Acı kayıp

176 14 5
                                    

Bütün hastane bu acı haberle yankılanıyordu ama yapacak hiç bir şey yoktu . Ömer hıçkırıklarla ağlayarak duvarlara sürüne sürüne yürüyordu daha doğrusu yürümekte zorlanıyordu . Kimse onu tutamıyordu Mehmet'in odasına doğru ilerledi yatağı boş , odası boş , birinin vaktinden önce gitmesi ne demekti ikinci defa yaşıyordu . Mehmet'in yatağına oturdu , hasta bakıcıları odaya girdi onu oradan çıkartmak mümkün değildi .
- Zeynep Hemşire : Bırakın , acısını yaşasın . Müdahale ettikçe daha kötü oluyor her şey .
- Ömer : Gözlerinde ki yaşları durduramıyordu kocaman adam ağlar mı ? Mehmet bana bunu neden yaşattın . Hani söz vermiştik iyileşicektin . Odasında duvarında çizim yaptığı kağıdı gördü onu eline aldı çizdiği şey ise üç savaşçıydı üçüncüsü güçlü savaşçı kıvılcımdı . Kolları ile gözlerini sildi , ağır adımlarla odadan çıkıp kendi odasına doğru ilerledi . Hastane büyük bir haykırış ile inliyordu Aile gelmişti Mehmeti taburcu eden Doktorun karşısına geçip .
- Anne :Hepsi senin suçun ! Mehmeti neden taburcu ettin , neden ? İyi değildi düzelmemişti ! İyi olsa neden intihar etsin ! Diyerek Doktorun omuzlarına vura vura haykırıyordu .
- Baba : Bu sizin suçunuz . Bunun peşini bırakmayacağım. Zavallı yavrum , hepinizin suçu!
- Hasta bakıcı ahmet : Lütfen sakin olun diyerek babayı teselli etmeye çalıştı . Aile hastaneden dışarı çıkartılmak zorunda kaldı . Hastane sabaha karşı başka bir intihar vakası ile güne başladı . Hastane daha yeni bir ölümle sarsılmışken bir başka hasta ile başladılar güne .
- Psikiyatri asistanı volkan Yatağından fırlayarak acil servise gitti . Hastanın kendisini öldürmek için boynuna sapladığı yabancı bir cisimle geldiğini gördü , mehmet kadar şanssız değildi çünkü o kurtarılmıştı .
- Volkan : Vasisi olmalısınız .
- Kardeşi : Evet , o iyi mi ?
- Volkan : Evet peki bu nasıl oldu , yani neden intihar etti ?
- Kardeşi : O intihar edicek birisi değildi .
- Volkan : Peki , şu an durumu iyi daha sonra sizinle iletişime geçeceğiz .
- Doktor : Sence intihar mı?
- Volkan : Öyle gözükmüyor , şizofreni bir durum olabilir .
- Doktor : Aile ile iletişime geçin neler olduğunu anlayalım .
Toplantı odasında toplanan asistanlar hasta hakkında bilgi sahibi edinirken , asistan volkanın herkesin sıradan hayatına dönmesi canını sıkmıştı . Mehmet'in doktoruna doğru kendisini tutamaz ve
- Volkan : Afedersiniz !
- Doktor : Bana mı dedin ?
- Volkan : Efendim bu olay sizi hiç etkilemiyor mu ? Taburcu ettiğimiz bir hasta intihar etti efendim . Ama siz bundan nasıl hiç etkilenmiyorsunuz ? Anlamıyorum
- Doktor : Etkilenmemiş gibi miyim ? Diyerek odadan çıktı toplantıda olan diğer arkadaşları tepki gösterdi .
- Çok sayıda hastanın ölümüne şahit olmak seni duyarsızlaştırıp hissizleştiriyor mu ? Binlerce kez yaşasan da alışabilicek bir şey değil . Her seferinde üzücü , sadece etkilenmemiş gibi yapıyoruz .
O sıra psikiyatri hemşireleri de dinlenme odalarındadır .
