Make Love With Pain

Zafer Kimin

Yorum ve volte yaparsanız mutlu olurum. İyi okumalar...

...

"Beş dakika içinde boşalmazsan kazanmış olacaksın. Ve buradan çekip gitmene izin vereceğim. Anlaştık mı?"

"Kabul."

Jungkook tek bir tereddüt bile barındırmadan doktorun teklifini kabul ettiğinde karşısındaki adama karşı şimdiden kazanmış hissediyordu. Taehyung yarım ağız gülüşüyle Jungkook'un aletini sarmalayan parmaklarını çekmiş, ardından az önce bıraktığı neşteri almak için odanın kenarında duran komidine ilerlemişti.

"Ne yapacaksın onunla?" gibi saçma bir soru sormuştu Jungkook panikle. Ne yapacağı açıkça ortadaydı ama Jungkook bu anlaşmanın basit bir şekilde olacağını sanmış olarak büyük yanılgıya düşmüştü. Öylece onu okşayacak ve çekerek boşalmasını bekleyecek değildi Taehyung.

" Sabırsız olma Jeon." derken cebindeki telefonu çıkarıp kronometreyi ayarladı Taehyung. Ekranda beliren sayacı başlattığında Jungkook'a göstererek, "Beş dakika..." dedi ve telefonu kenara bıraktıktan sonra Jungkook'un yanına yaklaştı ve zaman kaybetmeden onun karnında bir kaç derin kesiğe sebep olarak Jungkook'un çığlık atmasını sağladı.

"Aşağılık insan!" diye bağırırken nefes nefese kalmıştı Jungkook. Karnında, kasığının yakınında ve göğüs ucunun yanında  farklı yaralar açılmıştı. Gözleri yaşla dolduğunda Taehyung'un kararmış bakışlarını farketti. Üst bedeni çıplak olan doktor eğilerek göğüs ucundaki yaradan sızan kana dudaklarını kapatıp emmeye başladığında başı geriye düşerek gözlerini kapatan Jungkook, ağzından sık nefesler alıp vermeye başladı bu hareketle.

Taehyung onun göğsünü emerken sağ eli yavaşça aşağı doğru kaydı ve karnındaki yaranın üzerinde gezindi parmakları. Kana bulanıp ıslanan parmaklarının son durağı ise aleti olduğunda Jungkook hissettiği ıslak dokunuşla titremesine engel olamayıp ağzından cılız bir inleme firar etti. "Ah siktir!"

Dudakları ve eli durmaksızın hareket eden Taehyung göğüs ucundan ayrılırken, "Kasma kendini güzelim, sakinleş.." diyerek bunu tahrik edici bir ses tonuyla söylemişti. Parmaklarının çekiştirdiği aletin hafiften sertleştiğini hissediyordu, gülümsemesini saklamadan sırtını kamburlaştırıp Jungkook'un karnına doğru eğildi ve oradaki yarayı emmeye başladığında Jungkook'un karnı yavaşça içine çöktü.

"Lanet olsun!" diyordu Jungkook. Ağzından küfürler eksik olmuyor, elinde olmadan sertleşiyor ve ayak uçlarına kadar kasılıyordu. İçinden etkilenemem, hayır diyordu ama etkileniyordu işte. Üstelik Taehyung'un açtığı yaralar acı verse bile bu acının verdiği etkiyle ve Taehyung o yaraları emip sızlattıkça bedeni buna bambaşka bir şekilde tepki gösteriyordu.

Çoktan üç dakikaları geride kalmıştı. Jungkook kendini tutmaya çalışıyor ama kendi kanıyla ıslanan aleti çoktan zevk suyunu sızdırmaya başlamıştı. Üstelik esmerin uzun parmakları aşağı yukarı hızlı bir ritim de hareket ederken saniyelik durmuş ardından Jungkook'un yumurtalıklarını kavramasıyla Jungkook seslice inlemişti. "Sikeyim!"

Taehyung doğrularak yüzünü Jungkook'un yüzünün karşısına getirmişti. Jungkook kanlı dudaklara bakıp, nefes nefese kaldığı için kızaran yüzüyle korkusuzca onun canını yakan, onu oraya hapseden adama gözlerini dikmişti. "Seni ağzıma almamı ister misin benim güzel hastam?"

"Hayı-r!" dedi Jungkook başını iki yana sallayarak. Bu kadarına dayanamayacağını biliyordu. Üstelik son bir dakikanın içine girmişlerdi. "Kaybedeceğini ikimizde biliyoruz. Ellerim arasında kasılıp, sızdıran aletin ve inkar etsende zevkten deli gibi çarpan kalbin bana karşı koyamayacağını açıkça gösteriyor. Şimdi sadece kendini bana bırak Jungkook."