Kalp Kırıklığı

168 16 8
                                    

Gözlerim uzaklara dalmıştı hastanın odasından çıktım . İlaçlarla sakinleşiyordu ama 5 yaşına geri dönmüş gibiydi küçük bir çocuğa dönüşmüştü .
- Zeynep Hemşire : Sevgi hanım nasıldı ?
- Kıvılcım : İlk geldiği günden daha kötü diyebilirim .  Bunun olacağını biliyordum , hissetmiştim Annesini bir çöp gibi hastanenin kapısına bırakıp gitmesi kadar kötü bir duygu yoktur sanırım .
- Zeynep Hemşire : Kendiside gitmek istemişti Kıvılcım , olacakları bilsekte müdahale etme şansımız olmuyor . Şimdi onun daha iyi olması için çabalayacağız .
- Kıvılcım : Elimden geleni her zaman ki gibi yapacağım . Ama oğlu bu hastaneye adım atarsa bu sefer kimseler karşımda durmasın . Çok öfkeliyim , sinirliyim .
- Demet : Kıvılcım ?
- Kıvılcım : Demet hanım
- Demet : Bu hastaneye adım atsa yine her zaman ne yapıyorsak hasta yakınlarına öyle davranacağız . Hiç bir zaman bu çizgimizden çıkmadık , emin ol aksi bir durum olursa ben müdahale ederim . Ama sizler saygınızı asla bozmayacaksınız .
- Kıvılcım : Boğazı düğüm düğüm olmuştur , eliyle 1 saniye hareketi yapar . Dudaklarını ısırır , ben artık kendimi tutamıyorum . Bunun için çabalayacağım .
Hastanede yine bir sessizlik hakimdi herkesler odasına çekilmişti hastalar aktivite odasında , dağıtıp kıran kimse yoktu . Bir masada resim çizenler vardı yanlarına gidip oturdum aynı masada Sevgi hanımda oturuyordu .
- Kıvılcım : Ne güzel çizmişsiniz . Bunları asacak bir yer bulalım.
Sevginin de bir şeyler çizdiğini gördüm yanına yaklaştım . Ne çizdin görebilir miyim ?
- Hasta : Ailemi çizdim , bak bu annem bu babam ve ben birlikte parka gidiyoruz.
Gerçekten 5 yaşına dönmüş gibiydi .
- Kıvılcım : Neden bu resmi çizdin ?
- Hasta : Gözlerimin içine baktı . Herkesin dönmek istediği bir yaşı vardır . Küçükken keşke büyüsem diye dualar ederdim . Şimdi ise keşke hep küçük kalsaydım da derdim sadece parka gitmek olsaydı diyorum . Ben hep bu resimde ki gibi kalıcam , buradan ayrılmayacağım annem ve babamın elinden tutacağım . Onlar hep yanımdaymış gibi .
- Kıvılcım : Şu an karşında o küçük sevgi olsaydı ona ne söylemek isterdin ?
- Hasta : Elinde ki boya kalemlerini bıraktı ve ayağa kalktı yavaş yavaş yürüdü yere doğru dizlerinin üstüne çöktü ve kendine sarılmaya başladı .
- Kıvılcım : Napıyorsunuz ?
- Hasta : Ona sarılıyorum , çünkü ona kimse böyle sarılmadı . Onun sarılmaya çok ihtiyacı vardı o çok ağladı acı çekti kimseler ona nasılsın diye sormadı . Ona sarılırdım kocaman ... Kendime sarılırdım , belki o hataları tekrar yap derdim çünkü hata yaptıkça büyüyoruz . Bizi aslında büyüten şey seçtiğimiz yolların sonuçlarıyla ödediğimiz bedeller . İyi yada kötü herkes şanslı olamayabiliyor işte o şanssız kişilerden biriyim ben . Dibi her gördüğümde ellerimi açtım . Allahım bunda da vardır bir hayır , bu benim sınavım . Sınavı geçicem diye kendimi bitirdim .
- Kıvılcım : Siz çok güçlü birisiniz . Bunu atlatacağınıza eminim her zaman yanınızdayız . Lütfen kendinize bir şans daha verin . Geçen zamanınızı telafi etmez ama en azından biraz da olsa güzel vakit geçirmiş olursunuz .