- Zeynep Hemşire : Mehmetin ailesi uzaklaştırıldı mı ?
- Demet : Güvenlik onları dışarı çıkardı . Bununla ben ilgileneceğim siz endişe etmeyin . Bu arada Kıvılcımı aramayı deneyen oldu mu ?
- Dilara : Ben aradım ama açmadı ,bugün izin günü dinleniyordur .
- Demet : Döndüğünde hepimiz ona yardımcı olalım . Mehmet çok değer verdiği bir hastaydı .
Kıvılcıma kimseler ulaşamıyordu . Evinin önüne kadar giden Fatma .
- Fatma : Sönmez anne kıvılcım nerede ?
- Sönmez : Yukarıda uyuyor , bugün çok halsiz gözüküyordu . Daha kendine bakamıyor bir de hastalarla uğraşıyor .
- Fatma : Başka bir durum yok dimi , kıvılcım cevap vermemezlik yapmazdı .
- Sönmez : Hayır kızım , olsa bilirdim ben annesiyim .
- Fatma : Peki sönmez anne ona geldiğimi söyle çok merak ettiğimi de iletirsin . Ben rahatsız etmeyeyim dinlensin .
- Sönmez : Tamam yavrum merak etme hadi görüşürüz .
Ertesi gün olmuştu ve benim bu karanlık odadan çıkmam gerekiyordu , duş aldım saçlarımı kuruttum aşağıya indim annem bir şeyler hazırlamıştı ama benim pek yiyesim yoktu .
- Sönmez : Kıvılcım sen hiç iyi görünmüyorsun , hastalık izni alsan olmaz mı ?
- Kıvılcım :Hastalık izni alırsam yerime bakıcak kimse yok .
Her zaman ki gibi otobüs yolcuğum hastane kapısında bitti .
- Bakıcı : Ne ? Neden bu kadar erken geldiniz ?
- Kıvılcım : İşlerimi erkenden halletmek için geldim . Diyerek kimse yokken bütün ilaçları yerli yerine yerleştirdim dosyaları kontrol ettim . Diğerleri de gelmişti yeni vaka ile ilgileniyorduk .
- Dilara : 30 yaşında can bey çubukla boynunu ve yemek borusunu yaralamış . Acil serviste ameliyata alındı , yoğun bakım ünitesinde kaldı . Kendine zarar vermeye çalıştığından buraya getirildi .
- Tuğçe : O hastayı ben alırım .
- Kıvılcım : Hayır benim odamda kalıyor ben alırım .
- Tuğçe : Zor zamanlar geçiriyorsun .
- Kıvılcım : İyiyim , biraz üşütmüştüm sadece . Tamam ben hastayı kontrole gidiyorum .
Herkes kıvılcımda bir anormallik olduğunu seziyordu .
- Zeynep Hemşire : Belki de işiyle zihnini meşgul ediyordur .
- Tuğçe : Ama can bey mehmetin eski odasında.
- Zeynep Hemşire : Sonsuza dek bundan kaçamaz .
Odaya doğru ilerledim kapının camından baktığımda cam kenarında ki yatağın boşluğu içime dokunmuştu , içeri girdim . Hasta yatakta öylece yatıyordu boynunda sargı , tavana doğru sabit bakıyordu . Tansiyonunu ölçtüm .
- Kıvılcım : Konuşmakta zorlanıyorsanız , bir şeye ihtiyacınız olduğunda kafanızı sallayın ya da ellerinizi kaldırın . Diyerek tam odadan çıkarken hasta birden boynuna sarıldı ve sargıyı fırlatıp attı , onu tutamıyordum hasta bakıcılar gelip müdahale etti . Onu başka bir odaya alıp kendine zarar vermemesi için ellerini bağladık . İğnesini yaptık .
Doktor kız kardeşi ile konuşmaya başladı .
- Kardeşi : Abim karısı ile hep birbirlerini kollayan mutlu bir çiftti . Karısı ölünce her şey değişti .
- Doktor : Yani yengeniz intihar etti . Sizin için ve kardeşiniz için çok zor olmuştur .
