Geri döndüm

168 15 1
                                    

Güne sisli bir hava ile başladık bahçenin manzarası o kadar güzeldi ki yürümek istedim .
- Hasta : Birlikte yürüyelim mi ?
Yalnız yürümek istiyordum .
- Kıvılcım : Evet , tabii
- Doktor : Bugün nasıl hissediyorsun Kıvılcım ?
- Kıvılcım : İyi hissediyorum .
- Doktor : Sabah yürüyüşünüz nasıldı ?
- Kıvılcım : Yalnız yürümek istiyordum ama başka bir hasta beni rahat bırakmadı .
- Doktor : Ona hayır demeyi denediniz mi ?
- Kıvılcım : Reddetmem onu gücendirebilirdi .
- Doktor : Başkalarının hislerini çok mu önemsiyorsunuz ?
- Kıvılcım :Evet . Etrafımdaki insanların mutlu olmasını istiyorum .
- Doktor : Peki ya siz ? Hiç kendinizi mutlu ettiniz mi ?
- Kıvılcım : Bu yaşıma kadar sadece insanların mutluluğu için çabaladım , hep arkadaşlarımın ihtiyaçlarına öncelik verdim . Arkadaşlarımın neleri sevdiklerini çok iyi bilsem de , benim neleri sevdiğimi hiç düşünmedim . Başkalarıyla ilgilenirken kendimi ihmal ettim . Şu anda kurtarılması gereken tek kişi benim . Mutlu olmak istiyorum . Ne yapmalıyım ?
- Doktor : Artık kendinizi düşünmeniz gerekiyor , başkalarını rahatsız edip etmeyeceğinizi düşünmeyi bırakın ve canınız ne istiyorsa onu yapın .
Aktivite odasında her zaman oturduğum ve manzarasını sevdiğim bir yere bir başkası oturmak istedi , başka zaman olsa kalkıp yer verirdim ama artık o eski ben değilim . Hayır demeyi bilmem gerektiğini öğrendim .
- Doktor : Şimdi nasıl hissediyorsunuz ?
- Kıvılcım : İyi hissediyorum arınmış gibiyim .
- Doktor : Bu iyiye işaret . Övgü günlüğünü tutmaya ne dersiniz ?
- Kıvılcım : Övgü günlüğü mü ?
- Doktor : En önemsiz konularda bile kendinizi takdir edeceksiniz . Aklınıza geldikçe yazın .
Günlüğümün ilk satırı
İnsanlara hayır demeyi öğrendiğim için kendimi takdir ediyorum . Kendimi taktir ettiğim için de kendimi taktir ediyorum . Kendimi taktir etmenin başkalarının beni taktir etmesinden daha değerli olduğunu öğrendim . Her günün doğuşunu , iple çekmeye başladım .
Diğer tıp merkezinde olaylar iyice karışmıştır
Dilara hemşire nergis hanıma EGG çekmek istemiştir ama geldiğinden beri çıkartmak istemediği şapkayı elleyince kıyametler kopmuştur . Bağırışları duyan Zeynep hemşire odaya gelmiştir ardından müdire Demet odaya girdiği gibi bağırır . Herkes susar .
- Demet : Lütfen dur artık bağırmak yok , sana zarar vermeyecekler . Ablan yanında olacak , sorun yok .
Herkes şaşırmıştı çünkü kimseler bilmiyordu bu durumu . Ablası Demet'in iknası üzerine EGG çekilir .
- Doktor : Saçını yıkamanız gerekicek .
Demet kardeşinin saçlarını yıkamak için odaya götürür , lavaboya doğru yaslar suyu açtığı gibi nergis bağırır çağırır kaçar . Yapacağı bir şey yoktu , saçlarını tek tek ıslak bir bezle silmek zorunda kalır . Kardeşini odaya yolladıktan sonra .Hemşirelerin yanına gider.
- Demet : Hepiniz şok olmuşsunuzdur . Evet benim kardeşim .
- Dilara : Vasisi olduğunuzu bilmiyorduk .
- Demet : Ben değilim ebeveynlerimiz .
Evrakları imzalayıp gittiler .
- Zeynep Hemşire : Bize neden söylemediniz , onunla daha çok ilgilenirdik .
- Demet : Onun için yeterince şey yaptınız .Hepiniz hastaları çok önemsiyorsunuz biliyorum . İnsanın ailesi bile bunu yapmaz .
- Dilara : Bunca zaman çok zor olmuştur .
- Demet : Onun sayesinde hemşire olmaya karar verdim .