- Hasta : Teşekkür ederim kızım .
O sıra Ömer yanımıza geldi
- Ömer : Nasılsınız ?
- Hasta : Oğlum gelmiş , gel oğlum yanımıza otur .
- Ömer : Bugün daha iyi görünüyorsunuz .
Onlar sohbet ederken Zeynep Hemşire beni yanına çağırdı .
- Zeynep Hemşire : Kıvılcım bir şeyler duydum .
- Kıvılcım : Ne duydunuz ?
- Demet : Kıvılcım seni çok sevdiğimi biliyorsun , seni ne kadar taktir ettiğimi de .
- Kıvılcım : Bir şey mi oldu . Derken arkadan Kenan doktorun çıktığını gördüm .
- Demet : Senin hastalarla olan yakınlığını seviyorum ama Ömer ile olan yakınlığının boyutu bir başka olduğunu öğrendim . Umarım bunun bir açıklaması vardır .
- Kenan Doktor : Anlattım evet . Bakma bana öyle .
- Kıvılcım : Düşündüğünüz gibi değil , ben sadece Ömer kendini çok daha iyi hissetsin diye çabalıyorum . Biliyorsunuz Mehmet'in en yakın arkadaşıydı aynı şeylerin olmasından korkuyordum . Yaşadığı şeyler çok üzücüydü ona bir umut ışığı olmuştum .
- Kenan Doktor : Yani Ömer'e karşı bir şey hissetmiyorsun ?
- Kıvılcım : Sadece hastam ve ben de herkes gibi onun iyileşmesi için çabalıyorum . Sadece bu kadar .
- Demet : Teşekkür ederim Kıvılcım . Aksini hiç düşünmedim ben ama yinede sana sormak istedim .
- Zeynep Hemşire : Duyduğunuz gibi o bir hasta ve Kıvılcım da bir psikiyatri hemşiresi olarak görevini yapıyor .
- Kenan Doktor : Onunla romantik bir teras yemeği yiyerek evet .
- Kıvılcım : Sinirlenir ama belli etmez Kenan'a dönerek . Evet , sadece bir yemekti adı üstünde sadece bana teşekkür etmek istemişti ben de kıramadım oturup ona eşlik ettim bu kadar ! Ömer bir hasta ve ben o iyileşsin diye elimden geleni yapıyorum bu kadar .
O sırada her şeyi duyan Ömer kapının önünde belirir . Herkesler kafasını kapıya doğru çevirir . Kıvılcıma doğru bakar , yüzünden okunan hayal kırıklığını hissettirmişti . Sessizce oradan ayrıldı . Kıvılcım peşinden gitti .
- Kıvılcım : Ömer ! Bekle !
- Ömer : Buyrun , Kıvılcım Hemşire .
- Kıvılcım : Ne diyeceğimi bilmiyorum ama ...
- Ömer : Ben bir hastayım sen bir hemşiresin bu kadar . Diyerek odasına girip kapısını sertçe kapattı .
Kıvılcım Elini başına götürerek derin bir nefes alır .
Kahretsin ya her şeyi yanlış anladı nasıl anlatacağımı da bilmiyorum .
Artık eve dönmem gerekiyordu . Üzerimi değiştirdim ve son bir kere daha Ömer'in odasına doğru ilerledim , kapısını çaldım içeriye girdim kimseler yoktu . Geri çıktım etrafa bakındım ama onu göremedim . Yarın ilk işim yanına uğrayıp ona olanları anlatmaktı.
O sıra Ömer ve Sevgi hastanenin kuytu bir köşesinde sessizce cam kenarında oturuyorlardı .
- Ömer : İnsan iyi olduğunu nasıl anlar ?
- Sevgi : Her şeyin son bulduğu zaman . Ben öyle iyi olacağım sanırım .
- Ömer : Sanırım ben son'a geldim .
- Sevgi : Ne oldu oğlum , kim üzdü seni ?
- Ömer : Dudağını büzer . Şu an hissettiğim şeyin ne olduğunu ben de bilmiyorum ama kalbim çok ağrıyor .
- Sevgi : Kalp ağrısını bilirim . Çok mu sevdin ?
