Make Love With Pain

Polisler

İyi okumalar..

...

Psikopat bir adama aşık olmak, onu olduğu gibi kabullenmek ne kadar kolaydı? Jungkook en başından itibaren şeytanla seviştiğinin farkındaydı. Sevişmekle yetinmeyip ona kendini, kalbini de vermişti. Şimdi bir başkasını o odaya kapattı diye bu kadar öfkelenmesi mantıklı değildi ama aşk bu ya kıskançlık duygusuyla yarışırdı.

Ama onu asıl öfkelendiren Hyunjin'in yalanıydı. Kim Taehyung'un ona zorla sahip olduğunu söylemişti. Jungkook her akşam evde sevgilisinin işten dönmesini beklerken onun Hyunjin'le seviştiğini düşünüyordu.

Yüzüne vuran selektör ve korna sesiyle ne yaptığını farkettiğinde direksiyonu hızla sağa kırdı. Düşüncelerde boğulurken karşı şeride geçmişti ve nerdeyse kaza yapacaktı. Dolu dolu olan gözlerini elinin tersiyle silip yoluna devam ederken direksiyonu sıkıyor, yumrukluyor ve Taehyung'a küfrediyordu.

Çok geçmedi doktorun evine varması. El frenini çekip kapıyı açtığı gibi arabadan indi ve koşarak evin bahçesine girdi. Dış kapıya yaklaşmışken kapının açılması ve içeriden Taehyung'un çıkmasıyla yumruğunu sıktı ve hiç düşünmeden doktorun yüzüne vurdu.

"Aşağılık psikopat!"

Taehyung ise şaşkındı. Eve döndüğünde Jungkook'u bulamamış ve onu arasada ulaşamamıştı. Sevgilisini merak ettiği için onu aramaya çıkacaktı. Bu yüzden evden çıkmıştı ki hiç beklemediği şey yüzüne yediği yumruk oldu. Kendini bir an da yerde bulduğunda Jungkook üzerine çıkmış ne olduğunu anlayamadan yeni ve bir öncekinden daha sertçe bir yumruk daha atmıştı yüzüne.

"Pisliğin tekisin Kim Taehyung. Senden iğreniyorum!" diye bağırdı. Yeniden vurmak için elini havaya kaldırmıştı ki Taehyung onun bileğini yakalayıp üzerinden iterek ayağa kalktı ve Jungkook'u kolundan tutup evin içine soktu.

Taehyung'un ağzı burnu kan içinde kalmıştı. Elini burnuna tuttuğunda gördüğü kanla öfkelenen doktor Jungkook'un üzerine doğru yürümeye başladı. Neler olduğunu bilmiyordu ama sinirden gözü dönmek üzereydi.

"Senin derdin ne?!" diye adeta kükrercesine bağırdığında Jungkook irkilsede durmadı ve onun üzerine doğru yürüdü tıpkı onun yaptığı gibi.

"Klinikte ne bok yediğini biliyorum pislik. O sikik odana kimi kapattığını da. Orada yaptığın iğrençliği de biliyorum. Sikeyim bana her gün yalan söyledin sen. Asıl senin derdin ne ruh hastası?! Yoksa yeteri kadar tatmin edemedim mi seni?"

Sonlara doğru kısılan sesine rağmen dimdik duruyordu Jungkook. Belki Taehyung kendisine de zarar verebilirdi ama umrunda değildi. Zaten kalbi kırılmıştı. Yüzüne vuracağı bir kaç yumruk darbesi onu daha fazla mahvedemezdi.

Taehyung'un çatılan kaşları gevşedi duyduklarıyla. Söylediği yalanın ortaya çıkması ve Jungkook'un herşeyi yanlış anlamasından korkuyordu ve korktuğu başına gelmişti.

"Düşündüğün gibi değil oğlum. Hiç bir şey sandığın gibi değil."

"Kes sesini! Gözümün içine baka baka ne kadar rahat yalan söylüyorsun."

"Sana anlatacağım ama önce sakinleş. Benimle konuşma şeklin hiç hoşuma gitmiyor."

"Sikmişim konuşma şeklimi de senide. Ne anlatacaksan anlat şimdi, hemen!"

Taehyung ağzına dolan kanları yere tükürdü. Jungkook giderek onun damarına basıyordu. Tamam kendisi bir hata yapmıştı. Hyunjin'e yakasından düşmesi için bir ders vermek istemişti ama Jungkook'un yaptığı yargısız infazdı.