Çalışan Anne

209 16 2
                                    

Nihayet izin günüm gelmişti çalan bir alarmım yoktu ama nedense erkenden uyandım , bu sefer kahvaltıyı ben hazırlamak istedim çocuklar ve annem uyanmadan her şeyi hazırladım gidip onları uyandırdım birlikte kahvaltı yapacaktık .
- Sönmez : Kıvılcım , seni böyle mutlu görmek çok güzel yavrum .
- Kıvılcım : Ben hep mutluyum anne .
- Çimen : Oooo anne döktürmüşsün yine . Bir öpücük kondurur .
- Kıvılcım : E e e çimen hanım baktım sizin uyanacağınız yok ben hazırlamak istedim , doğa nerede kaldın .
- Doğa : Geldim annecim , ay özlemişim ya birlikte kahvaltı yapmayı .
- Sönmez : O zaman planlarınızı iptal edip annenizle vakit geçirin .
Çimen ve Doğa aynı anda Ya HAYIR !
- Sönmez : Görüyor musun kıvılcım .
- Kıvılcım : Anne kızları rahat bırak , ben zaten bugün evden çıkmam biraz evde vakit geçirmek istiyorum .
- Sönmez : Saçmalama kıvılcım çık biraz gez dolaş , arkadaşlarınla takıl .
Dudaklarımı büzüp biraz iç çektim , arkadaşların diyince hangi arkadaş diyesim geldi , tanıdığımı zannettiğim mi yoksa tanıyamadıklarım mı ?
- Kıvılcım : Belki daha sonra hava almak için çıkarım .
- Sönmez : Sen bilirsin kızım , benim de biraz işlerim vardı onları halledicem .
- Kıvılcım : Keyfine bak sen anne .
- Çimen : Anne bizde anneannemle çıkalım hadi seni öpüyoruz .muah
- Kıvılcım : Dikkat edin kendinize , çok geç kalmayın .
Evde kimse kalmamıştı bir kahve yaptım kendime kitabımı da aldım yanıma okumaya başladım , aklıma ömer geldi yine . Galiba izin günümde olsa aklım hep orada kalıyor . Dedikten sonra telefonum çaldı arayan numarayı tanımıyordum .
- Alo kıvılcım ?
- Kıvılcım : Evet buyrun .
- Ben Kenan tanımadın mı ?
- Kıvılcım : Kusura bakmayın birden arayınca şaşırdım , buyrun bir şey mi oldu ?
- Kenan : Hayır yok , numaranızı Zeynep hemşireden aldım . Bugün izin gününüzmüş ben de izinliyim müsaitsen dışarıda bir kahve içelim diyecektim .
- Kıvılcım : Aslında evden hiç çıkasım yoktu ama tabi olur .
- Kenan : O zaman buluşuyoruz , ben konum atarım sana .
Beni aramasına çok şaşırdım ama bir yandan da mutlu oldum . Attığı konuma gittim .
- Kenan : Hoş geldin kıvılcım buyur otur .
- Kıvılcım : Teşekkür ederim , aynı güne almışız iznimizi .
- Kenan : Evet , ben hep bugün için kullanıyorum . Aynı güne gelmesine sevindim takılacağım bir arkadaşım oldu . Eğer sıkılırsan buradan başka bir şeyler de yapabiliriz .
- Kıvılcım : Başka şeyler ?
- Kenan : Yani sinema olabilir tiyatro olabilir eğlence hah Lunapark diyerek güldü .
- Kıvılcım : Bence böyle iyi , teşekkür ederim .
- Kenan : Bölümünden memnun musun ? Bazen konuşulduğunu duyuyorum bu aralar çok fazla hasta ile uğraşmışsın .
- Kıvılcım : Ne kadar yorulsamda , sonuna değiyor .
- Kenan : Kaybettiğiniz hasta için çok üzüldüm kendisini tanırdım .
- Kıvılcım : Öyle mi eski bir hastaymış sanırım ve beni çok fazla etkiledi . Onun için o kadar üzgündüm ki kendime gelmem çok zor oldu .
