Make Love With Pain

Dengelerin Kaybolduğu Bu Oyunda

İyi okumalar

...

Sadist doktorun kendini her anlamda tatmin etmek için hazırladığı gizemli odanın ilk misafiri Jeon Jungkook'du. Ama işler değişmişti. Şimdi misafirden daha çok ev sahibi edasında yeniden o odaya giriş yapmıştı Jungkook.

Giriş aynıydı, oturma odası gibi düzenlenmişti. Son gördüğü gibi olmasına rağmen asıl kapatıldığı ve acıyla seviştiği oda farklıydı.O odayı ise bıraktığı gibi bulamamak kaşlarını çatmasına sebep olmuştu.

Odadaki sedye kaldırılmıştı. İlaç ve kesici alet dolu dolabın içi boşaltılmıştı. Odanın kapalı havası tüylerini hala diken diken etmesi dışında boş sayılırdı ve hayalleri nedense suya düşmüştü Jungkook'un.

Orada kapalı tutulduğu o bir kaç gün zihninde yeniden canlandı. Acı ve korku dolu bir deneyim olmasına rağmen Jungkook'un hayatı boyunca yaşadığı en zevkli seksi orada olmuştu. Kim Taehyung'un onu kana bulayıp adrenalini zirvede tutarak öptüğü, Jungkook'u kendinin yaptığı her an bambaşkaydı onun için.

Eski küvete doğru ilerledi Jungkook. Yeniden o hazzı yaşamak isteğiyle doldu zihni. Kanla dolu bir küvette onunla sevişmek istiyordu. Gözlerini kapatıp geçmişteki o anlara gidiverdi ve tüm bunları düşlemek onu sertleştirmeye yetmişti. Bir an önce doktorun gelmesini istiyordu. Ve merak ettiği ise doktor ona yeniden aynı hazzı yaşatabilecek miydi? Aklına gelenle dudakları yana doğru sinsice kıvrıldı ve etrafa göz gezdirdi. Bir şeyler bulması gerekiyordu.

Dolapları açıp karıştırmaya başladı. Aradığı şey bir ip ya da bir serum hortumuydu. Kendini bağlayabileceği herhangi bir şey olsa yeterdi. Kalbi şimdiden hızla çarpıyordu. Bedenindeki ateş gittikçe yükseliyordu. Orada istediğini bulamayınca oturma odasına geçti ve kenarda duran katlı çarşafı gözüne kestirdi. Onu eline alıp hızla yırtmaya başladı. Ayırdığı bir kaç parçayla az önceki odaya yeniden girdi ve soyunmaya başladı.

Doktor gelmeden elini çabuk tutması gerekiyordu. Bu yüzden tamamen soyunur soyunmaz önce yırttığı çarşafın bir parçasıyla ağzını bağladı. Sonra aynı işlemi ellerini birleştirerek bileklerine yaptı. Ve sonunda dizleri üzerine çökerek kurban rolüne büründü.

Bu heyecan onu öyle tahrik ediyordu ki göğsü hızla inip şişiyor, alnında boncuk boncuk terler birikiyordu. Aleti ve deliği olacakları düşündükçe kasılıyor onu zorluyordu. İçinden küfür ederek doktorun bir an önce gelmesini istiyordu. "Siktir doktor! Artık gel ve asıl hastanla ilgilen." diyordu.

Dakikalar içinde dışarıdan açılan kapının sesini duyduğunda yalandan ağladığı için buğulaşan gözlerini odanın kapısına dikti. Ayak sesleri o kapıya yaklaştıkça rolüne daha çok büründü ve sanki gerçekten bir kurbanmış ve oraya hapsedilmiş gibi korkuyla titredi. Saçları terden alnına yapışmıştı ve bedeni odanın soğuğundan titriyor olsa da içi alev alev yanıyordu. İçi bir cehennem gibiydi ve şeytanını bekliyordu adeta.

Sonunda beklediği gelmişti. Doktor kapıyı ağır bir şekilde açıp içeri girdiğinde yerde dizleri üzerinde oturan ve ona ıslak gözlerle bakan çocuğunu görüp kısacık bir an afallamış ardından Jeon'un aklından geçen kirli düşüncelere anında ayak uydurarak yüzündeki yan sırıtışıyla kapıyı örterek kilitlemişti. Sonuçta kurbanının korkup kaçmasını istemezdi değil mi?

Taehyung yavaş yavaş ona muhtaç bir şekilde bakan çocuğunun önüne doğru yürüdü. Dizleri önünde durduğunda Jungkook başını kaldırıp ona baktı. Taehyung elini kaldırıp terden ıslanmış saçlarını yavaşça geriye doğru atarak alnını açıkta bıraktı ve alt dudağını ısırıp onun ne kadar güzel göründüğünü ve bu güzelliğin bir an önce elleri tarafından keşfedilmesi gerektiğini düşünerek iç çekti.