Gizli Mağbed

3.9K 283 147
                                    


İyi okumalar 🔥

"Günaydın uyuyan güzel."

Roller bir an da nasıl da tersine dönmüştü. Kim Taehyung'un planları eline yüzüne bulaşmış şimdi bir av gibi Jungkook'un tuzağına yakalanmıştı.

"Heyy uyanamadın mı yoksa hala?" diyerek yüzüne hafifçe tokat atan Jungkook resmen kedinin fareyle oynadığı gibi onunla oyun oynuyordu şimdi. "Rüya da değilsin. Ama senin için kabus gibi bir sabaha uyandığın doğru Doktor Kim Taehyung." dediğinde sesli bir kahkaha atmış, ardından Taehyung'un öfkeli yüz ifadesi ile giderek neşesi yerine gelmişti gencin.

Taehyung ise yatakta kelepçeli bir şekilde bağlı olduğu gerçeğini yavaşça algılarken, ellerini çekiştirerek sanki kurtulabilecekmiş gibi çırpınmaya başlamıştı. Öfkeden köpürüyor, karşısında onunla alay eden çocuğa acıyıp merhamet gösterdiği her an için küfür ediyordu kendine içten içe.

"Çöz şunları!" diye kükrercesine bağırdı ama Jungkook oralı bile olmadı. Hatta bu yaptığından oldukça keyif alıyordu. "Kısasa kısas" diyordu içinden. Kim Taehyung'un anladığı dilden konuşmak istiyordu onunla. Bu da acılı bir yoldan geçiyordu elbette.

"Boşuna çırpınma. Nasıl oluyormuş anla bakalım birini bir odaya hapsedip, bir yatağa bağlamanın..."

"Siktir Jungkook seni çok fena sikeceğim. Çıkar şu lanet kelepçeleri!"

"Bence şu an canın için yalvarman gereken kısımdasın Bay Kim."

Taehyung çırpınmayı bırakmıştı çünkü nafileydi. Jungkook'un ne yaptığını anlamaya çalışıyordu ki elinde neşterle yanına dönen genç üzerine doğru eğilmiş, ardından kulağına doğru yaklaşarak, "Çok yanlış kişiye çattın Taehyung. İzle ve gör sadist bir manyak nasıl olurmuş öğren bakalım." demişti.

Ardından neşteri hiç düşünmeden tıpkı Taehyung'un ona yaptığı gibi sol göğsünün üzerine bastırıp derin bir yara açılmasına sebep olduğunda Taehyung'un çığlığı odada yankılanmıştı. Bu yara fazla derindi ve Taehyung'un canı öylesine acımıştı ki gözleri yaşardı ve terlemeye başladı. "Jeon-n.." diye sızlandı dişlerini sıkarak.

"Ups, kan kaybından ölmezsin değil mi?"

"Siktir, dur artık." dediğinde Jungkook bir yara daha açtı göğsünde. Neşteri kullanmayı bilmediği için keskin yüzeyi hafif bir baskıyla bile kocaman bir yara açabiliyordu. Sonrasında dikiş gerektirecek türden yaralardı. Taehyung'un onda açtığı yaralar basit ve kendi kendine kapanacak türdendi oysaki...

"Beni öldürerek buradan kurtulamazsın biliyorsun değil mi?" dedi nefes nefese.

"Seni öldürmeyeceğim, süründüreceğim." dedi Jungkook ve ardından hiç düşünmeden dudaklarını Taehyung'un göğsündeki yaranın üzerine kapadı. Sıcak dili yaranın üzerinde gezindikçe sızlayan yer Taehyung'un tıslamasına sebep oldu.

"Ne yapıyorsun lanet olasıca?"

Dediğinde Jungkook geri çekilerek gözlerinin içine baktı. Dudağının kenarı Taehyung'un kanıyla kaplanmıştı. Bu görüntü Taehyung'un tüylerini diken diken yapmış çıplak bedeni ürperir gibi titremişti. Elinin tersiyle dudağına bulaşan kanı silen Jungkook'un bakışları kararmış ve yaptığından hoşlanmış gibi yeniden eğilerek dudaklarını açtığı diğer yaraya kapamıştı.

"Ah siktir!" diyerek gözlerini sıkı sıkıya kapayan Taehyung hızla nefes alıp veriyor, göğüs ucuna değen dil ile karnı içe göçüyordu. Jungkook durmadı ve kıvrak dilini yavaşça aşağı doğru sürüyerek lezzetli bir şeyler emiyormuş gibi mırıltılar çıkarırken, yatakta yatan savunmasız esmeri çileden çıkarıyordu.

Make Love With Pain Where stories live. Discover now