- Kenan : Evet ben de çok üzüldüm , bir kaç kere kontrol etmiştim onu . Ömer ile çok yakınlardı . Hatta Ömer ve Mehmet üçü bir takılıyor . Tanıyorsundur belki .
- Kıvılcım : A a a nasıl ? Bunu bilmiyordum . Evet hepsini tanıyorum ama bana bundan bahsetmediler hiç . O gün terasa çıktığım zaman demek ki bu yüzden elini omzuma attı , belki de beni en iyi o anlamıştı . Bir şey soracağım ?
- Kenan : Evet .
- Kıvılcım : Ömer ünal'ın rahatsızlığı nedir , biliyor musunuz ?
- Kenan : Ömer Ünal evet ciddi bir durumu var . Hastaneye geldiği zaman iki bileğide sarılıydı .
- Kıvılcım : İntihar mı ? Sadece bu kadar mı ?
- Kenan : Dosyasına bakmadım kulaktan dolma şeyler duydum sadece .Bir suçlu olduğunu duydum .
- Kıvılcım : Nasıl ? Suçlu mu ?
- Kenan : Evet , ondan uzak dursan iyi olur tehlikeli birisi .
- Kıvılcım : Hiç öyle birisine benzemiyor ama çok şaşkınım .
- Kenan : Niye şaşırıyorsun ki hasta ve bunun için tedavi oluyor .
- Kıvılcım : Orası doğru ama bilmiyorum yada her neyse , dikkate alacağım seni .
- Kenan : İyi edersin , Peki sen yani yalnız mı yaşıyorsun ?
- Kıvılcım : Hayır 2 kızım var annemle yaşıyorum .
- Kenan : Eşin ?
- Kıvılcım : Boşandım kızlarımla birlikte mutluyum .
- Kenan : Bu kadar güzel birini kaybettiği için çok şanssız .
- Kıvılcım : Şans tabi , konuyu dağıtmam gerekiyordu çünkü çok gerilmiştim . Kahvelerimiz bitti müsadenle annemle buluşup ev için alışveriş yapmam gerekiyor.
- Kenan : Tabi , kusura bakma çok tuttum galiba . Geldiğin için teşekkür ederim .
- Kıvılcım : Bana vakit ayırdığın için ben teşekkür ederim , elini sıkıp oradan ayrıldım annem bahanemdi tabi . İyi hoş birisi ama sanırım ben fazla geriliyorum beni iten bir şey var . Eve gidip kendimi koltuğa attım üzerimi değiştirdim duş aldım kızlar daha gelmemişti . Yemek yaptım ve onları beklerken koltukta uyuyakalmışım annem gelip beni uyandırdı
- Sönmez : Kıvılcım , yavrum belin tutulucak bütün gün ayaktasın zaten git birazcık uzan yarın iş var .
- Kıvılcım : Anne siz yemeği yersiniz benim iştahım yok bensiz yemek yiyin olur mu ?
- Sönmez : Tabi kıvılcım sen git dinlen yavrum ben hallederim . Bir günüm böylece bitmiş oldu yeterince dinlendiğimi düşünüyorum .
Ertesi sabah
Alarm sesi yine başladı ve üzerimi değiştirip durağa doğru yürüdüm , kenan doktorla karşılaştım selamlaştık . Bana yine yer kapmıştı .
-Kenan : Bu benim görevim oldu artık .
- Kıvılcım : Ben kendimi böyle kötü hissediyorum .
- Kenan : Niye kötü hissediyorsun kendi yerimi sana veriyorum .
Benimle bu kadar ilgilenmesi hoşuma gitmeye başlasada bir yandan da uzak durmam gerektiğini düşünüyordum . Hastaneye geldiğim gibi içeri girdim ve cam kapı ardında Mehmeti yerde otururken gördüm .
- Kıvılcım : Burada ne arıyorsunuz ? bir sorun mu var ?
- Mehmet : Merhaba , güçlü savaşçı
Yanına oturup bir sorun varsa bana söyleyebilirsin dedim çünkü üzgün görünüyordu .
