Öfke çok saftı.
Aşkın ise iki gözü kördü.
İhtiras boynuna darağacındaki ipek urganı geçirdi ve şehvetin erotizm kokulu nefesinde can verdi. Çakmak çakmak bakan mavi gözlerimi orman yeşili gözlerine diktim. Buz tutan kalbim, onun taş kalbiyle yarış...
Oy ve yorum yapmayı unutmayınız. Desteklerinizi bekliyorum. Emeğimi karşılıksız bırakmayın lütfen.
Bölümün Şarkısı -Emre Gel- Bi Telaşım Var.
Keyifli Okumalar Dilerim.
"Sana şu kadarını söyleyeyim; çölde açlıktan ölmekte olan bir çakal kafesteki karnı tıka basa tok olan bir aslandan daha mutludur."
*Vladimir Bartol*
*Uluyan çakalların inine girdiğinde Kurtlar sofrasına oturduğunda Kurt dörtlüsünü alt ettiğinde Kan gövdeyi götürdüğünde Katil olduğunu anlamamak için aptala yatarsın*
Tüm aptal katillerin çiçeğinden düşen bir yaprak sadece kan dolu gölü şenlendirir.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Talya'ya ne yaptın?"
"Hiçbir şey. Olması gerektiği yerde ve olması gereken kişi oldu"
"Yo... Hayır! Onu kafesin meleği yapmış olamazsın"
"Çoktan oldu bile"
Önünde duran masayı hızlıca yerinden kaldırıp babasına doğru fırlatan Timuçin'in öfkesi dinmiyordu. Talya'nın başına gelenleri duymak istemiyordu. Her duyduğu acı dolu çığlığa kulak tıkamak zorunda hissediyordu. Afallayan Timuçin ellerini yüzüne doğru kaldırdı. Bu duyduğu sükse dolu lafların gerçekliğini hazmetmesi uzun soluklu olacağa benziyordu.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Bunu yapmış olamazsın! Hayır baba hayır! Benim sevdiğim kadını bir fahişe yapmış olamazsın!"
"Tutun şunu!" Demesiyle iki tane adam Timuçin'in ellerini arkasında birleştirdi. Omuzlarını tuttu. İki adamın Timuçin'in omzunu tutarak babasının önünde diz çöktürdü. Timuçin o kadar güçsüz gözüküyordu ki, artık gücünü eline alması neredeyse imkansızın ötesini geçmişti. Gözlerinin önünde heba olan kadına içi geçmiş gibi baktı. Bir camın arkasında duruyordu. Talya tam da karşında duruyordu. Yerde ki ziyan dolu yatakta yatıyordu.