- Ömer : İlk kez böyle hissetmiştim . Yanılmışım .
- Sevgi : O seni sevmedi mi ?
- Ömer : Ben bir hastayım , baksana şu halime .
- Sevgi : Hastasın diye duyguların olmayacak mı ? Sen çok düzgün bir çocuksun , keşke oğlumda böyle efendi biri olsaydı . Seni çok sevdim ben .
- Ömer : Ben annemi yakın bir zamanda kaybettim ona veda etme fırsatım olmadı . Size bakınca o Anne duygusunu hissettim ben de size bakınca Annemi görüyorum .
- Sevgi : Sen de benim bir oğlum sayılırsın artık . Nasıl olsa buradayız , birbirimizden başka kimseniz yok .
Eve vardığımda içimde ki his hiç gitmemişti böyle içinize öküz oturur tabiri vardır ya öyle bir histi . Birazda olsa uyumak istedim ertesi gün her şeyi düzeltecektim . Sabah uyandım kahvaltımı yapıp yola koyuldum . Hastaneye giriş yaptım .
- Zeynep Hemşire : Kıvılcım  , 402 odaya yeni bir hasta alıyoruz .
- Kıvılcım : Nasıl Ömer'in yanına mı ?
- Zeynep Hemşire : Hayır Ömer'in yatağına .
- Kıvılcım : Ömer farklı bir odaya mı alındı ?
- Zeynep Hemşire : Hayır , Ömer hastaneden ayrıldı .
Zeynep Hemşirenin suratına bakakaldım , algılamakta zorluk çektim . Zar zor yutkundum .
- Kıvılcım : Ama daha zamanı vardı ? Nasıl olur ?
- Zeynep Hemşire : Dün gece taburcu olmak istemiş . İyi olduğunu ara ara kontrole gelme süreci ile sonrasında hemen eşyalarını toplayıp ayrılmış .
- Kıvılcım : Veda etmeden gitmiş .
- Zeynep Hemşire : Merak etme tekrar gelir , umarım .
Neden böyle apar topar ayrıldığını sanırım anlamıştım . Duyduğu şeyler karşısında çok fazla kırılmıştı . Söylememem gereken şeyleri söyledim bunu yapmak zorundaydım . Yoksa işimden olabilirdim . İnsanlar zaten sürekli bir yanlış yapmamı bekliyor . Tek bir hatamda her şeyimden olabilirdim . Ama Ömerden oldum ...
Kenan Doktorun odasına doğru gittim . Kapısını tıklattıktan sonra içeriye girdim .
- Kıvılcım : Neden söyledin ?
- Kenan Doktor : Neden söylemeyeyim ?
- Kıvılcım : Buna gerek var mıydı ? Seni böyle tanımamıştım ben !
- Kenan Doktor : Bana orada vurduğu halde onun elinden tutup arkana dönüp bakmadan çıktın . Ne yapmamı bekliyordun ? Asıl hayal kırıklığına uğrayan bendim ! Sana sevgiyle yaklaştım , bir karşılık bulamadım . Gidip bir hastaya aşık oldun .
- Kıvılcım : Sen ne saçmalıyorsun ? Ben senin kalbini kırmamak için kendimi hep geri çektim . Bir hastayada aşık falan değilim .
- Kenan Doktor : Emin misin ?
- Kıvılcım : Eminim
- Kenan Doktor : Hiç öyle gözükmüyorsun . Neredeyse taburcu oldu diye oturup ağlayacaksın .
- Kıvılcım : Bunun suçlusu sensin çünkü .
- Kenan Doktor : Hayır sensin , ona zavallı bir hasta muamelesi yapıp acıdığın için aynı masada oturup yemek yediğini söyledin.
Sinirle odadan ayrıldım masama doğru ilerledim ve Bekir Ünal'ı aradım .
- Kıvılcım : Merhabalar rahatsız ediyorum ama bir şey soracaktım .
- Bekir : Merhaba Kıvılcım tabi sorabilirsin
- Kıvılcım : Ömer yanınızda mı ?
- Bekir : Hayır , bir dakika nasıl ? Hastanede değil mi ?
- Kıvılcım : Hayır taburcu olmuş .