- Mehmet : Görünüşe göre , ne pahasına olursa olsun kaçınmam gereken bir hayatla karşı karşıyayım , bu acılı hayat beni zora sürüklüyor .
- Kıvılcım : Sen güçlü bir savaşçısın bunun üstesinden de gelirsin .
- Mehmet : Ben de öyle düşünüyorum , teşekkürler . Hoşça kal güçlü savaşçı diyerek koridordan odasına doğru ilerledi . Dinlenme odasına girdiğimde Zeynep hemşirenin telefonda annesi ile konuşmasına denk geldim .
- Zeynep Hemşire : Anne nasıl olurda hasta çocuğumu bırakıp gidersin ? Ben ne yapacağım şimdi , paranı daha yeni yatırdım .
- Kızım diğer kardeşin aradı onunda küçük çocuğu çok hasta bırakıcak kimsesi yok .
- Zeynep Hemşire : Sanki benim var ! Biliyorsun ki çok yoğunum , neyse tamam anladım kapat . Eşinin annesini arayarak ondan yardım istedi . Zeynep Hemşire işine çok fazla odaklı , severek yapıyor ki özel hayatına bile vakit ayırmıyordu oğluna bile .
Hastaneye bir anne ve kız geldi kızının başka bir hastane tarafından kabul edilmediğini söyledi , okulda kızlarla kavga etmiş . Kızının şiddete maruz kalmasından  intihara meyilli olduğunu düşünüyordu . Başka bir psikiyatri hocası  ile hastayı dinliyordum , doktor kızının gayet iyi olduğunu hastaneye yatması gerekmediğini söyledi . Annesi buna mutlu olmuştu ve telefonum çalıyor diyerek telefonuna baktı ama arayan kimse yoktu tekrar doktora döndü ne diyorduk diye sordu .
- Düzenli tedaviye gelmesini söyledim.
- Anne : Evet haklısınız
- Siz dün gece iyi uyudunuz mu ?
- Anne : Kızım bu aralar pek uyuyamıyor
- Kızınızı değil sizi sordum . En son ne zaman iyi uyudunuz ?
Diye soruduğunda hasta duraksadı
- Anne : Kızım iyi değil ben de en azından geceleri yanında olmak istedim .
- Sizi rahatsız eden başka bir şey mi var ?
- Anne : Hayır , zannetmiyorum .
- Bence siz de bir doktorla görüşmelisiniz
- Anne : Ne ? ben gayet iyiyim dinlenirsem geçicektir .
Kızı ile birlikte hastaneden ayrıldılar . O sıra Kenan bey bizim bölüme geldi .
- Kenan : Mehmet Nerede ? Randevusuna gelmedi bir şey mi oldu ?
- Zeynep Hemşire : Kıvılcım odasında değil miydi mehmet .
Koşarak odaya gittik ama mehmet orada yoktu .
- Kıvılcım : Bugün kontrol ettim , bir dakika sabah onu gördüğümde çok iyi görünmüyordu .
- Zeynep Hemşire : Herkes her yere bakınsın , güvenliğe haber verin , servise bakın onu bulmadan gelmeyin !
Herkes bir yere dağıldı koşarak mehmeti aramaya başladık , hiç bir yerde yoktu . Bütün güvenlik kameralarına bakılıyordu . Kameralarda yoktu , hasta bakıcı ahmet bey bize tıp merkezinin haritasını getirdi nerede olabileceğine bakıyorduk hep birlikte . Kimse gösterilen yerde görmemişti tek bir yer kalmıştı . Çatı katı ... aklıma o an çok kötü şeyler geldi birini daha kaybedemezdim koşarak çatıya çıktım . Kenan doktor peşimden geldi birlikte bakındık ve onu bir yerde saklanırken bulduk , şiddetli yağmur vardı sırılsıklam olmuştu .
- Kıvılcım : Mehmet ! Buradasın bizi çok korkuttun .
- Mehmet : Güçlü savaşçı !
