelde hiç bağlamazdım. Ama şu an kafam darmaduman olduğu için gayet normaldi. Kemeri çıkardım. "Bir değişiklik hissettin mi?" Ona döndüm. "Nasıl?" "Güçlerini hissettin mi? Az bir süre kaldı." Tanrım... Heyecanla beklediğim güne artık heyecanlanamıyordum. Son olanlar kafamı darmaduman etmişti çünkü. "Hayır. Bir tek anlattığım var o kadar." Gülümsedi. "Bazen beklemek yerine sen seçebilirsin." Gözlerimi kıstım. Ne demek istemişti?

Son gaz gaza bastı ve eve doğru yol aldık. Eve geldiğimizde çantamı hızlıca yatağıma attım ve duşa girdim. Ilık bir duş iyi gelecekti. Hava yine yağmurluydu. Ve olabildiğince kapalı.

Kasvetli. Bu havayı seviyordum.

Üzerime bir havlu geçirdim. Bornozumu aramaya üşendim. Havlu ise oldukça kısaydı ve içime hava rahatça girebiliyordu. Saçlarım ıslak belime kadar uzanıyordu. Önüme gelen perçemlerde vardı. Sıcaktan yanaklarım pembeleşmişti. Dudağımı ısırdım. Karnım zil çalıyordu. Havluyu sımsıkı tutarak odama girdim. Tanrıya şükür banyo odamdaydı. Yoksa Dustin ile karşılaşsam çok fena olurdu. Odama girdiğim gibi soğuk hava dalgası yüzümü yaladı sonra vücudumu. Ben pencereyi kapatmamış mıydım? Pencereye bakmamla küçük dilimi yutmam bir oldu. Tanrım... Sky karşımda yarı çıplak bir şekilde kanatlarını açmış duruyordu. Simsiyah kanatları devasa boyuttaydı. Tüyleri ise yumuşacık gözüküyordu. Havlumun ucunu daha da sıktım.

Yutkundum. Tanrım! Ben de yarı çıplak sayılırdım! Bana döndü, beğenircesine vücudumu süzdü ve dudağını yaladı. "Hey! O pis düşüncelerini odamdan çıkar!" Kıkırdadı. Gülüşü muhteşemdi.

Siyah dalgalı saçları önüne geldi. Hemen kulağının arkasına sakladı. Ne zamandan beri yıkanmamıştı acaba? Saçında bir yağ tabakası mevcuttu çünkü. Ama bu ona farklı bir hava katıyordu. Eğer biraz daha aşağılara inersem kaslarından başlamak zorunda olacağım için oraya bakmamaya çalıştım. İnersem derken bahsetmekten kastım. Sapıklaşmayalım. Devasa kanatlarını kapattı zaten zor sığıyorlardı odaya.

"Pis düşüncelerim olduğunu nerden çıkardın? Belki seninle saklambaç oynamak isteyecektim."
"Tabii tabii. O bakışlarda onu gösteriyordu zaten." Kıkırdadı tekrar.

"Hem sen ne zaman peşimi bırakmayı düşünüyorsun?" Yakınlaştı. Nefesim kesildi. Çünkü orasına bakmak zorunda kaldım. Kaslarına! "Bir anlaşma yapmıştık unuttun mu?" Yutkundum. Doğru ya! "Ohoo! Biz o aşamayı geçelii!" Anında kaşları çatıldı. "Ne?!" Sesini kontrol edemedi. Bunda şaşılacak ne vardı ki?

"Ah! Kulağım!" diyerek kulağımı tuttum. "Başlatma şimdi kulağına!" diyerek kolumu çekti. "Doğru düzgün anlat! Neler oldu?" Güldüm. "Sen sanırım ayı olarak kış uykusuna yatmıştın o ara. Fakat biz çıkmaya başladık. Yani peşimi bırakabilirsin! Ben kazandım!" dedim büyük bir nidayla. Resmen kasıldı! Sinirlendi! Hepsi boynundaki damarlardan ve bakışlarından anlaşılıyordu. "Ne oldu ayıcık? Yoksa kıskandın mı?" diyerek parmak ucumda yükseldim ve burnundan makas aldım. Kafasını geri çekti. "Bence fazla uğraşma benimle. Yoksa havlunu indiririm." Ağzım kocaman açıldı. Havlumu sımsıkı tuttum. "Pis! Terbiyesiz!" diyerek gözlerimi kıstım.

NAİRA‧✕‧Örümceğin Laneti |3K Serisi 1.kitap|Where stories live. Discover now