19

13.8K 865 87
                                    

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar ✨️

Meriç

Yağız sonunda eğitimin bittiğine dair bir şeyler söylediğinde olduğum yerde sırt üstü uzandım. Cıvkımızı çıkarmıştı, sağolsun. 

Kafamı Yağız'ı görebileceğim yöne doğru döndürüp onu izlemeye başladım. 

Askeri tişörtü terden üstüne yapışmıştı ve kaslarını göz önüne getiriyordu. Bir yandan sigara içerken bir yandan da çocuklarla konuşuyordu. Belindeki elini saçlarına götürerek terden ıslanana saçlarını düzeltmeye çalıştı.

Bu görüntü beni git gide zorlamaya başlarken görüş açıma bir çift bot girdi. Uzandığım yerde doğrulup başımda bekleyen kişiye baktım, tabi ki de Kaya'ydı. Kaya'ya nasıl bir yüz ifadesiyle baktıysam arkasına döndükten sonra sırıtarak bana baktı.

"Tüh bak manzaranı kapatmışım. Ne kadar da üzüldüm."

Yalandan üzülmüş gibi yaparak dudaklarını büzdüğünde bacağına vurdum. 

"Boş konuşup durma. Tut elimi de kalkmama yardım ederek bir işe yara."

Gülerek elini uzattığında bir yandan ona söylenip bir yandan da elini tutarak ayaklandım. Kalktıktan sonra ilk işim yine Yağız'a bakmak olmuştu.

"Yanına da gidemiyorsun şimdi. Uzaktan bak, bir şey olmaz."

Kaya'ya ters bir bakış attıktan sonra bu seferde koluna vurdum.

"Komutanım siz yine niye kavga ediyorsunuz ?"

Harun'un bize laf atmasıyla hepsini bize dönmüştü. Yağız'da dönünce sonunda göz göze gelmiştik. Ben ona gülümsesem de o öylece bakıyordu. 

Bazen dayağı hak ettiğini düşünüyordum. Ama sonra ona kıyamayacağımı bile tarafım beni susturuyordu. Onu altıma alıp dövmek dışında çok başka şeyler yapmak istediğimi bağırıyordu mesela.

"Komutanınız zevzeğin teki olduğu için dayağı hak ediyor."

"Sen de bana zevzeklik yapmak için malzeme verme o zaman."

Derin bir nefes aldım. Şu an Kaya ile laf dalışına giremezdim. Yağız buradayken olmazdı. Zaten ne zaman timle bir araya gelsek benim karizmayı çok güzel çiziyorlardı. Bari beni bir şey yapmayayım.

"Komutanım izniniz olursa ben tabura gidebilir miyim?"

Normalde Yağız'dan böyle küçük şeyler için izin almadığım için hepsi şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. Yağız bile. Komutanım olduğunu anlamamı istediği için her şeyden izin alırdım ben de. Tabi bir de serbest uçuşlarımın gitmemesi gerekiyordu. 

"Gidebilirsin üsteğmen."

Asker selamı verdikten sonra hızla eğitim yerinden uzaklaşıp tabura geçtim.

Odada dünyanın en sıkıcı işi olan rapor işlerini yaparken kapının çalmasıyla kafamı önümdeki dosyadan kaldırmadan gel komutunu verdim.

Kapı açıldığında elimdeki kalemi bırakarak kafamı kaldırdım. Kapıda duran er asker selamı verdikten sonra rahata geçerek konuşmaya başladı.

"Komutanım Asuman timi göreve çıkacaklarmış. Helikopterin hazır bir şekilde beklemesini emrettiler."

"Tamamdır asker çıkabilirsin."

Asker çıktıktan sonra ben de çıkmıştım odadan. Olabildiğince hızlı bir şekilde tabudan da çıkarak üsse gittim. 

Ekipmanların bulunduğu odadan gerekli malzemeleri aldıktan sonra helikopterin kalkış alanına gittim. Bekirler çoktan her şeyi hazır etmişlerdi. Son kez her şeyi kontrol ettikten sonra helikopterin kapısının önünde timi beklemeye başladım.

Söz // bxbWhere stories live. Discover now