- Doktor Kenan : Çabuk buraya gel hemen aşağıya inelim diyerek yanına gitti ama mehmet , bağırarak kendini geri çekti gelmek istemediğini söyledi .
- Mehmet : Şu anda hiç gücüm kalmadı ! Güçlü savaşçı !
- Kıvılcım : Evet mehmet buradayım .
- Mehmet : Bana bir bardak kahve getirebilir misin ?
- Kıvılcım : Hemen getiriyorum .Diyerek aşağıya indim yukarı çıktığımda Doktor kenanla oturmuş sohbet ediyorlardı.
- Doktor Kenan : Acı çekiyorsan sızlanıp öfkelenebilirsin burada kimse seni incitemez ama karşılığında bize nerenizin acıdığını söylemelisiniz . Onu ikna edip aşağıya indirdik odasına götürdük .
Her şeyi yoluna sokmak beni rahatlattı neresinin acıdığını Doktor Kenanla konuşup halletmişti .
Geri döndüğümde Ömerle karşılaştım o da mehmeti aramaya çıkmış suratı bembeyaz olmuştu , beni gördü duraksadı ve gözleri kararmış olmalı ki birden bire bayıldı .
Koşarak yanına gittim yardım çağırdım onu odasına yerleştirdik , tansiyonunu ölçtüm .
- Dilara : Ömer Ünal gittikçe kötüleşiyor yakında onun içinde kötü haberler alabiliriz .
- Kıvılcım : Sadece bayıldı , iyileşebilir ilaçlarını kontrollü bir şekilde almalı .
- Dilara : Onun kötüleşmesi ilaçlara bağlı değil ruhsal olarak çöküşte görmüyor musun halini .
- Kıvılcım : Duyduklarım doğru mu ? O bir suçlu mu ?
- Dilara : Evet , bir çocuğun hayatını kaybetmesine sebep olduğu söyleniliyor .
- Kıvılcım : Kitabında sakladığı fotoğraf o çocuk mu acaba .
- Dilara : Bence bu durumda olması yaptığı hatanın bedeli , bu yüzden bence burada yavaş yavaş intihar ediyor .
Konuşurken Ömer uyandı ve söylenenleri duymuş olmalı ki kalktığı gibi yanında duran ilaç tepsisini fırlattı .
- Ömer : Siz kendinizi ne zannediyorsunuz ! Hangi hakla benim yanımda benden bahsediyorsunuz ! Diyerek kolunda ki serumu çıkarttı ve yere fırlattı . Çok sinirlenmişti odaya hasta bakıcıları çağırmak zorunda kaldık Ömer çıldırmıştı ellerini tutup yatağa bağladılar bir sakinleştirici yapıldı . Gözlerine baktığımda o hırsı o öfkeyi hissettim söylenenler doğruysa , nasıl acı çektiğini hayal bile edemezdik .
Bugün hastaneden ayrılan Anne geri gelmişti , buradan çıktığında alışveriş yapmaya gitmiş ve kızı onu kavgaya karıştığı kızın annesi ile konuşurken bulmuş , unutmuş her şeyi kızı ve kocası sen napıyorsun derken kendine gelmiş .
- Anne : Bir parçam bozulmuş gibi hissediyorum , sanki bildiğim her şey öylece yok oldu .
- Zehra Doktor : Psödodemans diye bir şey duydunuz mu ?
- Anne : ben de demans mı var ?
- Zehra Doktor : Yalancı bunama , septomlar benzer , işlevsel bir bozukluk hafıza kaybına ve odaklanamamaya neden olur . Gerçek bunamadan daha hızlı gelişir hızlı ilerler .
- Anne : Bende neden böyle bir şey olsun ?
- Zehra Doktor : Sebebi depresyon .
- Anne : hayır , hayır depresyonda değilim
- Zehra Doktor : Bazı insanlar depresyonda olduklarını fark edemeyecek kadar yoğun oluyorlar . Hiç yorgun , uyuşuk ya da odaklanamıyor gibi hissettiniz mi ?
