Sara Mannelig,
Kıskançlığın kölesi olan o genç ruh.
Ruhunun kuyuya kapatıldığı süreyi hesaplarsak, çok da genç sayılmazdı.
O kuyudan ilk dışarı çıktığında, rüzgar ilk yüzüne çarptığında, düşman topraklarına ilk adım attığında, o yeşil hareler ile i...
Büyük alkışlar eşliğinde salona giriş yapmıştık. Daha önce görmediğim onlarca yüz bizi seyrediyordu. Nişan törenimize yüzlerce soylu insan katılmıştı. Dışarıdan ise Castom halkı, ülkelerinin istikbal kraliçesini görmek için can atıyordu.
Kral gülümseyerek oğluna baktı. "Halkımız ülkemizin istikbal yöneticilerini görmek için can atıyor, oldukça heyecanlı görünüyorlar."
William da aynı şekilde gülümsedi. "O zaman onlara ülkelerinin istikbal yöneticilerini gösterelim."
Bana dönüp elimi dudaklarına bastırdı. "Sizin için uygun mudur sevgili prensesim?" Onun gibi kocaman gülümsedim. "Tabiki."
Elimden tutarak salondaki balkona doğru yürüdü. Diğer kraliyet üyeleri de peşimizden geliyordu.
Balkona adım attığımız an sarayın kapısına dayanan halktan yüksek sesli çığlıklar ve alkış sesleri duyuldu. Bu kadar tepkiyi beklemiyordum ve bunun yanı sıra hiç beklemediğim bir anda, hiç beklemediğim bir ses kalabalığı doldurdu kulaklarımı. Tüm halk bir ağızdan bağırıyordu.
"İstikbal kraliçemiz çok yaşa!" "İstikbal kraliçemiz çok yaşa!" "İstikbal kraliçemiz çok yaşa!"
Şok olmuştum. Evet insanların birşeyleri alkışlamasını bekliyordum, ancak bu birşeylerin veliaht prenslerini veya diğer kraliyet üyelerini görmeleriyle ortaya çıkacağını düşünüyordum. Ancak onlar şuan bu alkışlarını bana armağan ediyorlardı.
Halka doğru el salladım. Ben onların istikbal kraliçeleriydim, onların yeni yöneticileriydim.
Hayatınızda çok fazla dönüm noktası yaşayabilirsiniz. Örneğin önce bir kuyuda doğar, sonra da bir ülkenin geleceğini belirleyecek bir kraliçe adayı olabilirsiniz.
Salona geri girdiğimizde halkın alkışları devam ediyordu. Ve bu sefer adımla haykırıyorlardı.
"Kraliçe Sara çok yaşa!" "Kraliçe Sara çok yaşa!" "Kraliçe Sara çok yaşa!"
Henüz kraliçeleri değildim, ancak onlar şimdiden beni kraliçeleri gibi görmeye başlamışlardı.
Hakkımdaki gizemleri öğrenseler yine de böyle davranmaya devam ederler miydi? "Saçmalama Sara," dedi içimdeki ses. "Hayal dünyasından çık."
Salonun ortasında William ile el ele bekledik. Nişan törenimiz artık gerçekleşmek üzereydi.
Castom geleneklerine göre, kraliyet ailesinden bir üye evlenirken, prensler veya krallar evlenecekleri kadına oldukça görkemli birer taç takarlardı ve bu taçlar yalnızca o kişilerde bulunurdu, eşi benzeri kimsede olmazdı. En azından okuduğum kitaplarda böyle yazıyordu.
Hizmetkârlardan birinin getirdiği altın işlemeli bordo bir minder üzerinde, altından, uçları uzun değerli taşlarla çevrili, üzerinde renkli güllerin bulunduğu bir taç duruyordu.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Prens William, önünde diz çöken hizmetkârın tuttuğu minderin üzerinden tacı aldı. Hafifçe kafamı eğdim ve neredeyse belli olmayacak şekilde dizlerimi kırdım. Prens William tacı kafama taktı narince. Yavaşça doğrulduğumda, sıra bir diğer geleneği gerçekleştirmeye gelmişti.
Geleneklerdeki gibi önce alnıma, sonra boynumun sağ tarafına derin öpücükler bıraktı, ardından sağ elimin her bir parmağına uzun ve derin öpücükler bırakmaya başladı. Castom geleneklerinde, nişan töreninde evleneceğiniz kadının sağ elinin her bir parmağını öpmek, o kişiyle severek evlendiğinizi gösteriyordu.
Prens William bunu birkaç gün önce yapsaydı, ailesine ikimizi gerçekten iki âşıkmış gibi göstermeye çalıştığından yaptığını düşünürdüm. Ancak bugün bana o kolyeyi veridiği andan sonra bakış açım değişmişti ve ben şuan Prens William'ın benim hakkımda ne hissettiği konusunda da, benim onun hakkında ne hissettiğim konusunda da fikir sahibi değildim.
Parmaklarımı bıraktıktan sonra elini belime yerleştirdi. Ufak hareketlerle, müzik eşliğinde dans etmeye başladık. Bu başlangıç hareketinden sonra geleneklerimizdeki gibi dans ettik, ve o her bir saniye benim kalp atışı hızımı biraz daha arttırdı.
Selamlarrr, bölüm nasıldı, beğendiniz mi?
Şuana kadar en sevdiğiniz karakter kim oldu?
Şuana kadar kitaptaki en sevdiğiniz replik ne oldu?
Şuana kadar kitaptaki favori sahneniz neresiydi?
Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın, kendinize çok iyi bakın :) ~Aleyna İg: kt.offical.original