- Dilara : Ailesinden biri hasta olduğu için hemşire olan birçok kişi tanıyorum .
- Demet : İlk başta hassas bir çocuk olduğunu sandım . Hemşirelik okuluna gidene kadar şizofreni olduğunu bilmiyordum . Bu yüzden psikiyatriyi seçtim . İlaçlarını almadığını bilmiyordum , hepsi benim suçum . Taşınmakla meşguldum .
- Dilara : Taşınıyor musunuz ?
- Demet : Biraz uzak olsa da temiz havası olan bir yere taşınıyorum . Bu kardeşime de iyi gelicektir .
O sırada kıvılcım tekrardan doktorla görüşür.
- Doktor : İyi uyudun mu ?
- Kıvılcım :Evet , Dünden bugüne daha iyi uyudum .
- Doktor : Övgü günlüğü işe yaramış gibi görünüyor .
- Kıvılcım : Çok tuhaftı , kendimi daha önce hiçbir konuda taktir etmemiştim .
- Doktor : Daha huzurlu görünüyorsunuz . İlaçlar işe yarıyor , tedaviniz iyiye gidiyor .
- Kıvılcım : Bütün bunları yapıyor olmam , iyileştiğim anlamına gelmiyor dimi ? Bildiğimiz gibi akıl hastalıkları sihirli bir şekilde geçmiyor .
- Doktor : Çok haklısınız , günde üç öğün yemek yemek , geceleri iyi uyumak gibi günlük aktiviteleri sürdürebilmelerini iyileşme olarak yorumlarız , o zaman taburcu edilmelerini öneririz.
- Kıvılcım : Taburcu mu ?
- Doktor : Hislerinizde sonsuza dek kurtulamazsınız . İlaçlarınızı almaya ve duygularınızı kontrol etmeye devam etmelisiniz .
Bu haberi almak beni daha da mutlu etmişti ve koşarak gidip Müdire hanıma telefon açtım .
- Demet : Alo ? Sesiniz gelmiyor .
- Kıvılcım : Benim Demet hanım Kıvılcım .
- Demet : Kıvılcım , nasılsın ?
- Kıvılcım : Şu anda iyiyim , yakında taburcu olacakmışım .
- Demet : Gerçekten mi ? Çok endişelenmiştim sevindim .
- Kıvılcım : Sağ olun .
- Demet : Taburcu olduktan sonra işe dönecek misin ? Dönmelisin . Burada yokluğun çok hissedildi . Ayrıca herkes seni bekliyor
- Kıvılcım : Sizce hastaneye yatırıldığımı herkese söylemeli miyim ?
- Demet : Benim bilmem yeterli .  Söylemene gerek yok . Hiçbir şeyi dert etme sadece kendi sağlığına odaklan.
- Kıvılcım : Tamam
O kadar mutluydum ki bu haberi annemede vermiştim ve taburcu olunca işe dönmem gerektiğinide . Ertesi gün taburcu işlemlerim başlamıştı Annem ve Fatma yanımdaydı .
- Hemşire : Taburculuk işlemleriyle ilgili birkaç şey vardı . Gelir misiniz ?
- Sönmez : Ben hemen geliyorum uslu durun .
- Fatma :Sonunda çıkıyorsun, kutlama yapmamız gerekiyor .
- Kıvılcım : Fatma iyi ki geldin , bana o kadar iyi geliyorsun ki hastaneyi de çok özledim .
- Fatma : Hastaneyi mi ? Yoksaa .
- Kıvılcım : Saçmalama fatma kimse yok .
- Fatma : Tamam tamam , sen nasıl istiyorsan .
O sıra içeriye girdim son terapi seansım vardı .
- Hemşire : Sanırım bu son seansınız .
- Kıvılcım : Evet öyle .
- Hemşire : Şurada boş bir yer var .
- Kıvılcım : Tamam . Derken karşımda gördüğüm kişi ile bir şok yaşadım. Mehmetin babasıda buradaydı .
- Baba : Kıvılcım ?
- Kıvılcım : Şaşırmış olmalısınız . Bir süredir iyi hissetmiyordum . Görüşmeyeli nasılsınız ?
- Baba : Ben ... Hiç iyileşemedim . Hastane hastane geziyorum .
- Kıvılcım : Anladım . Bu arada yüzünüz biraz şişmiş .
- Baba : Böbrek hastalığım var , daha büyük bir hastaneye gidin dediler , mehmetin tedavi olduğu hastaneye geri döneceğim .