- Anne : Yani , çok fazla çalışmaktan önemsemedim dinlenirsem geçer diye düşündüm .
- Zehra Doktor : İhmal etmemelisiniz , hastaneye yatmaya ne dersiniz ?
- Anne : Ya kızım ne olacak zaten hasta , annesi akıl hastanesine düşerse ...
- Zehra Doktor : Ya kızınızı unutursanız ?
Bir anlık ortam sessizleşti , Bir an önce iyileşmezseniz en değer verdiğiniz şeyi bile unutabilirsiniz . Zehra Doktor hastayı bana ve zeynep hemşireye yönlendirdi zeynep hemşire sürekli telefonda annesi ve eşi ile tartışıyordu , hastayı odasına yerleştirdik .
- Anne : Telefonu kullanabilir miyim aramam gereken birileri varda ?
- Zeynep Hemşire : Tabi ama kısa olsun lütfen telefon yasak . Telefonu aldığı gibi konuşmaya başladı telefonu kapattığı an telefon tekrar çalıyordu. Hasta hastanede kaldığı tüm gün boyunca telefonda konuşmuş .
- Zehra Doktor : Hastanın haddinden fazla telefonla konuştuğunu görmüyor musunuz ? Telefonu kısıtlamanız gerekiyor , elinden alın .
- Zeynep Hemşire : Tabi efendim , hiç "Lütfen" demiyor dese ölecek sanki .
- Anne : Neden telefon kullanamıyorum ?
- Zeynep Hemşire : Doktor tedaviniz için kullanmamanız gerektiğini söyledi .
- Anne : Çocuğunuz var mı ?
- Zeynep Hemşire : Evet , var .
- Anne : Çocukların annelerine ne kadar ihtiyaçları olduğunu bilirsiniz
- Zeynep Hemşire : Şu an kendinize odaklanmalısınız .
- Anne : Kızımı bıraktığım için endişeliyim , of hiç bir projede bensiz ilerlemiyor .
- Zeynep Hemşire : Lütfen doktorunuzu dinleyin . Anladınız mı ?
Hasta birden bire ceplerine bakmaya başladı bir şey arıyor gibiydi dolaplarını açtı ve
- Anne : Affedersiniz .Telefonumu bulamıyorum . Zeynep hemşire ile birbirimize baktık .
- Zeynep Hemşire : Bana verdiniz ya
- Anne : Doğru . Diyerek duraksadı .
Zehra Doktor Annenin yanına gelip ona bir defter ve kağıt getirdi ondan otobiyografi yazmasını istedi .
- Anne : Ama nasıl ? Nereden başlayacağımı bilemem .
- Zehra Doktor : Hayatınızda en çok etki bırakan olayları yazmanızı istiyorum . Çocukluk anıları , ilk aşkınız , işiniz , evliliğiniz , her şey olabilir . Ama en çok nasıl hissettiğinize odaklanın şu olayı yaşarken böyle hissettim gibi o anlarda hissettiklerinizi yazın .Hastayı yalnız bıraktık ve hasta yazmaya başladı . Neler olucağını merak ediyordum çünkü tedavi şekli bana çok ilginç gelmişti . Hastayı ne zaman görsem yazıyordu yazarkende ağlıyordu ... Ve defterini getirdi Zehra doktor defteri açtı ve olumsuz duygularınızı dile getirdiğiniz bölümlerin altını çizer misiniz diye defteri hastaya uzattı . Hasta defteri aldı ve çizmeye başladı cümleleri Korktum , üzüldüm , yalnız hissediyorum kelimeleri ile dolmuştu neredeyse her sayfayı çiziyordu bizlerde onu izliyorduk . Ve defter bitti hiç boş yeri kalmamıştı .
- Zehra Doktor : Bunları görmek nasıl hissettirdi ?
- Anne : Başlarda çok yok ama çocuğum doğduktan sonra sayısı artıyor . Gerçekten bu kadar zor bir hayatım mı vardı ?
