❄️ Toprağa Gömülmek

161 11 53
                                    

Bölüme olan oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Çok iyi bir bölüm oldu bence. Lütfen karşılıksız bırakmayın olur mu canlarım ♥️

Bölüm şarkısı -Sancak/Yağmur ve Uçurum.

Keyifli Okumalar Dilerim.

"Aslını ararsan;
Biz bu dünyada her şeyi olmuş bitmiş bulduk.
Gökyüzü çoktan çatılmış
Toprak yuğrulmuş sıcağı sıcağına"

*Bedri Rahmi Eyüboğlu*

HEVES ALACA.


"Topraktan geldik, toprağa gideceğiz...
Yoksa toprağa giderken topraktan canlanıyor muyduk?"

Yoksa toprağa giderken topraktan canlanıyor muyduk?"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Evin kapısını kapattım. Başımdaki örtüyü çıkarıp bir kenara koyduğum andan itibaren evdeki sessizlik beni germeye başlamıştı. Sabahın erken saatlerinde kalkıp annemin mezarına gitmiştim. Yine bir buket karanfil götürmüştüm. Annemin mezarının üstünde daha beş gün önce bıraktığım mont duruyordu. Onu oradan aldım ve yeniden mezarına su verdim. Sonrasında o montu annem üşümesin diye yeniden üzerine örtmüştüm.

Ben yola düştüğümde yağmur başlamıştı. Haliyle benim ıslanmamış olmam imkansızdı. Saçlarımı geriye attım ve nemini alırcasına şöyle bir havalandırdım. Ayağımdaki ayakkabıları çıkardım. Çantamı ve kabanı da konsola bıraktığımda ağır adımlarla evin içine doğru yürüdüm. Caner ve Rengin bugün geleceklerdi. Rengin'i ateşten almıştı Caner. Rengin artık özgür bir kelebekti.

Kanatları yanmaya mahkum olmayacaktı. En azından bunun için sevinebilirdim. Salonda oturan Timuçin'i görünce yanına yürüdüm. Dizini sallıyor bir yandan da elini yanağına koymuş sinirle bana bakıyordu. "Günaydın"

"Nereden geliyorsun? Sabahın köründe nereye kayboldun?" Bu sorgusu tuhafıma gitmişti. Neden bu kadar kızgın olduğuna anlam veremiyordum. "Şey, annemin mezarına gitmiştim" gözlerini içine su serpmişim gibi rahatça kapattı. Tamamen kızgın ateşlerden serin sulara hapsetmiştim sanki onu.

"Sen ne sandın?"

"Seni yanımda göremeyince... Beni... Beni terk ettin sandım" gülerek yanına ilerledim. Dizinin dibine çöküp kollarımı dizlerine dayadım. "Galiba rüya falan gördün. Seni terk etsem niye geri geleyim?"

"Ne bileyim... Seni arıyorum telefonu da açmayınca işte ben..."

"Korktun" lafını kesip onun için doğru kelimeyi özenle söyledim. Cevap vermeden kafasını salladı. Artık dizini sallamıyordu. Artık daha rahattı. Elini yanağından indirdi ve dizlerinde olan kolumun üstüne koyup yavaşça tenimi okşamaya başladı. "Aklıma binbir türlü şey geldi"

K.U.R.T(+18)Where stories live. Discover now