46

7.8K 511 116
                                    

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar ✨️

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar ✨️

Yağız

Salonda daha bir saat önce kapının önünde tanışmış insanların hararetli ve samimi sohbetini şaşkınlıkla dinlerken Meriç halinden gayet memnundu. E tabi o memnun olmayacak da kim olacaktı? Sema teyze yine bir sürü şey yapmış oğluna yediriyordu.

"Yağmur nerede? Sende kalmıyor muydu o?"

Turgut yarbayın sorusu ile Meriç'le birbirimize baktım. Evet, birkaç gündür burada kalıyordu ama dün akşam gelmemişti. Bir arkadaşıyla olduğunu söyleyince üstelememiştim. Şimdi ise ortada yoktu.

"Burada bir arkadaşı varmış da. Sabah onunla buluşacaktı."

Meriç'in kısman doğru verdiği cevapla ben de onu onaylarcasına kafamı salladım. Yiğit alttan bize bakıp gülünce ona kötü bakışlarımı yolladım. Sanırım ona Meriç'le aramdaki şeyi söylemem mantıklı bir hareket olmamıştı çünkü bu kalabalığın ortasında saçma sapan hareketler yapıyordu.

"Anne daha yemeyeğim ya. Bir lokma daha yersem midem patlayacak."

"Söylenme. Zayıflamışsın şu haline bak."

Sema teyzenin dediğine istemeden gülünce bütün gözler bana dönmüştü. 

"Çok komik sanırım Yağızcım."

"Komik Yiğitcim. "

Şu an Turgut yarbay karşımda oturuyor olmasaydı Yiğit'le çok güzel laf dalışına girerdim de işte. 

"Ya işte görüyorsunuz Turgut amca. Abi demez bana."

"Babama niye diyorsun ki? Ben de Yağmur'a abla demiyorum. Boş yere şikayet ediyorsun."

Yanımda oturan sevgilime bakıp gülümsedikten sonra Yiğit'e dönerek kimsenin görmeyeceği elimi göğsüme koyup aşağıya indirip dudaklarımı hareket ettirerek "Oh olsun," dedim. 

Biricik sevgilim beni hep korur, canım benim.

Çalan kapısın sesini duyunca oturduğum yerden kalktım. Büyük ihtimalle Yağmur gelmişti. Yalanımızın ortaya çıkmaması için kapıda ona sessizce ve hızla olanları anlatmam gerekiyordu.  

Kapıya gittiğimde deliğinden baktıktan sonra kapıyı açtım. Tam da tahmin ettiğim gibi Yağmur gelmişti. 

"İçeriden kalabalık ses geliyor. Tim mi geldi?"

"Keşke. Sizin anne babanız ve benim annemle abim içeride."

"Bensiz seni mi istiyorlar?"

Bunlar abla kardeş nasıl aynı şeyi düşünüyor olabilir. Yağmur ayakkabılarını çıkarırken "Ya evet. Az önce sordu baban hatta seni," dedim.

"Ne dediniz?"

"Arkadaşınla kahvaltıda olduğunu."

Ayakkabılarını içeriye koyduktan sonra ben de kapıyı kapatmıştım.

Söz // bxbWhere stories live. Discover now