- Zehra Doktor : Ailenize ve işinize kendinizden daha fazla önem vermişsiniz . Muhtemelen kötü hissettiğinizde ne yapacağınızı bilemediniz ve kendi hislerinize hiç önem vermediniz .
- Anne : Haklısınız
- Zehra Doktor : Kızınızın kavgasından sonra çocuğunuzun sorununu kendi sorununuz gibi görüp ikinizin hayatını da mahvettiğinizi hissetmiş olmalısınız . Bu egzersiz size nelerin kötü hissetmenize yol açtığını anlamanızı sağlar . Duygularınızın kasları olduğunu düşünün sağlıklı olmak için egzersiz yapıyoruz , zihnimizi de aynı şekilde eğitmeliyiz .
- Anne : Duyguların kasları var mı ?
- Zehra Doktor : Bu altı çizili kısımları ortadan kaldırmak için birlikte çalışalım , bu hafızanızın geri gelmesini ve odaklanmanızı sağlayacaktır . Galiba hepimizin yapması gereken bir egzersizdi , en çok etkilenen Zeynep Hemşire olmuştu . Zeynep hemşireninde tek yaptığı sadece işine odaklanmak herkesten çok her şeye o koşturuyordu aynı anda her şeyi idare etmeye çalışıyordu .
Bir sonra ki gün birlikte hastayı kontrole gittik tansiyonunu ölçtük ve zeynep hemşire ile konuşmaya başladılar
- Anne : İş ve aileyi nasıl dengede tutuyorsunuz
- Zeynep Hemşire : Maalesef  tutamıyoruz , zor
- Anne : Ben de çalışan bir anneyim kızım için her şeyi yaptım , okul gruplarına alınmak için yapmadığım şey kalmamıştı , çalışan bir anne olunca her şeyden geri kalıyorsunuz .
- Zeynep Hemşire : Doğruyu söylüyorsunuz
- Anne : Çocuğuma daha iyi bir hayat sunmak içindi hepsi canımı dişime takıyorum.
- Zeynep Hemşire : Bunu yapmak zorundayız , yoksa çocuklarımıza güzel bir gelecek veremeyiz .
- Anne : Kendini o kadar yorma . Acı çekeceksin , onlara her şeyi verdikten sonra bile kaçırdığın şeyler için kendini hırpalayacak ve her şey için kendini suçlayacaksın , suçluluk seni yiyip bitirecek solup gittiğinin farkına bile varmayacaksın. Hayatın altı çizili yazılardan ibaret olacak . Ama hayatın sana yavaşla dediğini bile fark etmeyeceksin . Çocuğunun mutluluğu için kendi mutluluğunu görmezden geleceksin . Ama sen mutlu değilsen başkasını nasıl mutlu edebilirsin ? Diyerek ellerinden tutup ağlamaya başladı , ben de dayanamadım çünkü ben de bir anneydim . Hasta özür diledi
- Zeynep Hemşire : Özür dilemenize gerek yok , çok çalıştınız değil mi ? Diyerek ellerini ovdu .
Zehra Doktor bizlerede yazmamızı tavsiye etmişti eve gittiğim zaman bunu deneyecektim ben de . Zeynep Hemşire odaya gelip yarın izinliyim diyerek gülümsedi tatile çıkıyormuş annesi ile , yüzümde bir gülümse oluştu sebebini anlamıştım. Annesine kötü davrandığı için kendisini kötü hissetmiş olmalıydı .
Eve gitmek için üzerimi değiştirdim ve gitmeden önce Ömer'e uğrayıp özür dilemek istedim , sonuçta bir hastaydı ve yaptığımızın kötü bir davranış olduğunu biliyorduk . Odasına doğru gittim her zaman ki gibi odasında sessizce oturuyordu beni görünce ayaklandı sinirlenmiş gibiydi odasında hasta bakıcıda vardı ve Ömer'i zapt etmek için çabaladık o sırada kafama gelen ağır darbe yüzünden gözümün önünden akan kanları görünce başım dönmüş ve bayılmıştım.
- Bölüm sonu -

Mucize Yaşam Where stories live. Discover now