- Kıvılcım : Nasıl ?
İçime bir korku düşmüştü ya beni söylerse diye bütün keyfim kaçmıştı . Konuşmadan sonra taburcu olmuştum .
- Hemşire : Bir daha görüşmeyelim diyerek gülümsedi , ben de hastalarıma böyle söylerdim . Bir daha görüşmemiz için hastanın kötüleşmesi gerek . Eve nihayet varmıştım kızlar hala babaları ile birlikte yurt dışındaydılar . Haberler yoktu hiç bir şeyden .
Odama doğru yürüdüm , odamı çok özlemişim özellikle uyanıp hastaneye gittiğim zamanları .
Fatma arayıp beni cafesine çağırmıştı ben de ona küçük bir sürpriz hediye alıp yanına gittim . O sırada annesi ile konuşmalarına şahit oldum .
- Fatma : Kıvılcımın taburcu olması çok iyi oldu .
- Anne : İyi olduda nasıl devam edecek o hastanede . Öğrendikleri zaman kimseler onu istemez ben de olsam istemem , hastanede yatmış birine kim hastasını teslim edebilir .
- Fatma : Anne saçmalama , kıvılcımı tanımıyorsun sanki .
Oradan hemen uzaklaştım , doğruyu söylüyordu ve bu beni uzaklaştırmıştı hastaneye gitme fikrinden . Mehmetin babasınında hastaneye yattığı haberi gelince iyice tedirgin oldum ya söylerse ? Evime doğru gittim .
O sıra taşınan Demet kardeşinin özel rahatsızlığını da dile getirmişti .
- Rahatsızlığı neydi kardeşinizin ?
- Demet : Şizofreni hastası .
- Böyle konularda tek başıma karar veremem , sakinlerle konuşmanız gerek .
Yöneticinin kapısını çalmıştı elinde ikramları vardı .
- Demet : İzninizi almam gerekiyormuş
- Evet ama buna tek başıma karar veremem , toplantıdan çıkan karara göre taşınabilirsiniz .
- Demet : Ama sözleşmeyi çoktan imzaladım ve apartmana taşındım .
- Bu mahallede bir sürü çocuklu aile ve yalnız yaşayan kadınlar var .
- Demet : Evet ama kız kardeşim suçlu değil ki.
- Ah öyle demek istemedim .
- Demet : Diğer sakinlerden imza mı almam gerekiyor ?
Bütün kapıları çalıp tek tek konuşmuştu çoğu ikna olsada kardeşine bir suçlu gözüyle bakıp korkanlar olmuştu . Bir katil gözüyle bakıyorlardı .
Ertesin gün hastane
- Zeynep hemşire : Nasıl ya ! Taşınmak için neden onayları gerekiyor ? Kendi cebinizden ödemişsiniz .
- Demet : Sakin ol benden daha sinirlisin . İnsanlar bu konularda pek bir bilgi sahibi olmadıkları için korkabiliyorlar . Umarım hallederim .
O sıra da Kıvılcımın alarmı çalıyordu ama işe gitmemişti yemek masasına gelince sönmez endişelendi .
- Kıvılcım : Bir gün daha izin aldım , korkulucak bir şey yok .
- Sönmez : İlaçlarını almayı unutma olur mu ?
O sırada diğer hemşireler Kıvılcımın gelmediğini görünce Demet hanımın odasına çıkarlar .
- Zeynep Hemşire : Demet hanım , kıvılcım bugün gelicekti ama gelmemiş .
- Demet : Bir gün daha izin almasını söyledim .
- Zeynep hemşire : Bir şey mi oldu ?
- Demet : Hayır
Demet anlamıştı bir şeylerin ters gittiğini ama kızlara çaktırmamıştı .
- Dilara : Kızlar Ömer'in ateşi çok fazla çıkmış morarmış bir vaziyette yatıyordu acile yönlendirdim .
- Tuğçe : Bir kaç gündür hiç bir şey yemiyordu , durumu iyice kötüleşmeye başladı .
- Dilara : Ailesine haber vermemiz gerekiyor artık .
- Zeynep hemşire : Sözleşmesinde başıma ne gelirse gelsin ailem'e haber verilmeyecek diye belirtmiş .
- Dilara : Ama ya ölürse ...
- Zeynep hemşire : Gidip bir bakayım ben .
Ömer gözlerinin altı mor, bedeni buz kesmiş bir şekilde yatakta yatıyordur.