- Kardeşi : Çok güzel bir ilişkileri vardı , evlendiler bir bebekleri oldu . İstedikleri her şeye sahiptiler , ani bebek ölümü sendromuydu sebepsiz yere oldu . Bir sabah uyandıklarında bebek nefes almıyormuş . Ağlamaya başladı . düşünsenize bir adı bile yoktu , cenazesi için yazılıcak bir adı bile konmamıştı .Yengem gittikçe içine kapandı , daha az konuşmaya başladı . Kardeşimin tek yapabildiği bu sessizliğe katlanmaktı , geride bırakacağı insanları hiç mi düşünmedi ?
- Doktor : Önce ilaçlar ile sanrılarını ve stresini azaltacağız .
Hastanede her hafta olduğu gibi konferans sunumu yapılıcaktı bu sefer ki konu .Yakınları intihar eden kişilerde görülen depresyon .
Akşam olmuştu ve telefonum tekrar çaldı .
- Fatma : Kıvılcım nerelerdesin sen ya ?
- Kıvılcım : Hastanedeydim çok çalışıyorum telefona bakmaya fırsatım olmuyor .
- Fatma : Sesini duyduğum için rahatladım , kendine dikkat bir akşam buluşalım olur mu ?
- Kıvılcım : Tabi olur .
Müdire hanım koridorda yürürken Mehmet'in babasının içeriye girmeye çalıştığını gördü .
- Güvenlik : İçeri giremezsiniz efendim , burası kapalı servis .
- Baba : Oğlum ... yeni defnettim artık sarılıp ağlayacak bir oğlum bile yok.
- Güvenlik : Ama giremezsiniz efendim .
- Baba : Ne yapmamı bekliyorsunuz . Oğlumu kalbime gömüp hayatıma devam mı edeyim ?
Hastaneden ayrılıp tam karşısında duran banklardan birine oturdu , bakındığı tek yer hastanenin çatı katıydı .
Yakını intihar eden kişilerle ilgili büyük konferans için herkes toplanmıştı. Kıvılcım hariç bütün hemşireler oradaydı .
- Doktor : Özellikle de yakınları intihar eden kişilerde görülen travma sonrası stres bozukluğu . Sevdikleri ya da yakınları intihar edip ölen insanlar psikolojik acıya katlanırken yaşamaya devam etmek zorunda kalırlar .Yıkıcı bir olay yaşadık . Gelen hastamız ilk çocuğunu ani bebek ölümü sendromundan kaybetmiş , acıya dayanamayarak intihar etmiş .Karısından bahsetti , çok merhametli biri olduğunu , özellikle çocukları çok sevdiğini . Yakınları intihar eden kişiler böyle bir trajediyle karşılaştıklarında , her şey için kendilerini suçlamaya meyilli olurlar . Sunumumuz bu kadardı . Ölen kişiyi tanıyan en az beş ila on kişiyi etkiler büyük ölçüde etkiler , çok yakın zamanda taburcu ettiğimiz bir hastamız ... intihar etti . Sağlık sektöründe çalışsak da bizlerde insanız ve aranızda bu ölümü atlatamayanlar olduğuna eminim . Biz sadece sürekli yaşadığımız kayıplarla başa çıkmaya çalışan insanlarız . Bunun bizi durdurmasına izin veremeyiz , yaşamaya devam etmeliyiz . Bazı açılardan anı yaşamak , bıçağın ağzında durmaya benzer. Çünkü gelecek henüz gelmemiştir . Geçmiş ise geride kalmıştır .
Müdire hanım ertesi sabah dışarıya çıktığında Mehmet'in babasının hala bir bankta oturduğunu görür yanına gider . Uzağında ki bir bankta oturur . Merhabalar efendim .
- Baba : Eminim siz ve ekibiniz oğlumun yanında da böyle oturmuşsunuzdur . Bu hastanede yalnız değildi , umarım en azından . Ayağa kalkarak her şey için teşekkür eder .
- Demet : İntihar nedeniyle yakınlarını kaybedenler için terapi grubumuz var . Katılmak ister misiniz ? Acınızı anlatabilirsiniz .
