11

15K 984 260
                                    

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar ✨️

Meriç

Önümdeki kum torbasına bir yumruk daha attım. Kendime olan sinirimi kum torbasından çıkarmaya çalışıyordum ama pek işe yaradığı söylenemezdi. 

"Neye sinirlendin lan sen yine?"

Kaya kum torbasını tutmuş bana bakıyordu.

"Kendime sinirlendim. "

"Niye ?"

"Boş boğazın tekiyim çünkü. İki saniye çenemi tutsam ne olacak sanki."

"Dediklerinden hiçbir şey anlanmıyorum."

"Babasından bahsetmiyorsa sorma. Ama yok illa merak edeceğim."

Sinirle elimi saçlarıma atıp çekiştirdim. Sinirim bir tek buna da değildi. Anlamlandıramadığım bir çok şey oluyordu. Mesela Yağız komutanla yan yana gelince kalbim varlığını yeni fark edermiş gibi atıyor? 

Yemin ederim onun yanındayken aklımı kullanmayı unutuyordum.

"Oğlum düzgünce bir anlat ne olduğunu."

Yere oturup sırtımı duvara yasladım. Kaya da yanıma oturmuştu.

"Yağız komutanın babası şehit olmuş. Bende babasını sordum."

"Sen bilmiyor muydun?"

Ona doğru döndüm. Kaşlarımı kaldırarak "Sen biliyor muydun?" diye sordum.

"Timdeki herkes biliyor. Mehmet komutan söylemişti. Polis Özel Harekatmış. İzinli olduğu gün silahlı saldırıya uğramış."

"Bana neden söylemediniz?"

"Ne bileyim. Konusu açılmadı."

Böyle bir şeyin niye konusu açılsın ki zaten? Acaba yarasını deşerek çok üzmüş müydüm onu? 

"Sen niye dert ettin bunu bu kadar? İnan ilk soran kişi sen değilsindir."

Doğru söylüyordu. Ama onu üzmüşüm gibi hissetmek tarifsiz bir acı veriyordu.

"Bilmiyorum. Onu üzmüşüm gibi hissediyorum."

"Yağız Komutanı mı?"

"Evet."

Kaya yan oturup kaşlarını kaldırarak bana baktı. 

"Ne bakıyorsun, oğlum? Yağız Komutan insan değil mi? Üzülemez mi?"

"Yani üzülür de.. Sen üzülmesine niye bu kadar takılıyorsun?"

"Demin de dedim Kaya. İnsan ya hani. Üzülmesini takmam normal değil mi?"

Omuzlarını silkti. 

"Sen niye durup dururken babasını sordun?"

"Durup dururken sormadım. Kahvaltı ederken ailesinden bahsetti. O zaman sordum."

"Kahvaltı? Taburda mı ediyorsunuz kahvaltıyı?"

Kaya'nın bugünkü gereksiz merakı karşısında yukarıya bakarak sabır diledim. İki dakikada krize soktu sorularıyla.

"İzin günümüzde Yağız komutanın evinde yaptık kahvaltıyı. Sende bugün ne meraklısın ya?"

"E çünkü garip bir olay anlatıyorsun. Aradığımda izin günümde beni rahat bırakın, birbirinizden hiç mi sıkılmıyorsunuz, diyen sen kalkıp komutana kahvaltıya gidiyorsun. Nasıl soru sormam. "

"Asıl olay kahvaltı yapmamız değil. Siz gittikten sonra beni aradı. Sesi o kadar kötü geliyordu ki. Neyiniz var diye sordum. Bir şeyim yok uyursam geçer, tarzında bir şey dedi ama sesinden bile belli oluyordu nasıl kötü olduğu." 

Söz // bxbWhere stories live. Discover now