- Bekir : Ah Ömer neden haber vermiyorsun bana . Neyse bunu duymam iyi oldu .
- Kıvılcım : Ona ulaştığınız zaman beni haberdar eder misiniz ?
- Bekir : Tabi ederim . Siz bilmiyor muydunuz ?
- Kıvılcım : Ben geldiğimde çoktan gitmişti .
- Bekir : Anladım . Merak etmeyin haber veririm .
- Kıvılcım : Teşekkür ederim iyi günler .
Üzerinden 2 gün geçmişti ama hiç bir haber yoktu , kafayı yemek üzereydim ama hayatımada devam etmek zorundaydım .
- Dilara : Kıvılcım , Sevgi hanımın oğlu gelmiş annesini götürmek istiyor yine sanırım .
- Kıvılcım : Of Allahım , bu adam hiç mi akıllanmaz .
O sıra Ömer Bekir ile birlikte hastanededir kontrol için ama Kıvılcım ile karşılaşmazlar.
- Kenan Doktor : Ömer seni burada görmek ne güzel . Bakalım kontrollerin nasıl geçmiş , her şey yolunda gözüküyor .
- Ömer : Beni taburcu eden sensin .
- Kenan Doktor : Öyle olması gerekiyordu . Gayet iyi görünüyorsun . Tavsiye ettiğim gibi beni dinlemen iyi olmuş . Bu arada kıvılcımla karşılaşmışsınızdır .
- Ömer : Hayır .
- Kenan Doktor : Keyfi bu aralar gayet yerinde hatta onu hiç bu kadar mutlu görmemiştim . Hayatına devam etmesi , başarılı bir hemşire . Onu böyle mutlu görmek bana da çok iyi geliyor . Görmen lazım diyeceğim ama artık burada kalan bir hasta değilsin .
- Ömer : Bitti mi ? Çıkabilir miyim ?
- Kenan Doktor : Tabi .
O sırada koridorda Hasta yakını kavga ediyordur .
- Hasta : Ben gelmek istemiyorum !
- Ne demek gelmek istemiyorum Anne ! Senin yerin bu akıl hastanesi değil .
- Hasta: Beni buraya sen bıraktın !
- O zaman kafam iyi değildi .
- Kıvılcım : Siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz , onu böylece hastaneden çıkartamazsınız .
- Sen karışma .
- Hasta : Bu sefer olmayacak . Gelmiyorum ben burada kalacağım .
- Siz beni delirticek misiniz ? Diyerek Annesinin elinden tutarak sürüklemeye başlar .
- Kıvılcım : Güvenliği çağırır mısınız !
- Hasta : Bırak dedim sana ! Sen benim oğlum değilsin .
- Gel diyorum sana , param kalmadı .
- Kıvılcım : İstediğin ne ise verelim şu kadını rahat bırak ! Araya girer itiş yaşanır. O sıra deliren Oğlu cebinden bıçağını çıkartır .
- Hasta : Beni mi öldüreceksin ! Hadi öldür ! Zaten sen beni buraya bırakarak öldürdün .
- Kıvılcım : O elindekini bırak ! Lütfen birine zarar verme o senin Annen ! Görmüyor musun ne halde ! Daha fazla zarar verme .
- Sen çekil aradan bak kötü olacak yoksa ! Derken elindeki bıçağı savurur Anneyi kurtarmak isteyen Kıvılcım araya girer ve bir bıçak darbesi ile yere yığılır.
- Zeynep Hemşire : Kıvılcım ! Çabuk şu adamı yakalayın kaçıyor ! Kıvılcım iyi misin ?
- Hasta : Hepsi benim yüzümden , hepsi benim suçum . Beni korumak istemişti .
Kıvılcım gözlerini açmakta zorluk çekiyordu her yer kana bulanmıştı o sırada koşuşturmaya bakınan Ömer yerde kanlar içinde yatan kişinin kıvılcım olduğunu görünce koşarak gelir .
- Ömer : Kıvılcım ! Ellerini yüzüne dokundurur , beni duyuyor musun ?
- Kıvılcım : Ölüyor muyum yoksa gerçekten burada mısın diyerek gözlerini kapatır .
- Bölüm Sonu -

Mucize Yaşam Where stories live. Discover now