- Baba : Neden bana karşı bu kadar iyisiniz ? Böyle bir mecburiyetiniz yok
- Demet : Sanırım nasıl hissettiğinizi anlıyorum .
Birlikte terapi odasına doğru gidip otururlar tüm hastalar çember olucak şekilde oturtulmuştur . İçlerinde yeni gelen hastada bulunuyordu içlerinde bir diğer konuk ise ömer ünaldı .
- Doktor : İlaçlarınızı düzenli almak terapiye gitmek , doktorunuza belirtilerinizi tam olarak anlatmanız ve acil durum haplarınızın hazır olması sizin güvenlik ağınız olacak . Kendi acınızı ve başkalarının acısını daha iyi anlayabilmemiz için bu grup terapi seansıyla hislerimizi açıkça anlatabileceğimiz bir alan yaratmayı amaçlıyoruz . Ve herkes tek tek anlatmaya başlar kimi babasının intiharı ile kimi ise arkadaşlarının , anne , kardeş .
- Sabaha çıkmama umuduyla gözlerimi kapatıyorum ama uyandığımda acı tekrar başlıyor .
Her hastanın her cümlesi kalplerde derin bir yara açıyordu yeni hasta Can 'a sıra gelmişti .
- Hasta : Onu yalnız bıraktım , destek olamadım onunla son bir defa konuşma şansım olsaydı belki de şu an hayatta olacaktı .
- Doktor : Şöyle bir şey yapalım mı ? Karınıza bir kere daha cenaze töreni düzenleyelim mi ?
Doktor hanım bana yardımcı olur musunuz ? Diyerek onu yere uzandırdı .
Merhume eşiniz olduğunu hayal edin. Ona söyleyemediğiniz bir şey varsa şimdi söyleyin .
Hasta yere oturur
- Hasta : Sana zaman verdiğimi sanıyordum. Üzülmen , yas tutman ve unutman için . Sana bunu verdiğimi sanıyordum ama geriye dönüp baktığımda seni ihmal ettiğimi görüyorum . Seni yalnız bırakmamalıydım . Tek başına ağlamana da izin vermemeliydim , bunu biraz daha önce fark etseydim işaretlere biraz daha dikkat etseydim sen ...
Bir daha ki sefere yalnız bırakmayacağım. Seni ihmal etmeyeceğim , tekrar bir araya gelebileceğimize söz ver . Bir araya gelince mutlu olalım . Diyerek ağlamaya başlar odada ki herkes çok etkilenir o sırada kıvılcım acil servis dosyasını terapi odasına getiriyordur .
- Doktor : Tanıdığımız birinin intihar etmesi çok travmatik bir olaydır . Travma sonrası stres bozukluğuna yol açabilir .Bu anılardan gelen negatif enerji o kadar güçlüdür ki zihniniz o anılarla ilgili her türlü bilgiyi bilincinizden uzaklaştırabilir . Buna dissosiyatif amnezi denir .
Gerçek o kadar acı vericidir ki aklınız bu olayın varlığını inkar eder .
O sıra içeriye Kıvılcım elinde dosyalar ile girer terapi bitmiştir ve kıvılcım mehmet'in babasını fark eder .
- Kıvılcım : Siz mehmet'in babası değil misiniz ?
- Baba : Kıvılcım hanım , ben de sizi görmeyi umuyordum. Mehmet size ne dedi ?
- Kıvılcım : Mehmet mi ?
- Baba : Ölmeden önce onunla telefonda konuşan son kişi sizdiniz .
- Kıvılcım : Ne demek istiyorsunuz ? Mehmet öldü mü ? Ama taburcu edildi onu klinikte gördüm .
Herkes duyduğuna inanamıştı dönüp kıvılcıma doğru baktılar . Ömer tedirgin bir şekilde olaya anlam vermeye çalışıyordu , yerinden kalktı ve kıvılcıma ne olduğunu herkesten önce anlamıştı .
- Bölüm Sonu -

Mucize Yaşam Where stories live. Discover now