Selamlar canlarımmm, sizlere özel bir bölümle geldim bu kez.
Diğer bölümlere kıyasla biraz daha uzun bir bölüm olacak çünkü William'ın, Geripca' ya gitmeden yaşadığı birkaç olayı paylaşacağım sizlerle.
Her neyse ben daha fazla uzatmayayım iyi okumalar dilerim :)
Genç adam kendisi için dikilen kıyafetleri giyip özenle hazırlanmıştı. Üzerindeki mavi takımıyla, özenle taranmış saçlarıyla oldukça şık bir görünüme sahipti.
Castom'un dört bir yanından binlerce kız gelecekti bugün düzenlenen baloya. Aynadaki yansımasına bakarak nefeslendi.
Gönlünü eğlendirmek hiçbir zaman ilgi alanı olmamıştı. O yalnızca tek bir kadından etkilenmek ve onu hayatının âşkı yapmak istiyordu.
Aynadaki yansımasını izlemeyi bırakıp, kafasındaki düşünce bulutunu dağıttı ve odasından hızlı adımlarla dışarı çıktı.
Uzun koridorlarda yürümeyi sürdürürken Katie'nin onun olduğu yöne doğru geldiğini gördü. Ah, Katie...
Katie, Annesiyle birlikte Castom'un kasabalarında yaşayan genç bir kızdı. Annesi ikinci bir evlilik yapmıştı. Evlendiği adam kraliyet ailesi ile yakın irtibatta bulunan bir tüccardı. Üvey babasıyla yaptığı saray ziyaretleri sonucunda karşılaşmıştı William ile.
Sürekli onun dikkatini çekmek için bir çaba içerisindeydi. Ancak o William'ın dikkatini çekmiyordu.
Bu süreçte ise abisi Adam Oliver Castom Katie'ye karşı bazı duygular beslemeye başlamış, ona evlenme teklifi etmişti.
Katie ise sırf sarayda yaşayıp William'ın dikkatini daha fazla çekmek ve bir asilzade olarak anılıp daha zengin bir hayat sürmek için bu teklifi kabul etmişti.
Gülümseyerek konuştu Katie. "Çok şık görünüyorsunuz majesteleri." Kaba olmamak adına başını eğerek teşekkür etti genç adam. Yürümeye devam ederken adının zikredildiğini duydu.
"William," arkasına döndü. Katie ona doğru yürüyordu. "Neden beni umursamıyorsun?" Tam karşısında durdu. "Neden bana yüz vermiyorsun?"
William sabır dilenir gibi gözlerini yumarak nefeslendi. "Beni etkilemiyorsun Katie, sana adınla hitap ettiğim için bile şanslısın, normalde yenge veya Prenses Katie diye hitap etmem gerekiyor."
"Ama seni seviyorum William-" derken elini genç adamın yanağına dokundurmaya çalıştı ancak William bir adım gerileyerek buna izin vermedi.
"Haddini ve yerini bil Katie, herşeyden önce ben senin istikbal kralınım, sen ise abimin eşisin, aramızda başka bir bağ olamaz."
Arkasını dönüp hızla yürümeye devam etti. Bu kızı daha fazla dinlemek istemiyordu. Katie arkasından birşeyler söylüyordu, ama o hiçbirini duymuyordu.
YOU ARE READING
Kimsesiz Taht
FantasySara Mannelig, Kıskançlığın kölesi olan o genç ruh. Ruhunun kuyuya kapatıldığı süreyi hesaplarsak, çok da genç sayılmazdı. O kuyudan ilk dışarı çıktığında, rüzgar ilk yüzüne çarptığında, düşman topraklarına ilk adım attığında, o yeşil hareler ile i...