- Zeynep Hemşire : Ömer nasılsın ? Durumun şu an için hiç iyi gözükmüyor ailene haber verelim mi ?
- Ömer : Cevap vermekte zorlansada aile lafı geçince kafasını hayır der bir şekilde salladı .
- Zeynep hemşire : Ömer , neden kendine bunu yapıyorsun . Bu kadar kendini suçluyorsun ? İzin ver seni görsünler .
- Ömer : Hayır dedim neden anlamıyorsunuz ! Ölürsem öleyim ! Beni yaşatacak hiç bir umut yok . Kimi sevdiysem öldü . Sıra bana geldi ölüceksem yalnız olmalıyım .
- Zeynep Hemşire : Yalnız değilsin bizler buradayız .
- Ömer : Siz hiç kalabalık içinde yalnız olduğunuzu hissettiniz mi ?
- Zeynep Hemşire : Peki ömer ilaçlarını almaya devam et , her şeye rağmen yaşamalısın . Hiç bir zaman umudunu kaybetme bir bakmışsın elinden tutmuş . Seni çekip çıkartmış bu yerden .
- Ömer : Öyle birisi yok .
Ömer de çok inatçıydı ama hikayesi de bir o kadar yaralayıcıydı .
Demet kıvılcımın evinin kapısında bekliyordu , kıvılcım kapıda Demet'i görünce şaşırdı .
- Demet : Neden işe gelmedin ?
Bir yerde oturup konuşmaya başladılar .
- Kıvılcım : Sözümü tutmadığım için üzgünüm .
- Demet : Bugünlük müydü yoksa hiç mi gelmeyeceksin ?
- Kıvılcım : Bundan sonra hemşirelik yapabileceğimi sanmıyorum .
- Demet : Neden ?
- Kıvılcım : Çünkü hastayım . Nasıl hemşire olabilirim .
- Demet :  Bu hastanın tansiyonunu ölçmene engel mi olacak ? Serum mu takamayacaksın ?
Form mu dolduramayacaksın ? Hastaların durumunu takip edip açıklama mı yapamayacaksın ?
- Kıvılcım : Onu demek istemedim .
- Demet : Öyleyse bir sorunumuz yok , işe gel
- Kıvılcım : Kimse beni kabul etmeyecek . İnsanlar psikiyatri hastanesinde yattığımı öğrenirse sorun çıkacak . Herkes rahatsız olacak
- Demet : O sıra gözünün önünden kardeşini kabul ettirmek için insanları ikna etmeye çalıştığı süreç geçer .
Bu seni suçlu mu yapıyor ? Akıl hastalığın ya da depresyonun varsa ne olmuş ? Kimse isteyerek hasta olmuyor . Ne suç işledin ne birine zarar verdin niye başkalarını düşünüyorsun ? Kimsenin seni eleştirmeye hakkı yok . İçine kapanmayı bırak yoksa herkes tepene binebileceğini düşünür .
- Kıvılcım : Gerçekten durmak istiyorum ama elimde değil . Başkalarını rahatsız etmek istemiyorum . O yüzden herkesten uzaklaşacağım niyetim bu .
- Demet : Nasıl hissediyorsun ? Sen nasıl hissediyorsun ? Senin hislerini soruyorum . Kendinden mi korkuyorsun? Suçlu gibi mi hissediyorsun ?
- Kıvılcım : Ben ... kendime acıyorum
- Demet : Yani hemşireliği bırakmak mı istiyorsun ? Gerçekten bırakacak mısın ? Hastalarla ilgilenmeyi bırakacak mısın ? İstediğin bu mu ?
- Kıvılcım : Bu da ne ? Ben çalışmaya devam etmeyi çok istiyorum , hemşireliğe devam etmeyi çok istiyorum . Ağlayarak , lütfen işime devam etmeme izin verin . Gerçekten istiyorum .
- Demet : O zaman hemşire ol . İşe gel başkalarını rahatsız edip etmeyeceğini düşünmeyi bırak ve istediğini yap . Bunu bir deneyelim . Eleştiri alırsan bununla sonra ilgileniriz  . Sorun çıktığında bakarız , yarından itibaren işe gelmeni istiyorum , tamam mı ?
Birbirlerine sarılıp ağlarlar . O sıra Demet'in telefonu çalar .
- Demet : Noldu ? Ne oldu Ömer Ünal'a
Kıvılcım Demet'in korku dolu sesiyle ürker ve öylece birbirlerine baka kalırlar .
- Bölüm Sonu -

Mucize Yaşam Where stories live. Discover now